Yeni küresel güç futbol
FIFA'nın siyasi bir güç olduğunu ifade eden Pascal Boniface, "İsrail ve Filistin ile Çin ve Tayvan'ı aynı organizasyon içinde tutmayı başaran FIFA'nın kararları BM'den daha fazla saygı görüyor" diyor.
"FIFA bugüne kadar BM'nin başaramadığı bir mucizeyi gerçekleştirdi; İsrail ve Filistin ile Çin ve Tayvan'ı aynı organizasyon içinde tutmayı başardı". Bu yorum, Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü Direktörü ve "Futbol ve Küreselleşme" kitabının yazarı Pascal Boniface'a ait. Jeopolitika konusunda uzman bir isim olan Pascal Boniface, bir süredir bu çalışmalarına futbolu da dahil ediyor. Futbolun küreselleşmesinin etkilerini ve sonuçlarını değerlendiren Boniface, futbolun jeopolitik açıdan çok ilerde olduğunu söylüyor. "Dünya çok kutuplu obir yapı kazanıyor. Futbol ise çok uzun zamandır çok kutuplu" diyen Boniface, futbolun demokrasiden, piyasa ekonomisinden, hatta internetten çok daha önce küreselleştiğini söylüyor. Futbolun "tüm dünyaya hükmedebilmiş ilk imparatorluk ABD'yi bile etki alanı ve popülerlik açısından kat be kat geride bıraktığını" ifade eden Boniface'a göre bunun başlıca nedenleri futbolun barışçıl olması ve benimsenmesinde zorlama ve dayatma olmaması. Boniface'ın Le Monde gazetesine verdiği röportajda futbolun küresel gücüne yönelik öne çıkardığı noktalar oldukça ilgi çekici:
. FIFA siyasi güce sahip
"Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) bir karar aldığında, bu karar BM'den daha fazla saygı görüyor. FIFA, üyeleri üzerinde gerçek bir otoriteye sahip ve bu güne kadar BM'nin başaramadığı bir mucizeyi gerçekleştirdi: İsrail ile Filistin'i, Çin ile Tayvan'ı aynı organizasyon içinde tutmayı başardı."
. Güney Afrika kararı Mandela'ya verilmiş bir ödül
"Dünya Kupası'nın Afrika'da düzenlenmesi siyasi bir karar. Her ne kadar 2006 Dünya Kupası organizasyonu son dakikada Almanya'ya verilmiş olsa da, FIFA başkanı Sepp Blatter, altyapı, güvenlik veya organizasyon sorunlarına rağmen Afrika'da bir Dünya Kupası düzenlenmesi gerektiğini ifade etmişti. Bu kararın ardından, Güney Afrika'nın seçilmesi ise ikinci bir siyasi mesaj oldu. Daha iyi bir dosyaya sahip olan diğer aday Fas'a rağmen, Güney Afrika seçildi. Bu karar aslında, Nelson Mandela ve Güney Afrika'nın kat ettiği mesafeye verilmiş bir ödüldü."
. Güney Kore-Japonya kararı da siyasi bir karardı
"2002 Dünya Kupası'nın Güney Kore-Japonya tarafından düzenlenmesi de siyasi bir karardı. Bu karardaki amaçların başında, futbolun yeni geliştiği Asya'yı desteklemek; bölgenin en zengin ülkesi Japonya ile spor alanında en iyi sonuçları alan Güney Kore'yi bir araya getirmek; tarihte üzücü anılara sahip olan bu iki ülkenin birlikte çalışmasını sağlamak geliyordu. Futbol sihirli bir değnek değil, Dünya Kupası tarihin tüm acı izlerini silemedi, fakat en azından Kore şarkıları artık Japonya'da yasak değil, çok sayıda önyargı ortadan kalktı. 2002 Dünya Kupası iki ülkenin yakınlaşması açısından önemli bir adım oldu."
. Futbol çok uzun süredir çok kutuplu"
"Futbol Asya'da inanılmaz bir hızla yayılıyor. Bu durumdan en fazla yararlananlar ise İngilizler. Birinci Lig takımları oldukça zengin ve dünya starlarını çekiyorlar. Bunun yanı sıra, Tayland, Malezya ve Japonya'da İngilizce yayımlanan gazeteler, Avrupa şampiyonalarının tamamının sonuçlarını veriyorlar. Japonya ve Güney Kore'de futbol, beyzbolun yerini almış durumda. Genel anlamda baktığımızda, futbol jeopolitik açıdan oldukça ileri bir durumda. Dünya çok kutuplu oluyor, futbol ise uzun bir süreden bu yana çok kutuplu. Bu arada dikkat çekilmesi gereken bir konu da şu: Küreselleşmenin ulusal kimlikleri sildiği söylenir, oysa futbol ulusal kimlikleri ön plana çıkartıyor. Futbol, tüm ulusu bir araya getiren ender olaylardan birisi."
