Yeni nesil serbest bölgeler gündeme gelirken
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, üretim ve depolama ağırlıklı Serbest Bölgeler Kanunu'nun kapsamının genişletileceğini ve hizmet üretimini de içerir şekilde, sektörel kümelenme esaslı yeni nesil serbest bölge kanununun hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğünü açıklamış. Film dizi üretiminden, yazılıma çeşitli alanları kapsayacak yeni nesil serbest bölgeler ülkemiz ekonomisini ivmelendiren yeni bir model olabilir…
Ekonomi Bakarı Zafer Çağlayan, Bollywood film endüstrisi temsilcileriyle konuşurken arkadaşımız Sedat Alp'in haberine göre "Yeni nesil serbest bölgeler" konusuna açıklık getirmiş. Çağlayan, Türkiye'de sinema filmi ve dizi üretiminin yapılacağı özel ihtisas bölgeleri kurulacağını, Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğünün üzerinde çalıştığı yeni kanun taslağının film endüstrisi, medya yatırımları, yazılım, sağlık turizmi, lojistik ve eğitimi hizmetlerini kapsayacak biçimde üretim ve depolama yanında hizmeti de içeren bir şekilde hazırlanacağını açıklamış.
TOBB Serbest Bölgeler Meclis Başkanı Mehmet Özmen ise yeni yasa ile gündeme gelecek "Yeni nesil serbest bölge"lerde üretim ve depolamanın yanında hizmet sektörünün de yer almasının sonucunda 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracata bu bölgelerin katkısının 100 milyar dolara ulaşacağını hesapladıklarını söylüyor.
Türkiye'de Serbest Bölge kavramı ilk kez Osmanlı döneminde Ayvalık'tan İngiltere'ye zeytinyağ ihracatı sırasında gündeme gelip hayata geçiyor. Geçen yüzyılın ilk yıllarında da yine Serbest Bölge kavramının gündemde olduğunu görüyoruz. Cumhuriyetin ilk yıllarında 1928'de Ford bir özel serbest bölge kuruluşu hakkını kendi otomobillerinin depolanması adına alıp bir süre devam ettirdi.1946'da bir halı ve kilim firması böyle bir serbest bölge hakkı elde etmiş. Ama esas itibariyle bugünkü 19 Serbest Bölge 1985 yılında yürürlüğe giren kanuna bağlı olarak gelişmiş. 1987 yılında Mersin Serbest bölgesi ilk kurulan bölge olarak gündeme gelmiş, bugün sayıları 19 olan Serbest Bölgelerde 2010 yılı ticaret hacmi 18.5 milyar lira. Son yıllarda Serbest Bölgelerde ticaretin ortalama yüzde 5 artış gösterdiğine tanık oluyoruz. Ancak, bazı Serbest Bölgelerde yaşanan sorunlar nedeniyle gelen kanuni kısıtlamalar, bu yapının yeniden ele alınması ve yeni ve çağdaş bir kanunla geliştirilmesi gerektiğini zorunlu kılıyordu. Bu açıdan Çağlayan'ın girişimi beklenen bir adımdı.
Yeni kanunla "Yeni nesil serbest bölgeler" in hem kapsamları genişleyecek, hem de "Özel ihtisasa dayalı" olarak kümelenme alanları olabilecek gibi görülüyor. Yeni alanlardan biri olarak düşünülen film ve dizi ihtisas bölgesi bakanın açıkladığına göre Hindistan Bollywood modeline benzer şekilde içersinde platoların da yer alacağı şekilde düzenlenecek. Diğer alanlar olarak seçilen medya, sağlık turizmi, lojistik, yazılım ve eğitim gibi alanlarda ise, Jebel Ali Serbest Bölgesi gibi dünyadaki başarılı örneklerin işleyişi ele alınarak Türkiye'ye uygun modeller geliştirilmeye çalışılacak.
Türkiye'de sağlık turizmi özellikle diş ve göz alanında Antalya bölgesinde turistik açıdan bir ivme kazanmış durumda, İstanbul, Gaziantep'te ve Urfa'ya da ameliyat için gelen turistler bulunuyor. Sağlık alanında Samsun ve Sivas'ta da sağlık gereçleri üretiminde gelişmeler var. O nedenle bu kentlerde Sağlık Turizmi için Serbest bölgeler kurulması imkan yaratacaktır.
Yazılım özellikle elektronik aletlerde gömülü yazılım da Türkiye'nin önemli gelişme kaydedebileceği bir alan. Çok sayıda işsiz mühendisin 6 ayda bu alanda kalifiye emek haline gelebileceğini Vestel yöneticisi Ömer Yüngül bir sohbette anlatmıştı. Onların üretim alanı Manisa'da ve diğer elektronik firmalarının yoğun olduğu bölgelerde yazılım serbest bölgeleri kurulması hem ar-ge çalışmalarını geliştirecek, hem de katma değeri yüksek üretim yolunda atılacak adımlara destek verecektir.
Egitim serbest bölgelerinin kurulması, hem eğitim malzeme üretiminin hızlanmasına yol açabilecek, hem de uluslar arası sermayenin sadece öğrenci sayısı birçok Avrupa ülkesini geçen Türkiye'ye ilgisini ve yatırımını artıracaktır.
Görüldüğü gibi 1985 yılından bu yana sayıları 19'a ulaşan ve bir dönem teşvikleri kısıtlanan serbest bölgelerin yeni bir kanunla sektörel ve kümelenme esaslı bir modelle daha geniş alanı kapsar hale gelebilmesi, ülkemiz ekonomisine bugünden çok daha yararlı bir model ortaya koyabilecektir.
Yeni yasa hazırlanırken yaklaşık 30 yıllık Serbest Bölge deneyi çersinde olan özel sektör temsilcileri ile diyalog içersinde olunması, kanunun daha yararlı ve sağlıklı çıkmasını sağlayacaktır.