Yeni petrol düzeni kimi, nasıl etkiler? (2)
Petrol fiyatlarındaki düşüşün ne kadar daha süreceği, düşük fiyat düzeyinin ne kadar kalıcı olacağını kestirmek zor. Fiyatlardaki düşüşün arz ve talep dengelerini değiştirmesinin yanı sıra, özellikle Ortadoğu’daki politik gelişmeler bir piyasaların yönünü bir anda değiştirebilir. Ancak petrol piyasasında oluşan yeni dengenin uzun süre etkili olacağı kanaati şimdilik daha ağır basıyor.
Petrol fiyatlarının şimdi geldiği düzeylerde uzun süre kalması, hatta daha da aşağı inmesinin uluslararası alanda ekonomik ve siyasi etkileri olacak. Bu etkiler ülkeden ülkeye farklılıklar taşıyacak.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün politik cephede ABD ve AB’nin işine yarayacağı umuluyor. Petroldeki düşüş Rusya, İran ve Venezüella’nın ekonomik sıkıntılarını ciddi ölçüde artıracak. Petroldeki düşüşün Rusya ekonomisinde yaratacağı hasar, Ukrayna krizi nedeniyle uygulanan yaptırımlardan daha ağır. Bunun Rusya’yı Ukrayna’da daha ılımlı politikalar izlemeye zorlayacağı umuluyor. Ancak ekonomide ve sosyal politikalarda sıkışan Putin’in daha sert milliyetçi bir tutuma yönelme ihtimali de var. ABD’nin düşman gözüyle baktığı İran ile Venezüella’nın da ekonomik sıkıntılarının artmasıyla daha uzlaşmacı olmaları bekleniyor. Ancak bu arada Venezüella’ya ekonomik yardımla Çin’in satranca dahil olması da gelişmeleri etkileyecek önemli bir adım. Ekonomik alanda petrol fiyatlarındaki düşüş, ekonomileri petrol ihracatına aşırı ölçüde bağımlı ülkeler hariç, tüm ülkelerde tüketime ayrılacak parayı artırarak ekonomileri canlandırıcı yönde bir etki yaratacak. Enerji maliyetlerindeki düşüş tüm dünyada enfl asyonu da aşağı çekecek. Ancak bu etkilerin ülkelere göre yansıma biçimleri de çok farklı olabilecek:
Örneğin ABD’de enflasyon kaygısının azalması, FED’in faiz artışını başlatmasını geciktirebilecek. Ayrıca petrol fiyatlarındaki düşüşün sürmesi halinde ABD’deki petrol yatırımlarını ve yüksek maliyetli alanlardaki üretimin durdurulması, işsizlikte göreli bir artışa yol açabilir. Bu da FED’in faiz artış kararını erteletecek bir faktör. Ancak fiyatların mevcut düzeyinde ABD’nin petrol üretiminde kayda değer bir düşüş beklenmiyor. FED’in faiz artışını geciktirmesi, uluslararası sıcak para hareketlerini çok etkileyecek bir faktör.
Euro ülkeleri enfl asyonun çok düşük seyretmesinden mustarip olduğu için, enflasyonu daha da düşürecek bu gelişmeden farklı etkilenecek. Petrol fiyatlarındaki düşüş tüketimi artırarak ve enerji ithalat maliyetini azaltarak ekonomiyi olumlu etkileyecek. Ancak diğer yandan enfl asyonu daha da düşüreceği için zaten negatif faiz uygulayan Avrupa Merkez Bankası’nın elini kolunu iyice bağlayacak. Düşük petrol fiyatının petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomilerine yansıması da birbirinden çok farklı olacak. Burada iki önemli faktör var: Birincisi ortalama petrol üretim maliyeti, ikincisi ülke ekonomisinin ve devlet bütçesinin petrol gelirlerine olan bağımlılık düzeyi.
Ortalama petrol üretim maliyeti daha düşük olan ülkeler, fiyatlardaki düşüşe rağmen hala karlı üretim yapabilecekler. Örneğin başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri, petrol fiyatı daha fazla düşse bile hala petrol üretiminden kar etmeye devam edebilecek. Buna karşın maliyeti daha yüksek olan Rusya gibi ülkeler zarar etmeye başlayacak.
Devlet bütçesi ve ekonominin petrol gelirlerine bağımlılığı açısından da benzer bir manzara var. Örneğin bütçe dengesi açısından İran ve Cezayir için petrol fiyatının 130 doların, Nijerya için 122 doları, Venezüella için 117 doların üzerinde olması gerekiyor. Oysa bu eşikler Katar için 60 dolar, Kuveyt için 54 dolar.
Rusya, İran, Venezüella ve Nijerya, fiyat düşüşünden en büyük ekonomik zararı görecek ülkeler olarak öne çıkıyor. Rusya’nın döviz rezervleri belirli bir süre durumu idare etmesine imkan verebilir. Ama buna rağmen şimdiden piyasalarda ciddi sarsıntı yaşanmaya başlamış durumda.
Petrol ithalatçısı ülkeler genel olarak bu gelişmeden karlı çıkacaklar. Petroldeki düşüş, sıkıntılı bir süreçten geçen Çin ekonomisi için rahatlatıcı bir faktör olacak. Hindistan ve Türkiye gibi enerjide aşırı ölçüde dışa bağımlı ülkeler için de bu durum geçerli. Ancak çok düşük enflasyon belasıyla boğuşan Japonya, petrol ithalatçısı olmasına rağmen Avrupa gibi ters yönde etkilere de maruz kalacak.