Yeni Meclis’i ve hükümeti bekleyen vergi konuları

Recep BIYIK
Recep BIYIK VERGİ PORTALI [email protected]

Seçim ve yeni hükümet kurulması sürecini eminim herkes yakından izliyor. 

Meclis’in oluşması ve sonrasında yeni hükümetin kurulması yıl sonuna doğru mümkün olacağına göre, yeni Meclis’in ve hükümetin ilk konuları arasında Bütçe Kanunu ve yeni yılın vergileri de olacak.

Böyle olunca, vergi ödeyenler ve uygulayıcılar için oluşacak Meclis’in kompozisyonu ve kurulacak Hükümetin bütçe ve vergi politikası izlenmesi gereken konular bu süreçte.

Yeni hükümeti bekleyen, rutin vergi düzenlemeleri dışında önemli vergi konuları da var.

Yeni yılda uygulanacak vergi ve ceza tutarları ile vergilemede dikkate alınan parasal sınırlar, yeni hükümetin ilk vergi konuları olabilir.

Vergi ve ceza tutarları yıl başlarında esas olarak yeniden değerleme oranında artıyor. Yeniden değerleme oranından farklı bir oranda artış isteniyorsa bu Bakanlar Kurulu kararıyla yapılıyor. Bakanlar Kurulunun yetkisini geçen bir oranda artış yapılması da ancak yeni bir kanunla mümkün. Dolayısıyla yeni hükümetin stratejisi belirleyecek, yeni vergi ve ceza tutarlarının ne olacağını.

Bu arada vergi kanunlarında yer alan bazı geçici maddelerin süresi yıl sonu itibariyle bitiyor. Yeni bir yasal düzenlemeyle geçici maddelerin uygulama süresinin uzatılmaması durumunda, vergi uygulamalarında önemli değişiklikler olacak. 

Geçici maddelerin süresi uzar mı sorusuna benim cevabım kesinlikle evet. En azından önemsiz bir kaç madde hariç, sürelerin uzayacağına emin olabiliriz. 

Süreler uzar diye düşünüyorum ama yine de hangi düzenlemelerin süresinin bitmekte olduğunu bilmekte, konuyu izlemekte ve zamanı geldiğinde önlem almakta yarar var.

İşte o düzenlemeler.

Menkul kıymet gelirlerinin vergilemesi

Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesinde, mevduat faizleri, repo gelirleri, tahvil ve bono alım satım kazançları ile faizleri, hisse senedi alım satım kazançları başta olmak üzere, finans piyasasından elde edilen çok sayıda kazancın vergilemesiyle ilgili düzenleme var.

Bu kazançlar geçici madde çerçevesinde stopaj yoluyla nihai olarak vergilendirilmekte, gelirin tutarına bakılmaksızın gerçek kişiler tarafından beyan edilmemektedir.

2006 yılı başından beri yürürlükte olan maddenin uygulama süresi 2015 sonu itibariyle bitmektedir.

Maddenin uygulama süresinin uzatılmaması durumunda, 2016 ve izleyen yıllarda elde edilen bu gelirler, genel düzenlemeler çerçevesinde vergilendirilmesi, dolayısıyla gerçek kişiler tarafından elde edilen bu gelirlerin bir kısmının gerçek kişiler tarafından beyanı gerekecektir.

Jokey ve antronör gelirlerinin vergilemesi

Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 68. maddesiyle, Türkiye Jokey Kulübünce organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine ücret olarak yapılan ödemelerin % 20 oranıyla, stopaj yoluyla vergilendirilmesi, bu gelirler için beyanname verilmemesi öngörülmüştür.

2005 yılı başından beri yürürlükte olan maddenin uygulama süresi 2015 sonu itibariyle bitmektedir.

Maddenin süresinin uzatılmamaması durumunda, maddede sayılan kişilerden;

Tek işverenden ücret alanların bu ücretleri % 35’e varan oranda stopaja tabi tutulacak, bugün olduğu gibi yine beyan edilmeyecek, 

Birden fazla işverenden ücret alanların ise bir taraftan ücretleri artan oranda stopaja tabi tutulurken, ikinci işverenden aldıkları ücretin tutarına bağlı olarak beyanname vermeleri gerekebilecektir.

Dernek ve vakıf gelirlerinin vergilemesi

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 2/1-a maddesinde, dernek ve vakıflar tarafından elde edilen bazı gelirler nedeniyle iktisadi işletme oluşmayacağı hükmü yer almaktadır.

Maddede sayılan gelirler, stopaj yoluyla vergilenen, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamındaki faiz ve benzeri finansal araçlara ilişkin gelirler ile taşınmaz kiralarından elde edilen gelirlerdir.

Düzenlemenin süresi bu yıl sonu itibariyle bitmektedir.

Sürenin uzatılmaması durumunda, yukarıda belirtilen gelirleri elde eden dernek ve vakıfların, yaptıkları faaliyetin durumuna göre, oluşmuşsa iktisadi işlegtme olarak mükellefiyet tesis ettirmeleri ve vergisel yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekecektir.

Okullara ait döner sermaye işletmelerinin vergilemesi

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 2/1-b maddesinde;

- Mesleki ve teknik eğitim okullarındaki atölye ve uygulama birimlerine bağlı döner sermaye işletmelerinin 

- Anaokulu, kreş, çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner sermaye işletmelerinin elde ettikleri gelirler dolayısıyla iktisadi işletme oluşmuş sayılmayacağı hükmü yer almaktadır.

Düzenlemenin süresi bu yıl sonu itibariyle bitmektedir.

Sürenin uzatılmaması durumunda, söz konusu döner sermaye işletmelerinin kurumlar vergisi mükellefi olarak her türlü vergisel yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekecektir.

Bireysel emeklilik sistemine devredilen taahhüt ve birikimler

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun geçici 1. maddesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 31. maddesiyle, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya ticaret şirketleri nezdinde bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki birikim ve taahhütlere ilişkin tutarların, 2015 yılı sonuna kadar bireysel emeklilik sistemine aktarılmasına olanak sağlanmış, bu işlemler ilgili olarak da yaygın vergi avantajları sağlanmıştır.

Düzenlemenin süresinin uzatılmaması durumunda, varsa düzenlemeden yararlanmayan kurum ve kuruluşlar için aynı ayrıcalıklardan yararlanarak işlem yapmak mümkün olmayacaktır.

Dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilen malların üretiminde kullanılacak maddelerin temininde tecil-terkin uygulaması

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 17. maddesiyle dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde bölgeler, sektörler veya mal grupları itibarıyla tecil-terkin uygulaması kapsamında işlem yaptırma konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. 

Bakanlar Kurulu yetkisinbi 2001 yılında kullanarak dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde, sektörel ayrım yapılmaksızın tecil-terkin kapsamında işlem yapılabileceği karara bağlanmıştır. 

Düzenlemenin süresi 2015 yılı sonu itibariyle bitmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı'na yapılan teslimlerde KDV istisnası

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 23. maddesiyle, Milli Eğitim Bakanlığı'na bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleriyle bunlara ilişkin yazılım teslimleri ve hizmetleri, bu mal ve hizmetlerin bağışı yapacak olanlara teslim ve ifası 2015 yılı sonuna kadar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Sürenin uzatılmaması durumunda, hem Bakanlığa yapılacak bağışlarda, hemde bağışı yapacak şirketlere yapılacak teslimlerde KDV hesaplanacaktır.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar