Yellen hangi parfümü sever?

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Bu yazının başlığı “Yellen hangi krizi yönetecek?” olacaktı aslında.  ABD Merkez Bankası’nın(Fed) yeni başkanının başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ilk önemli konuşmasını yapacağı günün sabahında, güneşli bir İstanbul’da, Başkan Obama’nın şarkıcı Beyonce ile ilişkisi olduğu yolundaki iddiaların manşetlere çıktığı bir ortamda yazıyı yazmaya başlarken başlığını değiştirmeye karar verdim. Fed’in 100 yıllık tarihinde ilk kez bir kadın başkanlık koltuğuna oturuyordu ve 67 yaşındaki bu minyon kadının (Time dergisinin tanımı) parfümü, yönetmek zorunda kalabileceği krizler kadar ilgi çekici olabilir diye düşündüm.

Janet Yellen, küresel kapitalizmi temellerinden sarsan büyük krizin aşılmakta olduğu izleniminin güçlendiği bir ortamda bu önemli göreve atandı. Ancak görevi resmen devralıp başkanlık koltuğuna oturduğu gün geldiğinde, Yellen’in de kendinden önceki Fed başkanları gibi, zor kararlar vermek zorunda kalacağı anlaşılmıştı.

Fed başkanları kriz yönetir

Fed’in efsanevi başkanlarından biri olarak anılan Paul Volcker, 1979’da bu koltuğa oturduğunda ABD ekonomisi stagflasyonla boğuşuyordu. Volcker, Başkan Reagan döneminde, ABD ekonomisinin enflasyonu yenerek yeniden büyümeye geçmesinin kahramanı olarak tarihe geçti. Ondan sonra Fed Başkanı olan Alan Greenspan, 1998 Rusya krizi sonrasında küresel finansal sistemi çöküşün eşiğine getiren krizin aşılmasını sağlayan faiz düşürme şokunun mimarı olarak “dünyayı kurtaran adam” unvanına layık görüldü. Ben Bernanke, 2008’de küresel finansal krizin doruğa tırmandığı ortamda Fed Başkanı oldu ve bu devasa krizin yönetilmesinde çok önemli bir rol oynadı. 

Yellen hangi krizi yönetecek? 

Yellen, Bernanke’nin küresel krizi aşmak için uygulamaya koyduğu parasal genişleme operasyonunu aşamalı olarak sonlandırma sürecini başlattığı ortamda göreve geldi. Benimsenen “normale dönüş” senaryosunda,  ABD ekonomisindeki canlanmanın süreceği ve ABD’nin 2014’de en az yüzde 3 büyüyeceği, Avrupa’nın resesyondan çıkacağı, Çin’deki ve diğer ‘Yükselen Pazar’ ülkelerindeki yavaşlamanın sınırlı kalacağı ve dünya ekonomisindeki büyümenin hızlanacağı varsayılıyordu. Bu ortamda Fed’in aylık tahvil alımlarını aşamalı olarak azaltmaya devam etmesi öngörülüyordu.     

Ancak 2014’ün daha birinci ayının sonuna gelindiğinde, bu senaryonun gerçekleşmesinin hiç de kolay olmayacağı izlenimi yaygınlaşmaya başladı. Ekonomiler ve piyasalar likidite bolluğuna fena halde alışmış, yeni oyun buna göre kurulmuştu sanki. Bu nedenle parasal genişlemenin yavaşlaması bile sorun yaratabiliyor, Yellen’in hesaba katması gereken olumsuz gelişmeler birbirini izliyordu.      

Bir kere ABD’deki büyümenin hızlanacağı konusunda kuşkular belirmişti. 2013 yılını %30 dolayında bir kazançla kapatan ABD borsalarındaki tedirginlik ocak ayının düşüşle kapanmasına yol açtı. Avrupa’dan gelen haberler genelde olumlu idi ama Avrupa’nın ciddi bir deflasyon tehdidiyle karşıya bulunduğu da bir gerçekti. En fazla baş ağrıtacak sorun ise küresel ekonominin çok önemli bir parçası haline gelmiş olan ‘Yükselen Pazar’(YP) ülkelerinin, ikili sıkıştırma tehdidi altında ciddi biçimde bocalamaya başlamasıydı. Fed’in likiditeartışını sınırlama kararıyla birlikte Çin’in de kredi hacmini daraltarak ABD büyümesini sınırlama eğilimine girmesi YP ülkelerini fena vurmuştu. 

Yellen’den ne bekleniyor?

Fed’in ilk kadın başkanı Yellen’in bu problemli tablo karşısında işi gerçekten zor. Söyleyeceği her sözün, atacağı her adımın, küresel ekonominin ve finans piyasalarının bütün oyuncuları tarafından dikkatle izleneceği kesin. Şu aşamada bir politika belirlemesi şart değil Yellen’in ama genel yaklaşımının yönü konusunda vereceği ipuçları da önemli. Yellen’in dün ABD Temsilciler Meclisi Mali Hizmetler Komitesi’nde yapacağı konuşma bu nedenle önem kazanmıştı.

Dün bu yazının teslim saati geldiğinde Yellen henüz konuşmasını yapmamıştı ama vereceği mesajın, piyasalardaki olumlu beklentiyi bozması beklenmiyordu. Yellen’in Fed’in gerek tahvil alımlarının azaltılması, gerekse faiz oranlarının geleceği konusunda, tüm gelişmeleri dikkate alan ve rakamsal verilerdeki olası değişmelere odaklı bir yaklaşımın sinyallerini vermesi bekleniyordu. Fed’in ilk kadın başkanının herkesin hoşuna gidecek bir parfüm bulması kolay olmayabilir ama şansını deneyebilir en azından.        

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar