Yeni gümrük tarifeleri Türkiye’nin işine nasıl yarar?

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI hakan.cinar@dunya.com

Olup biteni hepimiz görüyor, Hollywood fil­mi izler gibi izliyoruz. ABD arttırıyor, Çin arttırıyor. Çin arttırınca ABD yeniden arttırıyo­rum diyor. Dünyanın sadece ABD’nin ekseni et­rafında döndüğünü sanan, vergileri ertelemem deyip ertesi gün 90 gün erteleme kararı veren bir Trump ile dünya daha ne kadar karışacak gö­receğiz.

Durum mademki böyle, mademki güm­rük vergileri şimdilik ‘Çin hariç erteleme kararı olsa da’, bu seviyelere ulaşırken, ülkemiz içinse erteleme sonrası yüzde 10 olacak ise, mevcut durumu nasıl lehimize çeviririzi konuşmak ge­rekiyor. Ne de olsa Çin’den gelecek ürünlerin maliyeti böylesi artacağı için alternatifler hız­lıca devreye girecektir.

Türkiye’den ABD’ye en çok ihracat yapılan ürün grubumuz 1,52 mil­yar dolarla kimya. Ardından 1,21 milyar dolar­la otomotiv, sonrasında hazır giyim sektörü ge­liyor. Halı, elektronik, mücevher, makine diye ilerliyor liste. Toplam ihracatımız yaklaşık 16,4 milyar dolar.

Türkiye’nin 262 milyar dolarlık toplam ihracatı içerisindeki payı yüzde 6,30. ABD’den ithalatımız ise 16,3 milyar dolar. İh­racatımız ithalatımızın biraz da olsa üzerinde. ABD’nin Türkiye’den ithalatı 3,2 trilyon dolar ve toplam ithalatının yüzde 0,46’sı. Yani mev­cut durumda ne Türkiye açısından ABD’ye ih­racat yaşamımızda önemli bir yere sahip, ne de ABD için Türkiye’den yapılan ithalat.

Vergi tarifelerini doğru okumak gerekiyor

Kafalar biraz karıştı. Trump’ın açıkladı­ğı vergiler salt gümrük vergisi mi, yoksa ilave mi geldi diye. Hemen cevaplayalım, açıklanan oranlar mevcudun üzerine eklenen oranlar. Örneğin Çin’den ithalatta mevcut oran yüzde 11,5’ten, 125’lik artış ile 136,5’a yükseldi. Borsa coştu, piyasalar nefes aldı. Ama atlanmaması gereken çok önemli bir husus vardı ki, toplam ithalatının yüzde 14’ünü oluşturan Çin’den it­halatlarındaki vergi oranı fahiş bir seviyeye ulaştı.

ABD’de kullanılan tüketici ürünlerinin büyük bölümünün Çin’den geldiği göz önün­de bulundurulduğunda, bu artıştan asıl zararı Amerikan vatandaşları görecek. ABD’nin Çin’e uyguladığı tarife artışı kısa vadede tüketicile­re fiyat artışı olarak yansıyacak. ABD’nin Yale Üniversitesine bağlı Budget Lab’in verilerine göre, yeni tarifeler, ABD’de fiyatları yılda yüzde 2,3 artırarak ülkede bir hane halkına yılda orta­lama 3 bin 800 dolar ek maliyet getirecek.

Ülkemiz bu durumdan nasıl kârlı çıkar?

Bundan sonra ABD, Çin’den aldığı ürünlerin önemli bir kısmını farklı ülkelerden sağlamak durumunda. Tüketim malzemeleri olarak adlan­dırılan ve üretim gücümüzün olduğu bazı sektör­lerde daha atak davranmamız şart. Başta hazır giyim, tekstil, deri, plastik eşya gibi eşyalar daha potansiyel görünse de bu sektörlerle sınırlı kal­maksızın hemen her sektörde ihracat şansımızın olduğunu söyleyebilirim.

Otomotiv, kimya, maki­ne ve mücevher sektörleri de önemli şansımızın olduğu alanlar. Ancak bu iş sadece konuşmak ile olmaz; eğer biz bu fırsatı kullanmak istiyor isek Ticaret Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere devlete çok ciddi iş düşüyor. Çin’in ihracatı arttırmak için uyguladığı modelin yakın­dan incelenmesi ile evvela kollar sıvanabilir. Ev­vela navlun, yani taşıma giderleri konusunda çok ciddi bir devlet desteği olmalı, zira ABD Türki­ye’ye uzak olduğu için lojistik maliyetler yüksek.

Rekabet üzerinde önemli bir etkisi olan taşıma maliyetlerinde, özellikle uçak navlununa veri­lecek destekle süre ve maliyet dezavantajı orta­dan kaldırılabilir. Devlet burada navlunu uzun bir süre sübvanse etmeli. 15-16 Mayıs’ta ABD’de düzenlenecek olan 40.Amerikan Türk Konferan­sına daha yüksek katılım sağlanmak üzere vize­si olan tüm iş insanları devlet destekli götürül­meli, ikili görüşmeler desteklenmeli. Eximbank ABD’ye ihracat yapacak firmalara özel bir kredi paketi hazırlamalı, faizler düşük olmalı.

Çok di­namik bir ‘ABD Ar-Ge’ masası kurulmalı ve po­tansiyel ihracatçılara ücretsiz ve doğrudan da­nışmanlık hizmeti verilmeli, potansiyel firma­ların bilgileri kendilerine verilmeli. Yazışmalar yapılmasına dahi destek verilmeli, ama ne olursa bunlar çok hızlı hayata geçirilmeli. ABD’ye ihra­cat yapacak olan firmaların her birisini Turqua­lity kapsamındaki firma gibi destekleyecek ihra­cat yardımlarının hacmi ve boyutu arttırılmalı.

Bu reçete umuyorum doğru makamlar tara­fından görülür ve dikkate alınır. Türkiye’nin büyüme stratejinin ihracat olduğunu düşüne­rek atılacak bu adımların hemen devreye alın­ması halinde, çok değil, 2-3 yıl içerisinde 16,5 milyar dolarlık ihracatımızı on katına çıkara­cağımıza şimdiden bahse girerim. Daha ileride yabancı yatırımcıların gelmesinin önemine de­ğineceğim, şu aşamada bizim üretici ihracatçı­larımızın mevcut imkanlar ile yapabilecekleri bence çok daha öncelikli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide sil baştan 28 Mart 2025
İkinci sezonun fragmanı 14 Şubat 2025