Yeni ilave istihdam teşvikinde neler var

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK [email protected]

Şüphesiz, her hükümetin en çok çaba gösterdiği konuların başında istihdamı artırmak ve işsiz sayısını azaltmak var. AK Parti döneminde de istihdamı artırmak için çok sayıda teşvik getirildi. İşte geçtiğimiz günlerde TBMM'ye sunulan "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nda da önceki teşvik benzeri yeni bir ilave istihdam teşviki getiriliyor.

31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, teşvik hükmünün yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınacak ve fiilen çalıştırılacak; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu'na verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olan, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olan ve maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamaları kaydıyla, prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak.

Bu maddede belirtilen destek unsuru;

a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan;

1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle,

2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta öğretim ile meslek yüksek okulu veya Türkiye İş Kurumu'nca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle,

3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar için yirmidört ay süreyle, 

b) 29 yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için yirmidört ay süreyle,

c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumu'na kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle,

ç) 5510 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta öğretim ile meslek yüksek okulunu bitirenler için oniki ay süreyle,

d) 18 yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin Türkiye İş Kurumu'na kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde altı ay süreyle,

uygulanacak.

Yukarıda sayılan belge ve nitelikler nedeniyle destek unsurundan yararlanabilmek için sigortalıların sahip oldukları mesleki yeterlik, mesleki ve teknik eğitim veren orta öğretim kurumları ile meslek yüksek okulu veya Türkiye İş Kurumu'nca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarına ilişkin belgelerde belirtilen meslek ya da alanlarda işe alınmaları ve/veya çalışıyor olmaları gerekecek.

Bu maddeyle sağlanan destek unsurundan aynı sigortalı için bir kez yararlanılabilecek.  Sigortalı, destek süresini tamamlamadan işsiz kalması halinde, kalan süreden yeniden yararlanamayacak. Ancak ikinci fıkranın (a) bendi kapsamına giren 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınların, aynı bent kapsamında yeniden işe alınmaları ve (1) veya (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve nitelikleri bu dönemde temin etmeleri halinde destekten yeniden yararlanabilirler. Bu durumda ilk yararlanma süresi, ikincisinden düşülür ve toplam yararlanma süresi en son yararlanılan destek için maddede öngörülen süreyi aşamaz.

İşveren hissesine ait primlerin fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.

Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı Kanunun 48'inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili diğer kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmez.

Bu madde hükümleri; 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve yapım işleri ve 4734 sayılı Kanun'dan istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve bu kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ile yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

5510 sayılı Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.

Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Bakanlar Kurulu, bu teşvikin uygulanma süresini 2015 yılından itibaren beş yıla kadar uzatmaya yetkili kılınmıştır.

Bu maddeyle sağlanan destek unsurundan yararlanan işverenler ayrıca beş puanlık SGK prim indiriminden de yararlanabilecek. Belki de bu teşviki önceki teşviklerden ayıran en önemli düzenleme de bu olsa gerek.

Ancak, önceki teşviklerde de "fiilen çalışanlar" ibaresinden dolayı sorunlar yaşanmıştı. Özellikle yıllık izin kullanılması, mazeret izni kullanılması, rapor süresince işverence ücretin ödenmesi gibi durumlar SGK tarafından fiilen çalışma sayılmayarak işverenlerin ikinci bir aylık prim ve hizmet belgesi düzenlemesi talep edilmişti. Burada kanun koyucunun fiilen çalışmadan amaçladığı gerçekten işyerinde fiilen çalışmayanların teşvik unsurlarından faydalanılmasının engellenmesi, açıkçası isteğe bağlı prim ödeyen veya aile yakınlarının işyerinde çalışmadan sigortalı gösterilmesinin önlenmesi amaçlanmıştır. Dolayısıyla kanunda bu yönde bir değişiklik yapılması gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019