Yeni bir Chelsea daha mı geliyor?
İki hafta önce İngiliz Premier Lig'de oynanan altıncı hafta maçlarında ligin adına yakışır maçlara tanık olduk. Heyecanın, rekabetin en üst düzeyde yaşandığı bu ligde favorilerin hiç biri maçları kazanamazken, başta Arsenal olmak üzere, Chelsea, Manchester United, Liverpool büyük şoklar yaşadılar. Bunların içinde belki de en fiyakalısı West Bromwich Albion'un Emirates'te Arsenal'i 3-2 yenmesiydi. 3-0 önde giden maçta, West Bromwichliler ilk yarıda bir de penaltı kaçırdılar. Bu penaltı kaçmamış olsaydı, herhalde West Bromwichliler Arsenal tarihinde derin izler bırakabilecek bir maça da imza atmış olacaklardı.
Premier Lig'de altıncı haftada yaşanılan bir başka sürpriz sonuç ise Chelsea'nin Manchester City'e 1-0 kaybetmesiydi. Premier Lig'de haftanın açılışı maçı olan bu maç City Of Manchester'da yapıldı ve sezona fırtına gibi giren Chelsea, Manchester City önünde ilk puan kayıplarını yaşadı. Carlos Tevez, Chelsea'nin ipini çeken oyuncu oldu.
Hafta içi Lig Kupası'na sürpriz şekilde veda eden ve iki İtalyan menajer Roberto Mancini ile Carlo Ancelotti'nin yönetiminde sahaya çıkan iki takımın 90 dakikalık mücadelesi, beklenen oyun kalitesi ve pozisyon zenginliğini futbolseverlere yaşatmakta başarılı olamadıysa da oldukça zevkliydi.
Golsüz sona eren ilk yarının ardından 60'ıncı dakikada hızlı gelişen bir Manchester City atağında Tevez, öldürücü driplinglerinden birini daha atarak Chelsea savunmasının üzerine koştu ve sağına çekip ceza sahası dışından kaleye gönderdiği topu kale direğinin de yardımıyla ağlara bırakıp, 90 dakikanın tek golüyle sezona çok iyi başlayan ve 5'te 5 yaparak 15 puan ve 20 gol averajıyla lider durumda bulunan son şampiyon Chelsea'yi yıktı. Manchester City bu şekilde Chelsea'nin yenilmezlik unvanını da sona erdirmiş oldu.
Burada maçı daha fazla anlatacak değilim ancak, Manchester City'nin Premier Lig'de sahip olduğu dev bütçe, transfere harcadığı devasa paralarla adeta ikinci Chelsea olma yolunda emin adımlarla yürüyüşüne devam ettiğini vurgulamam gerekir.
Manchester şehrinin iki Premier Lig takımından birisi olan City, ezeli rakibi Manchester United'dan daha eski ve yetmişli yılların müthiş takımı olmasına karşın, endüstriyelleşen futbolun gelişiminde ezeli rakiplerinin hem sportif hem de parasal olarak çok gerisinde kaldılar.
İsterseniz Manchester City'nin bugüne kadar uzanan tarihsel sportif gelişimine bir baktıktan sonra, bugünkü Premier Lig'deki konumunu ve geleceğini analiz edeceğiz.
En eski İngiliz kulüplerinden birisi olarak Manchester City Kulübü
İngilizlerin 1301 yılında kurulmuş en eski şehirlerinden ve bugünün endüstri merkezlerinden olan yaklaşık 450 bin nüfuslu Manchester şehri bugün iki önemli ve ünlü profesyonel futbol kulübüne sahip. Bunlardan birisi, bugün en popüler olan ve Malcolm Glazer tarafından 2005 yılında satın alınana kadar endüstriyel futbolun örnek model kulüplerinden birisi ve belki de en önemlisi olarak gösterilen, ancak bugün borç batağından kurtulmaya çalışan Manchester United, diğeri ise Manchester City.
Her iki kulübün arasında inanılmaz bir rekabet var ve bu rekabet neredeyse yüzyılı aşkındır da devam ediyor. Bu rekabette son zamanlarda sportif ve parasal olarak ön plana çıkmış bulunan Manchester United her ne kadar 1878 yılında, ezeli rakiplerinden iki yıl önce kurulduysa da o zamanki isimleri Newton Heath LYR Football Club idi ve renkleri de bugün Glazer ailesini protesto eden taraftarın ellerindeki kaşkol, atkılarda gördüğümüz sarı yeşil renklerdi. Ancak, daha sonra bu kulüp 1902 yılında ismi ve renkleri değişerek Manchester United ismini aldı ve bundan tam sekiz yıl sonra yani 1910'da da da Old Trafford'a taşındılar.
