Yeni dönemde yayıncı olarak bize düşen
Gazeteniz DÜNYA temel olarak yön göstericisi olan okurunun temel ihtiyaçlarını ve sorunlarını dile getiren, onların önünü açıcı bir haber-yorum içeren yayın ilkesine sahiptir. Bu doğru ilke bizim okurumuzla sürekli ve doğru bir diyalog içersinde olmamız sonucunu sağlayan bir özelliktir.
Dünkü yazımda iş dünyası önderlerine yeni dönemde düşen görevin, bir yanında Orta Gelir Tuzağı'ndan kurtulmamız için kamu-özel diyaloğu içersinde, yeni Kalkınma Stratejisi’nin bir an önce hayata geçirilmesi için çalışma yapılması olduğunu belirtim.
Ayrıca, Orta Demokrasi Tuzağı'ndan kurtulmamız için tam üyelik girişiminde bulunduğumuz AB normlarına sahip çıkmak, onları içselleştirmek gerektiğini belirtip, Kophenag kriterlerini esas alan talepleri ortaya koymaları gerektiğinin altını çizdim.
En önemli sorunumuz hukukun üstünlüğü, adil ve gecikmesiz doğru zamanlı yargılanma olduğunu, iş dünyasının bu alandaki taleplerini de açıklıkla ortaya koymaları gerektiğini belirttim.
Peki, bu durumda yayıncı olarak bize düşen görev ne olacaktır? Bize düşen görev, iş dünyamızın Orta Gelir Tuzağı'ndan kurtulmak için ortaya koydukları düşünceleri ve ekonomi yönetimine önerecekleri yeni Kalkınma Stratejisi içersinde yer almasını isteyeceklerini en geniş şekilde yansıtmak olacaktır.
Doğaldır ki bu önerilere bağlı olarak ekonomi yönetimiyle aralarındaki diyaloğu geliştirme yönünde bir iletişim ağı görevi de bize düşecektir. Ayrıca, bu alandaki öneriler bizim yazarlarımız, yorumcularımız tarafından ele alınıp, değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Dünya uygulamaları aktarılacaktı. Bu iş dünyası ve kamu akonomi yönetimi önerilerinin bir dış göz tarafından değerlendirilmesi sonucunu beraberinde getirecektir. Aynı şekilde Orta Demokrasi Tuzağı'ndan kurtulmak ve hukukun üstünlüğünü sağlamak, aksaklıkları ortaya koymak ve çözüm önerilerini dile getirmekte iş dünyasının düşüncelerini, taleplerini en geniş şakilde dile getirmemiz gerekir.
Hukuki aksaklıkların ve gecikmelerin yansıtılması bu alandaki haberciliğimiz içersinde yer almalıdır. Bunun yanında, sürmekte olan AB tam üyelik müzakerelerindeki gelişmeler uzun bir süredir gündemin arka sıralarında yer aldı. Yeni dönemde AB müzakerelerinin hızlanması girişimleri de, müzakerelerin içeriği de, daha yakından izlenerek iş dünyasına aktarılmalıdır. Kopenhag kriterlerine aykırı uygulamalar da habercilik gündemimizde yer alması gereken konudur.
Demokrasinin aksaklıklarının altının çizilmesi ve iyileştirilmesi için yapılması gerekenler de, bizim yazarlarımızın süreklilik taşıyan görevleri içersinde yer almalıdır. Doğaldır ki, hem Orta Gelir Tuzağı’ndan kurtulma, hem Orta Demokrasi Tuzağı’ndan kurtulma yolunda bizim haberciliğimize yön gösterici olanlar yine siz okurlarımız olacaktır.
Biz, yine okurlarımızın aktardığı sorunları ve çözüm önerilerini aktararak bir habercilik yaparken, yazarlarımızla da konuların yorumlanmasını ele alacağız. Bunu yaparken amacımızın özel-kamu diyaloğu içersinde sorunların çözümüne katkıda bulunmak olacaktır. Bu da bizim yıllardır sürdürdüğümüz asli görevimizdir.