Yeni norm istikrarsızlık
Gündemde çok konu var. Piyasalar, petrol fiyatındaki artışın önüne geçmek için OPEC ülkelerinin üretimi artırıp artırmayacağını(kısmi bir artış olabilir); politikacılar, Kaddafi'yi devirmek için BM'nin bir karar tasarısı sunup sunmayacağını(düşük bir olasılık); döviz piyasaları, Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) faiz artırımına gidip gitmeyeceğini tartışıyor. Bu konulara AMB'den girelim.
AMB'nin faiz artırımına gitmesi ilginç olur. AMB, kurulduğundan beri asla tek bir faiz artırımı yapmamış. Bu sefer faizleri sadece 25 baz puan yükseltip, sene sonuna kadar yüzde 1.25 seviyesinde tutar mı? İngiltere Merkez Bankası'nın yarınki faiz kararı, AMB açısından bir gösterge niteliğinde olacaktır. Her şeye rağmen; AMB'nin faiz artırımlarına başlaması gerektiğini savunanlar, Fitch'in İspanya'nın görünümünü negatife çevirmesini, Portekiz'in kurtarma fonundan yardım alma olasılığını göz ardı ediyorlar. Portekiz'in 10 yıllık tahvil faizi, tam 23 gündür yüzde 7 seviyesinin üzerinde seyrediyor. Gösterge faizin böyle uzun süre yüksek kalması, Yunanistan ve İrlanda'nın yardım istemesine neden olmuştu. Dünyanın en az hata ile yönetilen merkez bankalarından birisi olan AMB bu riskleri görürken, niçin faiz artırım sinyali veriyor? Faiz artırımı beklentisi ile Euro yükseliyor. Ticaret ağırlıklı endekste güçlü bir Euro, AMB'nin enflasyon ile mücadelesine yardımcı olabilir. Tabii buradan, AMB'nin, emtia fiyatlarında yakın bir zamanda düşüş beklemediği sonucu da çıkartılabilir. Ayrıca; AMB, statükodan sıkılmış, çözüm konusunda politikacılardan umudunu kesmiş de olabilir.
Euro yatırımcıları, AMB'nin olası hamlesine fazla önem veriyorlar. Yükselen petrol fiyatının da Euro üzerinde pozitif etkisi var. 1973 ve 2008 yıllarında görülen fiyat hareketleri ile benzerlikleri geçen hafta yazmıştım. Dolar, petrolün hızla yükseldiği bu dönemlerde, ilk etapta önemli paralar karşısında değer kaybediyor. Petrol fiyatı, ekonomilerin kaldıramayacağı seviyelere ulaştıktan sonra, Dolar'a girişler başlıyor. Enerji ve gıda fiyatları anormal bir hızla yükseldikten sonra, başta ABD olmak üzere, bütün ekonomilerde yavaşlama emareleri görülüyor. Ham madde fiyatlarındaki artışa rağmen, ABD ekonomisinin hız kesmediği tek dönem 1990'ların ortaları olmuş. Bu istisna, ABD'de internet çoşkunluğunun yaşandığı, ekonomide oldukça pozitif bir havanın oluştuğu dönem. Bugüne dönersek; ister OPEC petrol arzını artırsın, ister Libya'nın üretimi normale dönsün, petrol konusunda kısa dönemde çözüm bulunmak zorunda. Yakın geleceği atlattıktan sonra, işler normale döner mi? Çok zor. Bazı Arap ülkeleri, olayların kısa zaman içerisinde sona ereceğini düşünerek, büyük bir yanılgıya düşüyorlar. Cezayir, Ürdün, Suriye, Yemen gibi ülkelerin, ekonomik açıdan Mısır'dan hiçbir farkları yok. İşsiz gençlerin nüfus içindeki ağırlığı çok yüksek. Demografi kaderdir. Arap ülkeleri, gençlerin başlattığı devrim dönemine girdi. Bu dönem uzun sürebilir. Bu sene ve gelecek sene, sık hükümet değişiklikleri bölgede norm haline gelebilir.
Orta Doğu'daki gerginlik dönemlerinde, yatırım yapılacak en iyi paranın altın olduğunu düşünüyorum (altın'ı bir para birimi olarak görüyorum). Altın'da bu sene 1.500 dolar seviyesini görebiliriz. Hızlı bir yükseliş gösteren gümüş için 38 dolar önemli bir bölge. Gümüş için genel pozitif düşüncelerim devam etse de, bir düzeltme hareketi yaşanabileceğini düşünüyorum. Buradaki taban seviye 27 dolar olur.