Manchester City ise 1880 yılında St.Marks olarak kuruldu ve bir süre sonra ismi Ardwick Association Football Club olarak değiştirildi. 1894'te ise bugünkü Manchester City ismini aldılar.
Kulübün en başarılı olduğu, altın dönemini yaşadığı dönem ise 1960 ile 1970 arasıdır. Efsane teknik adamlar Joe Mercer ve Malcolm Allison yönetiminde ve Colin Bell, Mike Summerbee, Francis Lee gibi müthiş oyuncularla bu dönemde Lig şampiyonluğu, FA Cup, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı müzelerine götürme başarısı gösterdiler. Ancak en son 1976-77 sezonundaki lig ikinciliğinden bu yana Premier Lig'de bir türlü kendilerinden beklenen performansı sergileyemediler.
Tam ismi Manchester City Football Club
Taraftarlar arasındaki ismi The Citizens, The Blues, City
Kuruluş tarihi 1880
Stat City of Manchester Stadium
Manchester
(Kapasite 47.726 Koltuk)
Sahibi Şeyh Mansour bin Zayed Al Nahyan
Kulüp başkanı Khaldoon Al Mubarak
Teknik direktör Roberto Mancini
Oynadığı Lig Premier League
Son lig performansı 2009-10 Premier Lig beşincisi
Manchester City satılıyor
Manchester City'nin kaderi 2000'li yıllarda değişmeye başladı. Nitekim bir holding şeklinde kurulmuş ve yaklaşık 54 milyon adet hisseye bölünmüş hissesi bulunan Manchester City FC holdingin hisselerinin çoğunluğu oluşturan yaklaşık %75'lik kısmı ilk olarak 2007 yılında eski Tayland başbakanlarından Thaksin Shinawatra'nın kontrolundeki UK Sports Investments Limited (UKSIL)'e satıldı. Bu süreçte kulübe yaklaşık 30 milyon Sterlin para harcayan UKSIL, 2008 yılında elindeki hisseleri Abu Dhabi'de yerleşik Abu Dhabi United Group Investment and Development Limitet şirketine sattı. Şeyh kulübü yaklaşık 200 milyon Sterlin'e satın aldığını açıkladı.
Abramoviç'i ikiye katladı
Forbes'ın en zenginler listesinde Şeyh Mansur Bin Zayed El Nahayan, 15 milyar Sterlinlik varlığıyla spor camiasının en zengin ismi. Manchester City'nin sahibinin piyasaya hızlı bir giriş yapmasından sonra Chelsea'nin 7 milyar Sterlinlik serveti olan Rus patronu Roman Abramoviç'i 3. sıraya iten Şeyh Mansur bin Zayed'i Hintli çelik sektörünün devi Quen Park Rangers kulübünün sahibi Lakshmi Mittal Mittal izliyor.
Transfere su gibi para harcıyor!
Bir zamanlar "Komedi Tiyatrosu" diye ün yapan kulüp, Şeyh'in harcadığı bu paralarla dünya futbolunun önemli kulüpleri arasına girdi. Manchester City'i Premier Lig'in zirvesine taşımak için hiçbir fedekarlıktan kaçmayacağını her platformda dile getiren Şeyh Mansur bin Zayed Al Nahyan 1 Eylül 2008'de satın aldığı Manchester City'e deli gibi para harcamaya başladı ve ilk yıl transfer bütçesine 100 milyon Sterlin ayırdığını duyurdu. Nitekim, Şeyh geçen iki yıllık süre içinde takıma yaklaşık 300 milyon Sterlin'den fazla para harcayarak 21 önemli yıldızı kulübe kazandırdı.
Sambacı'ya 32.5 milyon Sterlin ödedi
Petrol sayesinde dünyanın en zengin kraliyet ailesinin 19 çocuğundan biri olan 39 yaşındaki Şeyh yaklaşık 15 milyar Sterlin'e ulaşan servetiyle Manchester City'yi aldığı gün 32.5 milyon Sterlin'i bastırarak Real Madrid'den Robinho'yu kulübe transfer ederek büyük bir gövde gösterisi yapmıştı. Ancak bu sezon Robinho İtalyan Teknik adam tarafından kadroda istenmeyince 18 Milyon Euro'ya AC Milan'a satılmak durumunda kalındı. bu sezon Milan'a satıldı. Yine Chelsea'den Shaun Wright-Phillips'i de 9 milyon Sterlin bedel ile 2008-09 sezonunda kadroya dahil etmişti.
