Yaygınlaşan "Temel saflığı" ve ürküten manzara

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Temel'in kestirmesi

Temel doktora gitmiş. Sağlık sorunları var. Doktor "Günde 4 km yürümen gerek. Normal bir hızla yürürsen, bu 1 saat eder. " demiş. Temel o sabah yürümeye çıkmış, ama yarım saatte geri gelmiş. Hanımı"Hızlı yürümüşsün bayağı" diye hayretini dile getirmiş. Temel  sinsi sinsi gülmüş ve  "Hızlı yürümedim, kestirmeden geldim" demiş.

Yoklama sahtekarlığı

Neden böyle bir fıkra aklıma geldi? Anlatayım.

Bir grup gence eğitim veriyordum.  Bunlar çalışan insanlardı. Yoklama listesine baktım sınıfta 16 kişi vardı. Grup çalışması için dörder kişilik 4 grup oluşturayım dedim. Ancak baktım son grupta 3 kişi kaldı. O zaman sınıfta 15 kişi olduğunu anladım. Tek tek isim okuyarak yaptığım yoklamada bir imzanın sahibi çıkmadı. Demek ki birisi gelmeyen kişinin yerine imza atmıştı. Yerine imza atılan genç bayan programın sonuna doğru geldi; büyük bir pişkinlikle(!) yerine atılan imzayı karalayıp, kendi imzasını  attı. Özür falan dilemedi. Ancak doğal olarak bu imza ile ilk gördüğüm imzanın uzaktan yakından ilgisi yoktu. Benden önceki iki güne baktım, oradaki imzalar  da bu imzayı tutmuyordu.  Genç bayan büyük bir olasılıkla yoklama yaptığımı öğrenince gelmişti.

Kendisine sunulan bir eğitime gelmemesi, böyle bir fırsatı kaçırması, ama yoklamaya imza attırması bana Temel'in yukardaki öyküsünü hatırlattı. Ama bu genç insanın eylemi Temel'in masumluğundan biraz daha ötesi idi. Temel sadece kendini kandırıyordu. Halbuki bu kişi gitmediği eğitimde imza attırarak kendinin yanında, patronunu, hocasını kandırmasına ek ,  sahte imza attırarak birisini de suçuna ortak etmişti.

"Temel saflığı"

Yukarıdaki üzücü olayın değişik boyutları var. Birincisine "Temel saflığı" diyeceğim. Çok zor bir dünyada yaşıyoruz. Her yerde, her alanda güçlü rakiplerin olduğu bir devir bu. Profesyonellerin işgücü dünyası da böyle bir dünya. Profesyonel birisinin rakipleri her geçen gün daha artıyor ve güçleniyor.  Bir profesyonel için böyle bir dünyada ayakta kalmanın yolu, hep kendini yenilemek ve güçlendirmekten geçiyor. Bunun için de, profesyonel önüne gelen her öğrenme fırsatını değerlendirmeli ve kendine yatırım yapmalıdır.

Durum böyle iken  yukarıda sözünü ettiğim genç bayanın öyle davranması profesyonel davranışa taban tabana zıt bir olaydı.  Almak zorunda olduğu için o dersi alan, ama sevmediği için dersten kaçan üniversite öğrencisinin haylazlığına daha bir hoşgörülü bakabiliyorum. Ama firması tarafından gönderildiği bir eğitimden kaçmayı zekice bir davranış olarak görmüyorum. Buna "Temel saflığı" diyeceğim.

Tek bir kişinin yaptığı hatayı bu kadar büyütmeye gerek yok diyebilirsiniz. Ama bu, tek bir örnek değil. Şirketler onca paralar vererek elemanlarını eğitime yolluyorlar. Ama bakıyorsunuz bazı  kişiler jer fırsatta  eğitimden kaytarmaya kalkıyor. Koca koca adamlar ve kadınlar, "şu işim var, bu işim var" diyerek erken çıkmak ya da geç gelmek için izin istiyorlar. Anlıyacağınız: Temel saflığı yaygın  bir hastalık.

Aldatmaca kandırmaca

Yoklama kağıdına başkasının yerine imza atmak olayını anlattığımda insanlardan şuna benzer tepkiler aldım "Öğrenci psikolojisi. Demek hangi yaşta olursa olsun, kişi sınıfa girince,  öğrenci olunca, çocuklaşıyor". Bir üniversitedeki dersimde başkasının yerine imza atan öğrencim de "Bunda bir şey yok ki. Arkadaşım istedi, ben de attım" demişti. Yüzünde en ufak bir sıkılma, utanma duygusu olmadan bunu söylemişti. Sahtekarlıktan çok, bu tavırlar beni daha fazla düşünmeye sevkediyor  ve ürküyorum.

Toplum, tam bir değişimden geçiyor. Adeta doğru ile yanlışın, güzel ile çirkinin yer değiştirdiği, değer yargılarının ters yüz olduğu bir devirde yaşıyoruz. Sahtekarlık, bırakın olağan adliye vakası olmasını, sanki kabul görür bir davranış biçimi oluyor. Sanki toplumun DNA' sı, mayası  bozulmuş gibi. Çalışmadan, hak etmeden, kandırmaca ve sahtekarlık ile bir şeyler kazanmak hak haline gelmeye başladı.

Üniversite giriş sınavında yaşanan son olay,  hal-i perişanımızı sergilemeye yeter. Hele hele yetkililerin açıklamaları ve tavırları, toplumda yaşanan değişimin boyutlarını sergilemesi açısından çok ürkütücü. Tüm toplumun "Temel"  yerine konulması ise daha bir ürkütücü…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019