Yeni model neden desteklenmeli?
Detaylara takılıp kalanlar, aslında son derece basit ve sade olan yeni destekleme modelini, karmaşık ve anlaşılmaz hale getiriyor. Tüm mesele, tek tek ağaçlarla ilgilenmek yerine, daha geriye çekilip ormanın bütününe odaklanmak…
Vana metaforu
Bu defa sistemi “vana metaforu” üzerinden anlatmayı deneyeceğim. Kapalı sistem bir boru ile tarla başına gelen suyun, tek bir vana üzerinden, ihtiyaç duyulan miktarda tarlaya aktarıldığını düşünün. Tarlanın istenilen bölümlerine istenilen miktarda suyun transferine imkân tanıyan ikincil borular ve bunların da vanaları olsun.
Sistem, ana borudan suyun alınması ve ikincil borular üzerinden dağıtımının yapılması şeklinde özetlenebilir.
İşte yeni sistemde, ana borudan aktarılacak su miktarını katsayı değeri (244 TL) olarak düşünebiliriz. Bunun hangi boru vasıtasıyla ne miktarda aktarılacağı ise ikincil borulardaki vanalardır ki buna da katsayılar diyebiliriz. Katsayılar üzerinden ikincil vanalardaki ayarlamalar gibi istenildiği kadar kısılabilir veya açılabilir.
Ana vana ile tarıma sağlanacak toplam destek miktarı artırılabilir veya azaltılabilir. İkincil vanalar vasıtası ile de istenilen öncelikli, stratejik vb. ürünlere, alanlara veya araçlara transferler yapılabilir.
Özetle, üretim sezonu öncesinde katsayı değerini ve katsayıları belirleyerek tüm sistemi yönetebilmek ve değişik senaryoları çalışabilmek mümkün hale gelmiştir.
Teknik detaylardan çok modelin felsefesi anlatılmalı
5-7 Eylül’de Selçuk Üniversitesi’nde 8.Uluslararası Kırsal Turizm ve Kalkınma konferansı yapıldı. 14 ülkeden 74 bildiri sunuldu.
Davetli konuşmacı olarak üretim planlamasını ve yeni destekleme modelini sunma fırsatı buldum. Konuşmamda, modelin daha çok felsefesi, gerekliliği ve yapıtaşları üzerinde durmaya çalıştım.
Gelen sorular ve katkılar, akademik camianın bir anlamda nabzını tutmak anlamına geliyordu. Geri beslemelerin özetinin özeti; modelin akademik çevrelerde dahi yeterince bilinmediği ve kafaların oldukça karışık olduğu şeklinde. Katılımcılar, eğer model anlattığımız gibiyse oldukça iyi olduğunun hakkını teslim ediyorlardı.
Soruların çokluğu bu konuya olan açlığı ve ilgiyi gösteriyordu. Ayrıca bu kadar iyi bir modeli anlatmak için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tüm birimleri seferber olmalıydı. Gelinen nokta, yeni sistemin çok iyi olduğu ancak yeterince anlatılamadığı ve çok fazla dezenformasyona maruz kaldığı yönündeydi. Ancak bizim de ödevimizi yapmadığımız, konuyu birincil kaynaklardan takip etmediğimiz de bir gerçekti.
Tüm bunlar, salondan edindiğim izlenimler. Şimdi kendi çıkarımlarımı ve önerilerimi yapmak istiyorum.
Tohum toprakla buluştu
Planlı üretim ve yeni destekleme modeli, iki yıl süren bir emeğin ürünü. Benzetmek gerekirse, şimdiye kadar tarla hazırlandı, iyi bir tohum geliştirildi ve nihayet 29 Ağustos’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ekimi yapıldı. Bundan sonrası iyi bir bakım (modelin iyi anlatılması), yeterli sulama (üreticinin sürekli yanında olmak), hastalık ve zararlılarla gerektiği kadar mücadele (kasıtlı eleştirilere fazla takılmamak) ve nihayet verimli bir hasat dönemi (sistemin etki değerlendirmesinin yapılması). Sonuçta ne ekerseniz onu biçersiniz, değil mi?
Bu toplantıyla aynı saatlerde Sayın Bakanımız da basını bilgilendirme toplantısı yapıyordu. Aslında birkaç gündür, özellikle Bakanlık üst yönetiminin, iller düzeyinde, bu konuda toplantılar yapmaya başladığını da görüyoruz.
Ancak sadece Bakanlık değil, başta akademik dünya olmak üzere tüm paydaşların konuyu çalışmaları, anlamaları ve anlatmaları gerekiyor. Anlatıldıkça, karmaşık gibi görünen yeni sistemin ne kadar sade, esnek ve etkili olduğu anlaşılabiliyor.
Bu süreçte en büyük sıkıntının sosyal medya platformlarında yaşanacağı aşikâr. Bu konuda Bakanlık, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile koordineli çalışarak zararı en aza indirmeli.