Sadece 2009/10 sezonu için 202 milyon Sterlin harcadı
Şeyh Mansur bin Zayed'in Manchester City için sadece 2009/10 sezonuna ilişkin yaptığı transfer harcamaları toplamı 124.5 milyon Sterin'e ulaşıyor. Bu transferler içinde en yüksek tutar Inter'den 29.5 milyon Sterlin'e transfer edilen orta saha oyuncusu Mario Balotelli. İtalyan oyuncuyu Manchester United'dan 25.5 milyon Sterli'ne transfer edilen Carlos Tevez izliyor. Tevez'i ise 25 milyon Sterlin ile Arsenal'den gelen Emmanuel Adebayor takip ediyor
Mancester City'nin transfer harcamaları (Haziran '09-Mayıs '10)
Mario Balotelli: 29.5 milyon Sterlin
Roque Santa Cruz: 17 milyon Sterlin
David Silva :24 milyon Sterlin
Yaya toure: 24 milyon Sterlin
Gareth Barry: 12 milyon Sterlin
Carlos Tevez: 25.5 milyon Sterlin
Emmanuel Adebayor: 25 milyon Sterlin
Kolo Toure: 16 milyon Sterlin
Joleon Lescott: 22 milyon Sterlin
Adam Johnson: 7 milyon Sterlin
Bonservis Bedelsiz: Stuart Taylor, Sylvinho, Patrick Vieira
Giderler gelirleri aştı!
Manchester City hemen hemen her yıl Deloitte'un Para Ligi'ne giren Avrupa'nın en zengin 20 kulübünden birisi. En son düzenlenen 2010 Para Ligi sıralamasına da 102.2 milyon euroluk yıllık geliriyle 19'uncu sıradan giren Manchester City'nin toplam gelirlerinin %55'i yayın gelirlerinden, %24'ü maç günü gelirlerinden ve %21'i de ticari gelirlerden oluşuyor.
Son zamanlarda yapılan çok önemli transferler kulübün sezonluk kart satışını da önemli oranda artırdı. Yıllık ortalama 23 ila 25 bin arasında kombine kart satan Manchester City bu sezon tam 35 bin adet kombine kart sattı. Buna bağlı olarak gelirler de 2005 yılında 90 milyon eurodan 2009 yılında 102.2 milyon euroya, 2010 yılında da 145 milyon euroya ulaştı.
Yine kulübün sponsorluk gelirlerinde de çok önemli gelişmeler yaşandı ve kulübün toplam sponsorluk gelirleri yüzde dört yüz artarak 32.4 milyon Sterline yükseldi. Ne var ki, toplam gelirleri son beş yıllık süreçte %61 civarında bir artış kaydeden Manchester City'nin giderleri de olağanüstü arttı. Aynı dönemde oyuncu ücret ve maaşlarındaki artış ise yüzde iki yüzlere ulaştı. 2009/10 finansal verilerine göre oyuncu ücret ve maaşları 160 milyon euroya yükseldi.
Bu durum 2014-15 sezonundan itibaren "Finansal air Play" nedeniyle kulübü sıkıntıya sokacak gibi görünüyor.
On iki aylık zarar 121 milyon Sterlin
Manchester City'nin en son açıklanan finansal verilerine göre kulübün toplam zararı bir önceki yıla göre yüzde otuzbir artarak 92.5 milyon Sterlin'den 121 milyon Sterlin'e yükseldi. Bu zararın oluşmasındaki en büyük etken ise yukarıda açıkladığımız gibi oyuncu ücret ve maaşlarındaki astronomik artış ve yapılan yüksek tutarlı transferler. Bu durum kulübü önümüzdeki günlerde ciddi sıkıntıya sokacakmış gibi görünüyor.
Bu sezon Avrupa'daki önemli transferler
2010/11 sezonunun en pahalı 15 transferi aşağıdaki tabloyla dikkatlerinize sunuluyor.
Bu tablodan da görülebileceği üzere en yüksek transfer 40 milyon euro bonservisle Valencia'dan Barcelona'ya geçen David Villa'ya ait. Mourinho'lu Real Madrid'e transfer olan Mesut'un 10'uncu sıradan girdiği listede yine Manchester City'nin transfer çılgınlığını görüyoruz. Manchester City'nin Arap şeyhi Mansur Bin Zayed bu sezon da servetini saçmaya devam etti. 2010/11 sezonunun en pahalı 6 oyuncusundan 4 tanesi, 15 oyuncudan da 5 tanesi Manchester City transferi. Manchester City sadece bu 5 oyuncunun bonservisi için 117.5 milyon euro ödedi.
