Yeni kuşak: Bin yıllıklar

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Amerikalılar iletişimde pratik olmakta, her şeye isim bulmakta çok ustadırlar. Örneğin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra doğanlara X kuşağı (X Generation) derler. Şimdi de 1980 ile 2000 yılı arasında doğanlara "Bin yıllıklar/Binlikler" (Millennials) diyorlar. Yani şu anda yaşları 9-29 arasında olanlara. Bunların bir kısmı işgücüne girmiş, bir kısmı da girecek. Ve bu kuşak önceki kuşaklardan farklı. Nasıl şu anda çalışan kuşaklar da kendilerinden önce gelen kuşaklardan farklı ise, bunlar da farklı. Eğer kişiler çalışmaya kuşak kuşak gelselerdi, belki sorun olmayacaktı. Çünkü birbirlerini daha iyi anlayacaklardı. Ama aynı işyerinde farklı kuşaklardan insanlar da çalışıyor. Dolayısıyla eski kuşakların yeni kuşağı anlamaları gerekiyor.

İnsan kaynakları uzmanı Susan M. Heathfield, bu Binlikler'i yönetebilmek için 10 tane tavsiyede bulunuyor. Gerçi bunlar Amerikan gençliği için söylenmiş şeyler. Ama bu tavsiyelere baktığınızda çevremizdeki bizim gençlere de uygulayabileceğini göreceksiniz. Aşağıda Susan M. Heathfield'in 10 tavsiyesini ve benim yorumumu bulacaksınız.

1. Düzenli yaklaşınız

Bu kuşağı çalışma yaşamı düzenine alıştırın. Onlara aşağıdaki biçimde, bir düzen içinde yanaşın: Tarihleri belli aylık raporlar, düzenli çalışma saatleri, her gün planlanmış belli aktiviteler, gündemi olan ve sonra da notları olan toplantılar, açık-net hedefler ve gelişimin değerlendirmesi

2. Liderlik ve rehberlik yapınız

Size saygı göstermek, sizden öğrenmek ve sizden günlük geri-bildirim almak isterler. Resmin tamamında olmak ve her olanı biteni herkesten önce öğrenmek isterler. Başarıları için gerekli olan zamanı talep ederler ve bunu hak ederler. Onları bu konuda hayal kırıklığına uğratmayın.

3. Onların özgüvenleri, ben yapabilirim davranışı ve olumlu kişisel imajlarını cesaretlendiriniz.

Onlar, bütün dünyayı fethetmeye hazırdır. Cesaretlerini kırmayın, onları kısıtlamayın.

4. Onların takım oyunundaki rahatlıklarından yararlanın

Katılımı teşvik ediniz. Gruplar halinde ve takım olarak çalışmaya alışıktırlar. Binlikler, gruplar halinde toplanırlar, takım oyunlarını oynarlar. Onlara yine takım hallinde mentorluk, koçluk yapabilir ve onları takım halinde eğitebilirsiniz.

5. Onları dinleyiniz

Onları seven ve yaşamlarını çocuklarının aktivitelerine göre programlayan, üslerine titreyen anne ve babalarının yanından geliyorlar. Bu gençlerin düşünceleri ve fikirleri var. Bunların göz ardı edilmesinden, dinlenmemesinden hoşlanmazlar

6. Zor işler veriniz ve değişiklik sağlayınız

Can sıkıntısı kötüdür. Bu kuşak hep değişiklik ister. "Şimdi yeni ne var?" sözü onların çok tekrarladığı kutsal bir sözdür. Onları sıkmayınız, yok saymayın ve katkılarını küçümsemeyin

7. Aynı anda birçok şeyi yapabileceklerini unutmayınız

Bu kuşak aynı anda birçok şeyi yapabilmektedir. Bir taraftan telefonla konuşurken, diğer taraftan elektronik postalarına bakabilmekte ve birkaç kişiyle birden mesajlaşabilmektedirler.

8. Bu kuşağın elektroniğe yatkınlığının avantajından yararlanınız

Bu gençlerin bilgisayar, cep telefonu ve diğer medya konusundaki yetenekleri inanılmaz seviyededir. "Çin'de satış elemanımız mı vardı? Seyahati nasıldı?" türünden soruların cevabını öğrenmek için yaşlı kuşaklar telefon edip, otele mesaj bırakırlardı. Şimdikiler bu satış elemanına anında mesajı yollar ve hemen cevaplayın der, o satıcıyı oradaki toplantısında da rahat bırakmazlar. (Gençler elektronik konusunda eskilere koçluk yapabilir)

9. Arkadaş ağı kurma konusundaki yatkınlıklarından yararlanınız

Bu kuşak, sadece grup aktivitelerinde ve takım çalışmalarında rahat olmayıp dünya çapında networkler oluşturmak konusunda da ustadırlar. Bundan yararlanınız.

10. İş ve özel yaşam dengesini sağlayınız

Her ne kadar bu kuşak birçok işi aynı anda yapmayı sevse de, X kuşağı gibi haftada 60 saat çalışmayacaklardır. Özel yaşamlarına değer verirler.

Bir yorum

Yukarıdaki tavsiyeleri okudunuz. Sorun kendinize bakalım, bu 10 tavsiyeden kaçı için "Tabii canım, bu çalışan için geçerli" diyorsunuz. Ya da kaçı için "Hadi canım sen de" diye tepki gösteriyorsunuz. Eğer çoğunluk ikinci söylediğim ise yanınıza gelen gençlerin çekeceği var demektir. Ama çekmezler de . Çünkü bir süre sonra ortalıkta onlar çoğunlukta olacak. Eskiden de öyle olmadı mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019