Yeni nesil oligarklar

Çağdaş YILDIZ
Çağdaş YILDIZ Boomerang [email protected]

Oligarşi kavramı­nı siyasal gücün birkaç kişiden olu­şan küçük bir grubun elinde bulunması ola­rak tanımlıyoruz. Çı­kara dayalı bu yöne­tim biçiminin figür­leri yani Oligarklar ise genelde alışıldığı üzere genelde doğu toplumla­rında karşımıza çıktı. Belki de batı da hep varlardı ama varlık­larını pek fark etmedik.

Rusya Devlet Başkanı Vladi­mir Putin’in Boris Yeltsin dö­neminde ülkenin idaresini fii­li olarak ele geçiren oligarkları bir masa etrafında toplayarak zorla taahhütname imzalattı­ğı anı hatırlayalım. Bu andan sonra hiçbir şey eskisi gibi ol­mamış, bu anlaşma ile Putin oligarkların kendisine açık­ça destek vermeleri ve onunla uyum sağlamaları karşılığında güçlerinin çoğunu korumala­rına izin vermişti. Destek ver­meyenlerin şu an hayatta ol­madığını ya da sürgün hayatın­da olduklarını da ekleyelim.

Amerika’yı yeni nesil oligarklarla yönetecek

Görünen o ki ABD Başkan­lığına yeniden seçilen Donald Trump Amerika’yı kendi yeni nesil oligarklarıyla yönetme­ye kararlı. Yeni oligarklar es­ki örneklerindeki gibi sanayici ya da enerji sektöründen değil. Donald Trump’ın göreve başla­ma töreninde Amerikan’ın yeni bakanlarının, devlet görevleri­nin bile önünde neredeyse tüm dünyanın verisini ellerinde bu­lunduran Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Amazon CEO’su Jeff Bezos, Google’ın CEO’su Sundar Pichai ve Tesla’nın CE­O’su Elon Musk yan yana otur­du. Apple CEO’su Tim Cook hemen arka sıradaydı.

Bu törene giden süreçte Trump’ın bir bataklık ve ha­rabeden Amerika’nın en pres­tijli özel üye kulüplerinden bi­rine dönüştürdüğü Mar-a-La­go malikanesine geçtiğimiz Kasım ayından bu yana Dün­ya’nın en zengin 10 insanın­dan 6’sının özel jetleri JetSpy havacılık veri tabanına göre tam 25 uçuş gerçekleştirmiş. Yani yeni nesil oligarklar der­sini iyi çalışmış diyebiliriz.

Amerika’nın geleneksel dev­let yönetimi bu konuda şu an izleyici pozisyonda görünü­yor. Bu sırada Trump başkan­lığının ilk gününde bir altyapı projesi görünümündeki, muh­temel hedefi ileride kuracakla­rı yapay zekâ sistemi ile finan­sal sistemleri de kontrol altına alacak “The Stargate Project” i tanıttı. Başlangıçta 100 milyar dolarlık sermaye ile kurulan bu yapının yakın gelecekte 500 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı belirtiliyor. OpenAI, Softbank ve Oracle’ın ana ku­rucusu olduğu Stargate’e Mic­rosft’da dahil olacak.

Ana çalışma alanı “Yapay zekâ modelleri geliştirmek” olarak açıklanan Stargate’in Teksas’da bir data merkezi ku­racağı daha sonra diğer eyalet­lere yayılarak en az 100 bin ye­ni istihdam yaratmasının plan­lanması Amerika’da kısa süre önce yaşanan işsizlik dalgası­na karşı önemli bir mesaj içe­riyor. Stargate projesinin neye evrileceği, aslında tam olarak özünde neye hizmet edeceği ise tabiki Trump’ın her işinde­ki gibi büyük bir muamma.

Yeni nesil manipülasyonların nereden geleceğini gösteriyor

Siyasal iletişim alanından duruma bakacak olursak ya­pay zekâ teknolojilerinden bü­yük oranda faydalanılan bir si­yasal iletişim kampanyası yü­rüten Trump bu alanda da bir ilke imza atmış görünüyor. Öy­le ki Trump’ın başkanlık ye­mini konuşmasının söz küme­lerine baktığımızda Trump’ın toplamda 41 defa Amerika ve Amerikalı, 37 defa Ulus ve Va­tan kelimelerini kullandığını ama sadece 1 kere Demokrasi kelimesini ağzına aldığını gö­rüyoruz. Yapay zekâ destekli analizlerle özenle seçilmiş bu tercihler bize yeni nesil mani­pülasyonların nereden gelece­ğini de gösteriyor.

Türkiye açısından ABD ilişkilerinin nasıl bir rutinde gideceği önemli

Türkiye açısından ise ABD ile ilişkilerin nasıl bir rutinde gideceği önemli. Yeni nesil oli­garkların temsil ettiği değer­lerin nüfusa göre en çok kul­lanıcısın olduğu ülkelerden biriyiz, bölgemiz ise ana pa­zarlarından biri.

Ülkemiz kaçınılmaz olarak bir yandan bu yeni düzene ayak uydurmaya çalışacak, savunma sanayiinin öncülüğünde ya­pay zekâ başta olmak üzere ye­ni nesil teknoloji yatırımlarını artıracak ve gücünü konsolide etmeye çalışacak. Bu dönem Suriye’den sonra Ukrayna sa­vaşının da belirli bir seviyede çatışmasızlığa doğru gitme eği­limi ve Gazze’de ateşkes der­ken Trump’ın sürprizlerine de hazırlıklı olmayı gerektiriyor.

Bu arada DÜNYA Gazetesi’n­deki ilk yazımı bitirirken gaze­temizin ilk kurucusu, Cumhu­riyetimizin banisi Gazi Musta­fa Kemal Atatürk’ün Başyazarı ve istiklal mücadelemizin ne­feri, vatansever, gazeteci, ya­zar merhum Falih Rıfkı Atay’ı ve Türkiye’ye modern gazete­ciliğe geçişin mimarlarından, DÜNYA Gazetesi’ni yeniden adından söz ettiren bir ulusal ekonomi gazetesine eviren, ye­niden doğmasını sağlayan mer­hum Nezih Demirkent’i rah­metle anıyorum. Hoş bulduk.