1- David Villa Valencia/ Barcelona 40.000.000 euro
2- Mario Balotelli Inter / Manchester City 29.500.000 euro
3- David Silva Valencia / Manchester City 28.750.000 €
4- Angel Di Maria - Benfica / Real Madrid - 25.000.000 €
5- Yaya Toure Barcelona / Manchester City 24.000.000 €
6- Aleksandar Kolarov Lazio / Manchester City 22.700.000 €
7- Bruno Alves Porto / Zenit St.Petersburg 22.000.000 €
8- Ramires Benfica / Chelsea 22.000.000 €
9- Leonardo Bonucci Bari / Juventus 15.500.000 €
10- Mesut Özil Werder Bremen / Real Madrid 15.000.000 €
11- Dmytro Chygrynskiy Barcelona / Shakhtar Donetsk 15.000.000 €
12- Sami Khedira Stuttgart/ Real Madrid 14.000.000 €
13- Hernanes Sao Paulo / Lazio 13.500.000 €
14- Laurent Koscielny Lorient/ Arsenal 12.500.000 €
15- Jerome Boateng - Hamburg / Manchester City - 12.500.000 €
Manchester City 359.3 milyon euro takım değeriyle Premier Lig'in en değerli 3'üncü takımı
Manchester City bundan 3 yıl öncesine kadar Premier Lig'in vasat bir takımı durumundayken, aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere kulüp, sahip olduğu 359.3 milyon euro değeriyle Premier Lig'de en değerli üçüncü takım durumunda.
Toplam 6.2 milyar euroluk Premier Lig'in en değerli üçüncü kulübü olan Manchester City Manchster United ve Chelsea'nin hemen arkasından geliyor.
2010/11 Sezonu İtibariyle Premier Lig'de en değerli 10 Kulüp (Bin euro)
Kulüpler Takım Değeri
Manchester United 369.500
FC Chelsea 360.000
Manchester City 359.300
FC Arsenal 304.000
Tottenham Hotspur 284.700
FC Liverpool 275.000
FC Everton 175.900
Aston Villa 146.500
West Ham United 115.650
AFC Sunderland 110.250
Banka borcu yerine ortak fonu
Şeyh Mansur bin Zayed'in 2008 Yılında satın aldığı Manchester City'e iki yıllık süre içinde aktardığı toplam tutar 400 milyon Sterlin'e ulaşmış durumda. Bu tutarın yaklaşık 315 milyon Sterlinlik kısmı transferlere harcanmış vaziyette. Kulübe aktarılan ortak fonları her ne kadar kulübe bir finans baskısı yaratmamakla birlikte, UEFA Finansal Fair Play kuralları gereği bu fonlar 2014-15 sezonuna kadar kulüp sahibine iade edilmek durumunda…
Chelsea'de de aynı durum söz konusu. Roman Abramovich'in Chelsea'yi satın aldığı 2003 yılından bu yana kulübe aktardığı toplam tutar 750 milyon Sterlin civarında. Chelsea de Premier Lig'in banka borcu bulunmayan kulüplerinden birisi. Bu nedenle kulüp üzerinde herhangi bir finansal baskı bulunmamakla birlikte, takımdaki oyuncuları astronomik ücret ve maaşları, yıllar itibariyle yapılan yüksek tutarlı transferler, kulübün giderlerini gelirlerinin üzerine çıkartmış durumda. 2010 Ekim itibariyle 141 milyon Sterlin zarar eden Chelsea, Premier Lig'in en fazla zarar eden kulüplerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Aşağıdaki tablo bize Chelsea ile Manchester City arasında çok büyük finansal benzerliklerin olduğunu gösteriyor. Tablodan da görülebileceği üzere; her iki kulüpte de gelirlerin üzerine çıkan giderler, kulüpleri yıllık astronomik zararlara sürüklüyor. Bu zararlar da ortak fonlarıyla finanse ediliyor. Her iki kulüpte de oyuncu ve teknik adam maaş ve ücretlerinin toplam gelirler içinde çok büyük oranlara ulaştığını gözlemliyoruz. Hemen hemen takım değerleri birbirine yakın olan iki kulübün gelirleri arasında önemli bir fark bulunuyor. Fark sadece parasal anlamda değil, sportif anlamda da her iki kulüp arasında önemli bir fark göze çarpıyor. Chelsea de bilindiği üzere Premier Lig'de ilk şampiyonluğunu 2004/05 sezonunda kazanmış ve 2005/06'da da ikinci şampiyonluğuna ulaşmıştı. En son 2009/10 sezonunda Premier Lig'i şampiyon tamamlayan Chelsea ne tesadüf ki, renkleri de kendisine benzeyen ve finansal olarak aynı rotayı izleyen bir kulübe Manchester City'e geçen hafta yenilmişti.
Chelsea ve Manchester City'nin finansal durumları (2009/10) ( milyon Sterlin)
Chelsea Manchster City
Yıllık toplam gelir 206 125
Yıllık toplam gider 320 210
Kar/zarar -141 -121
Ücret/ toplam gelir 90 93
Ortak fonu 780 400
Takım değeri 300 299