"Yeni nesil işini tutkuyla yapıyor"

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Mazars; denetim, muhasebe, vergi ve danışmanlık alanlarında hizmet veren uluslararası ve bağımsız bir kuruluş.

Dünya genelinde 79 ülkede 18 binin üzerinde çalışanı olan Mazars’ın CEO’su Philippe Castagnac, “Bizim ortaklarımız şirketler değil, insanlar. Mazars, bundan 75 yıl önce Robert Mazars tarafından kuruldu ve bugün tüm dünyada binin üzerinde ortağımız var. Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özellik de bu. Onlar şirket ortaklıkları kuruyorlar, biz ise insanlarla ortaklık kuruyoruz” diyor.

Mazars’ın önemli pazarlarından biri de Türkiye. 1977 yılında kurulan ve 40 yılda İstanbul, Ankara, Bursa, Denizli, Gaziantep ve İzmir’de olmak üzere toplam 6 ofiste binin üzerinde firmaya hizmet veren Mazars Denge, bugün Türkiye’nin ilk 5 denetim firması arasında yer alıyor ve muhasebe, vergi, denetim, kurumsal finansman ve danışmanlık hizmetleri alanında butik hizmet veriyor.

Mazars’ın CEO’su Philippe Castagnac geçtiğimiz günlerde Mazars Denge’nin 40. yıldönümü nedeniyle Türkiye’deydi. Kendisine Türkiye pazarını, sektörün geleceğini, şirketlerin karşı karşıya oldukları en büyük riskleri, dijitalleşme sürecini sorduk. Yanıtları şöyle:

● “Tüm ülkelerin etkilendiği risklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Terörist saldırılar, siber saldırılar hayatımızdaki belirsizliği artıran unsurlar. Ama genç nesillerin enerjisi ve yeteneklerin yenilenmesi ile yarışa devam ediyoruz. Gelecekte başarının temeli iki önemli konu belirliyor: Bunlar eğitim ve aktarım. Gençlere anahtarı vermek ve onlara güvenmek çok önemli.”

● “Endüstri 4.0 çok büyük bir değişimi beraberinde getirecek. İnternetin 15 yıl önce getirdiği değişimi yaratacak. Dijitalleşme bir yandan mekanik işleri robotlara bırakırken, diğer yandan yeni iş alanları yaratacak. Farklı ortaklıklar kurmamız gerekecek. Outsourccing, denetim, muhasebe gibi iş alanları tamamen farklı şekilde tasarlanacak. Katma değer yaratan eğitimli iş gücü ihtiyacı artacak; çünkü temel, mekanik işler tamamen ortadan kalkacak. Her alanda müşteri ihtiyaçlarını en hızlı ve etkili şekilde karşılayabilenler başarılı olacak. Bu dönüşüm henüz tamamlanmadı ama 2020’nin çok farklı olacağı kesin.”

● “Yeni nesil çok tutkulu. İşlerini sevdikleri zaman, her türlü fedakarlığı yapıyorlar. Tüm zamanlarını ve enerjilerini bu işe verebiliyorlar. Dijitalleşme ile birlikte, geleceğin işleri, tüm mekanik sürecin ortadan kalktığı, bunun yerine katma değer yaratılan işler olacak. Bu yüzden ben geleceğe dair çok iyimserim. Yeni iş alanları, gençlerde tutku yaratan, onları motive eden işler olacak. Denetim, vergi gibi iş alanlarına daha farklı gözle bakılacak, farklı uygulama metodları geliştirilecek. Bu süreçte üniversitelerle işbirlikleri içinde olmak gerekiyor. Değişimin gençler için çok daha iyi olacağını; bugün sıkıcı gibi görünen bu işlerin eskiye oranla çok daha heyecan verici olacağını anlatmamız gerekiyor.”

● “Dünyamıza yönelik çok fazla risk var. Küresel ısınma, siber saldırılar, terörizm bunların başında geliyor.Tarihte dedelerimiz çok büyük savaşlar yaşadılar; ama bizler şimdi her yerde küçük küçük ve farklı savaşların riski altında yaşıyoruz. Dünyanın herhangi bir yerinde her an bir saldırı gündeme gelebiliyor. Psikolojik olarak kendimizi bu duruma hazırlamamız gerekiyor.”

● “Şirketlerin karşı karşıya olduğu en büyük risk ise, veri bombardımanına uğradığımız bir çağda, bu veriyi doğru yönetememek. Bu veriler finansal bilgilerden, müşteri bilgilerine, güvenliğe kadar har alanı ilgilendiriyor. Evet teknoloji her şeye çözüm yaratıyor, ama aynı zamanda dijitalleşme ile dışarıdan gelebilecek risklere karşı daha korunaksız hale geliyoruz. İnternet güvenliği en büyük risklerin başında geliyor. Öte yandan ekonomik gelişmeler çok hızlı, ürünler pazara çok hızlı giriyor ve çıkıyor; eski ürünler bir anda kullanılmaz hale geliyor; piyasalar çok daha kırılgan.”

●“2008 krizinden bu yana 10 sene geride kaldı. Bu süreçte büyük bir değişim yaşandı. Yasalar ve davranışlar değişti. Bugün, ekonomik kriz kadar önemli olan bir risk de siber güvenlik. Ne yazık ki hala yeterince ciddiye alınmıyor. 2017’de kötü kurumsal örneklerine şahit olduk. Yaşanan siber saldırılar bugüne kadar hızlı çözümlendi ve büyük finansal krizlere yol açmadı, ama bu gelecekte de yol açmayacağı anlamına gelmiyor. Eğer bir gün bankacılık sistemi büyük bir siber saldırıya maruz kalırsa, bu durum finans piyasaları için felaketle sonuçlanabilir. Hem hükümetlerin hem de finans sistmelerinin bu konuda hazır olması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde en önemli mesleklerden biri IT danışmanlığı olacak.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar