Yeni güvenli liman euro
Euro/dolar paritesi önceki gün 1.2070 ile 2.5 yılın zirvesine çıktı. Bir para birimini değerlendirirken, bulunduğu seviyeden ziyade ne kadar hızla hareket ettiğine bakmak gerekir. Euronun majör bir para için çok hızlı değer kazandığı söylenebilir. ABD'de Trump yönetiminin başarısızlığı, Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) euronun yükselişi konusunda tepkisiz kalması euro boğalarının işini kolaylaştırıyor.
Trump yönetiminin ekonomi politikası açısından hayal kırıklığı yarattığı söylenebilir. Finansal piyasalar da bunu fiyatlıyor. Amerikan 10 yıllık tahvilin fiyatı, Trump'ın başkan seçildiği hafta gördüğü seviyelere döndü. Trump başkan seçildikten sonra ekonomik büyümeyi destekleyici politikalar izleyeceği düşünülüyordu. Vergi indirimlerinin açıklanacağı, kamu harcamalarının artacağı beklentisi hakimdi. Bu genişletici maliye politikası senaryosuna göre tahvil faizleri yükseldi. Yaşanan fiyaskodan sonra faizler bu hafta Kasım 2016 seviyelerine döndü. Trump'ın ekonomik vaatlerini gerçekleştirememesi, ülke içinde oluşan gerginlik, dış politikadaki saldırgan tutum dolar üzerinde ağır bir baskı oluşturuyor. Anti dolar olarak tanımlanabilecek altının fiyatı, Kuzey Kore kaynaklı haberlerin de etkisiyle 1.3300 dolara çıktı. Orta vadede dünya faizlerinin artacağı öngörülüyor. Enflasyonun önümüzdeki dönemde düşük kalacağına inanılıyor. Buna göre altın fiyatındaki yükseliş, sadece jeopolitik olaylar ve ABD'deki siyasi gelişmelerle izah edilebilir.
Görünen o ki, ABD Kongresi'nde çoğunluğa sahip oldukları halde reformlar konusunda adım atmayan Cumhuriyetçiler 2018'deki ara seçimde çok zorlanacaklar. Demokratlar, Kongrede çoğunluğu tekrar yakalarsa, Trump 2020'ye kadar davalarla uğraşır. Siyasi taraftaki belirsizlik Fed'in işini zorlaştırıyor. Bu yıl üçüncü faiz artırımının yapılıp yapılmayacağı uzun süredir tartışılıyor. İşsizlik oranındaki düşüşün sürmesi halinde, zayıf enfl asyona rağmen Fed'in şahin duruşunu koruyacağını düşünüyorum. Şubat 2018'de görev süresi dolacak olan Yellen'ın şansının giderek azaldığını da belirteyim. Fed'in yeni başkanı olacağı düşünülen Gary Cohn'un, Charlottesville şehrinde yaşanan olaylarda hükümetin yaklaşımını eleştirmesi seçilme şansını düşürmüş olabilir. Şu aşamada ibre Fed eski guvernörü Kevin Warsh'a döndü.
AMB'nin hızla yükselen euro karşısında sessiz kalması irdelenmesi gereken bir konudur. Draghi'nin haziran sonunda Sintra'da yaptığı açıklamalardan beri opsiyon piyasasında euro ağırlıklı pozisyonlar alınıyor. Bir ay ve üç ay vadeli euro alım opsiyonlarına yoğun talep iki aydır devam ediyor. Öyle ki, üç ay vadeli euro alım opsiyonları önceki gün yedi yılın zirvesini gördü. Esasen 1.20 seviyesinin bu kadar hızlı geçilmesi opsiyon piyasasının bile eurodaki harekete o kadar hazır olmadığını gösteriyor. Spot yani nakit piyasada euro/dolarda yükseliş için açılan pozisyonların toplamı sadece 9 milyar eurodur.
Bir karşılaştırma yaparsak, 2014'ün son döneminde euro/dolarda düşüş için açılan pozisyonların toplamı 25 milyar euroydu. Açıkcası AMB'nin bu yükseliş hızına bir tepki vereceğini düşünüyordum. Ekonomik aktivitelerde bir toparlanma gözükse de, Euro Bölgesi'nde düşük enflasyon sorunu devam ediyor. Eurodaki hızlı değer artışı enfl asyonun yükselmesini engelleyebilir. Anlaşılan Draghi ve ekibi, para politikası beklentilerindeki değişimlerin euroda istikrarlı bir yükseliş trendine yol açmayacağını düşünüyor. AMB'de, ‘Fed faizi artırmaya başladığından beri doların değeri düşü. Bu açıdan eurodaki hareket kalıcı olmaz' düşüncesi etkili olabilir. Para politikası açısından bu değerlendirme makul karşılanabilir. Fakat Trump'ın Amerikan ekopolitiğinde yarattığı tsunaminin dolar üzerinde yaratacağı hasarı öngörmek zordur.
Euro/dolar önemli seviyeleri birer birer geçiyor. Rahat gözüken AMB'nin bir noktada devreye girmesi gerekebilir. Draghi'nin hazirandaki konuşmasından sonra, Almanya 10 yıllık tahvil faizi sadece 8 baz puan artarken (yüzde 0.08), eurodaki yükseliş yüzde 8 oldu. Küresel risk alma iştahını vuran Kuzey Kore mevzusu yeniden gündeme gelmesine rağmen euronun gösterdiği performans önemlidir. Bu yıl majör borsa endesklerinde düşüş olduğu dönemlerde bile euro güçlendi. Ekonomistlerin ve piyasa yorumcularının bu yükseliş hareketine hazırlıksız yakalandıkları açıktır.