ABD, futbol ülkesi olabilir mi?
Bugün ABD'deki en popüler iki spor dalı basketbol ve beyzbol. Futbol ise 1970'li yıllarda profesyonel şampiyonalar yoluyla yapay bir şekilde kıtaya getirildi. 1994 Dünya Kupası'nın ABD'de yapılması, futbolun yetişkinler, kadınlar ve Meksika asıllılar arasında yaygınlaşmasına yol açtı. ABD'de futbola olan ilginin her geçen gün artmaya devam etmesinde ABD Futbol Federasyonu Başkanı ve Columbia Üniversitesi Ekonomi Profesörü Sunil Gulati'nin de rolü oldukça büyük.
"ABD futbolunun en etkili ve akıllı ismi" olarak değerlendirilen Gulati'nin en ilgi çekici özelliği bir ekonomi profesörü olarak ABD futbolunun geleceğini ekonomik tanımlamalarla anlatmayı tercih etmesi. The Wall Street Journal 'da yer alan bir röportajda, "ABD'de profesyonel futbolun gelişimini, piyasa belirleyecek" diyen Gulati, 2018 veya 2022 Dünya Kupası'nı ABD'de düzenlemek için de oldukça çaba sarfediyor. FIFA, 2018 ve 2022 yıllarında düzenlenecek olan Dünya Kupası organizasyonlarının gerçekleştirildiği ülkeleri Aralık ayında belirleyecek. 2018 için İngiltere'nin favori gösterildiğini kaydeden Gulani, "2022'nin ABD'ye verilme ihtimali yüksek" diyor. Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak üzere FIFA'ya başvuran ülkeler arasında ABD'nin yanı sıra, İngiltere, Rusya, Belçika/Hollanda, Portekiz/İspanya, Avustralya, Japonya, Güney Kore ve Katar bulunuyor.
Sunil Gulati aynı zamanda ABD ve Kanada futbol liglerinin en üst düzey ligi olan Major League Soccer'ı (MLS) da yönetiyor. Diğer ülkeler ile kıyaslandığında, Amerikalılar, profesyonel futbol ligi ile fazla ilgilenmiyorlar. MLS maçları stadyumların dolmasına ve televizyon izlenme reytinglerinin artmasına neden olmuyor. Bunun yanı sıra, ABD'nin henüz İngiltere'nin Wayne Rooney'si veya Arjantin'in Lionel Messi'si gibi bir yıldızı yok. Futbol izleyen ve oynayan insanlar dikkate alındığında, ABD'nin aslında bir futbol ülkesi olduğunu söyleyen Gulati ise, sadece "biraz bekleyin" diyor. Gulati'ye göre futbol artık fakir gençlerin ilgi gösterdiği bir spor alanı değil, tam tersine eğitim ve yatırım gerektiren bir spor. "ABD futbolunun geleceği dünya düzeyinde oyuncular yetiştirme yeteneğine bağlı. Ortak tanı, ABD futbolunun, varoş gençliğinin ilgi gösterdiği orta sınıf bir spor olduğu yönünde. Oysa fakir bölgelerden gelen en iyi sporcular futbolla ilgilenmiyor veya bu sporu yapamıyorlar. Futbol artık bir tür para kazanma sporu. MLS, ABD'de futbol altyapısının gelişmesine yardımcı oldu. Bugün her kulübün bir genç takımı var. Amerikalı bir Messi yaratmak zaman alabilir. Bu oyuncunun nereden geleceğini bilmiyoruz, fakat ABD'nin futbol kültürü geliştikçe, bu mümkün olacak" yorumlarında bulunan Gulati, "ABD'nin 310 milyonluk nüfusu, futbola aşırı düşkün toplumların artması gibi unsurlar, televizyonların ve reklamcıların sektöre yaklaşımını değiştiriyor. ABD, dünya futbol topluluğunun bir parçası; fakat İngiltere, Brezilya veya Almanya gibi bir role sahip olursak, o zaman uluslararası oyunun da kuralları değişir" diyor.