Yeni gündem konkordato
Son dönemde en çok konuşulan konulardan biri halini aldı konkordato. Neredeyse yediden yetmişe herkes duyar ve öğrenir oldu bu kelimeyi. Kimine göre, iflas etmemek için alınan bir tedbirken -ki bu aslına uygun bir tanım-, kimine göre borçları ödememek için bulunmuş bir kılıf.
Ülkemize has bir kavram değil elbette, tüm gelişmiş ülkelerde de var bu kavram. Ama acaba bizde biraz abartılmaya ve suistimal mi edilmeye başlanıldı, ya da amacının dışına mı çıktı ve en önemlisi de yeterince biliniyor mu, hadi önce bir göz atalım bu kavrama.
Yasal mevzuata göre, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Buna bağlı olarak da İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; iflasa tabi olan borçlu için 154’üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.
Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi ile malvarlığının durumunu gösterir belgeler; son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu sunmak suretiyle talep de bulunabilir.
Burada bilinmesi ve unutulmaması gereken en önemli nokta, konkordato projesinin kanunun 302’nci maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması gerekliliği. Diğer bir deyişle, kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini geçen karar vericilerin bu kararı onaylamaları halinde konkordato yolunun açık olabileceği. Yani diğer bir deyişle canı isteyenin konkordato ilan edemeyeceği gibi, alacaklıların tabiri caizse uyanık davranıp hileli bir durum olduğuna kanaat getirmeleri halinde oylarını red yönünde kullanmaları gerektiğini hatırlatmak gerekiyor.
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. Geçici mühletin uzatılmasına ve geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar da ikinci fıkra uyarınca ilan olunur ve ilgili yerlere bildirilir.
Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir. Kesin mühlet hakkında bir karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır.
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder.
İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra bazı durumlarda komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir. Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu, komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa veya borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse iflas kararı verilir.
Mahkeme, karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.
Mahkeme, rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaları üçte iki oranına ulaşılıp ulaşılmadığı ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılar varsa bunlara uygulanacak ödeme planının bu maddede öngörülen şartlara uyup uymadığı bakımından kontrol ettikten sonra anlaşmaları ve ödeme planını, karara dahil eder. Kanunda yer alan 302. madde uyarınca yapılacak alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hale gelmez.
Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilir. Ancak bu fesih sonucunda üçüncü fıkrada belirtilen üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkar, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilir.
Özetle, hayatımıza girmiş ve karşımıza sıkça gelen konkordato kavramı, yalnızca bu duruma düşenleri değil, tüm iş dünyasını yakından ilgilendirmekte. Her ne kadar gönül, bu kavramlar ile karşılaşmamızı istemese de, muhatap olma ihtimalini göz önünde bulundurarak kaleme aldığım bu yazım, umuyorum daha bilinçli hareket etmemize fayda sağlayacaktır.