Yeni mezunlara öğütler
Mezuniyet törenleri
Şimdi üniversitelerin hasat zamanı. Mezuniyet törenleri yapılıyor. Kepler havaya fırlatılıyor. Anneler, babalar, ailenin büyükleri ve küçükleri mezun olan gencin diploma törenine katılıyorlar. Mezuniyet törenleri, insanın yaşamında yaşayacağı güzel olaylardan birisidir. Fakat ben bu güzelliği yaşayamamış kişilerden birisiyim. Bizim kuşak, 68 kuşağı, yanık kuşaktır. Bırakın diploma törenini, doğru dürüst bir diplomayı bile alamamıştık. Diploma gelinceye kadar elimize, adına "Çıkma" denen, saman kağıda yazılmış bir şey vermişlerdi. Bu kağıtla gidip askerlik şubesine başvurmuştum. Amerika'da doktora derecemi aldığımda töreni beklemeden yurda dönmüştüm. Bu nedenle onu da yaşamamıştım.
Bu törenleri yaşamamış birisi olarak diploma törenlerini severim. Zorlu bir yolculuğun sonunda hedeflenen limana varmayı kutlamak hoş bir şeydir. Bu, tüm aile için bir kutlamadır. Öğrenci açısından ödevler, sınavlar, uykusuz geceler geride kalmıştır. Çocukları özel okullarda okuyan babalar açısından da, "Çok şükür ödemeler bitti" kutlamasıdır.
Amerika'da neler denmiş
Adettendir, bu diploma törenlerinde bir de konuk konuşmacı olur; okuldan yaşama yelken açan gençlere öğütler verir. The New York Times gazetesi, bu yıl ki diploma törenlerinde Amerika'daki okullarda kimler neler söylemiş analizini yapmış ("Commencement Speakers: For Life's Next Stage, Gallows Humor and Sage Advice", 12 Haziran 2011). Örneğin, yapılan 100 konuşmanın 40'ında hangi sözcüklerin en çok tekrarlandığına bakmışlar. Bu yılki konuşmalarda "dünya", "ülke", "aşk" ve "hizmet " sözcükleri, "para", "mutluluk" ve "başarı" sözcüklerinden daha çok kullanılmış.
Ben desem ne derdim?
Bu yılki bir mezuniyet töreninde konuşmayı ben yapsaydım gençlere neler söylerdim diye düşündüm. Acaba hangi sözcükleri en çok kullanırdım? "Halep ordaysa arşın burada" deyip aşağıdakileri yazdım:
Hayal edin, düşünüz olsun
Önünüzde bir sonsuzluk ve tertemiz bir tuval var. Buraya ne resim yapabileceğinizi düşleyin. Hayalinize dizgin vurmayın, geniş düşünün.
Hedefler koyun
Hayal etmek iyidir, ama hayal peşinde koşmak iyi değildir. Hayallerinizi somut hedefler haline getirin. Hedefleriniz belirgin, gerçekçi ve zaman kısıtlı olsun. Hedefi olmayan bir kişi için yaşam, mutfakla tuvalet arasında bir yolculuktur.
Hedeflerinizin peşinde koşun
Hedefler koşacağınız yönü belirler. Bu hedefe kitlenmeli ve hedefinizin peşinde koşmalısınız. Başarılı yaşam, hedeflere kitlenmiş kişilerin koştuğu bir yarıştır. Yarışı terk etmeden, bir maratoncu gibi koşmalısınız. Bitiş noktasında ipi göğüsleyenler yarışı terk etmeyenlerdir.
Bedel ödemeye hazır olun
Yaşamda hiç bir şey bedava gelmez. Her elde edilecek şey için bir bedel ödemek gerekir. Bu bedelin harcında alın teri vardır. Bu teri dökmeye hazır olmalısınız. Bedelsiz kazanılan ekmeğin tadı olmaz.
Sevdiğiniz işi yapın, yaptığınız işi sevin
Hangi yarışı koşacağınızın seçimi size aittir. Koşmaktan zevk alacağınız yarışları seçin. Seçtiğiniz yarıştan zevk alın. İş, insan yaşamının önemli bir kısmını tutar. Bir insanın kendisine vereceği en büyük ceza, hoşlanmadığı bir işi yapmasıdır.
Tutku
Ne yapıyorsanız yapın, tutku ile yapın. Tutkusuz yapılan yemeğin bile tadı tuzu yoktur. Öylesine bir dünyada yaşıyoruz ki, her alanda rekabet çok şiddetlidir, her geçen gün daha da şiddetli olacaktır. Böyle bir dünyada ayakta kalabilmek, başarılı olabilmek için yaptığınız işe yüreğinizi, ruhunuzu katmanız gerekecektir. Buna tutku diyoruz. Başarı için sevmek yeterli değildir, tutulmak gerekir.
Sonuç
Yukarıda, bir mezuniyet töreni konuşmasında gençlere neler söyleyebileceğimi özetledim. Ancak şunu belirtmeliyim ki, konuşmanın 15 dakikadan fazla olmaması gerekiyor. Harvard Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre bu süre uzarsa genç mezunların ancak %25'i bu konuşmayı dinliyormuş; diğer bir %25'i ise uyukluyormuş; yarısı da cinsel fanteziler hayal ediyormuş. Bu nedenle, konuşma yapacaklara duyurulur. Eğer uyuklayan ve başka hayaller kuran gençlere hitap etmek istemiyorsanız, konuşmayı fazla uzatmayınız.