‘Yavaş’ta dünya 4’üncüsü olduk 10. adres ‘Kara Orman’ yani Şavşat
İstanbul, dört günü bulan bayram tatilinde boşaldı. ‘Metropolün keşmekeşinden kaçan’ milyonlar biraz sakinlemek, biraz dinlenmek için adeta burayı terk ettiler. Hatta bazıları burayı topluca terk edip, yine topluca Bodrum gibi tatil merkezlerine gitti. Onlar dinlenebildiler mi bilmiyoruz ama Türkiye’nin 10 ‘yavaş şehrine’ bir başka deyişle ‘sakin şehir’ine gidenler biraz soluk alabildiler…
Yavaş şehir (Cittaslow) kavramı 1999 yılında İtalya Toskana’nın küçük kasabası Chianti’de doğdu. Türkiye’ye bu akımın gelmesi ise 10 yılı buldu. 2009 yılında Seferihisar’ın Cittaslow’a dahil olmasıyla hızla kentleşen Türkiye, sakin yaşamı vaat eden bu akımı sevdi.
Haziran ayının son haftası Milano’da düzenlenen bir törenle Artvin’in Şavşat ilçesi, Cittaslow 2015 yılı Genel Kurulu’nda Cittaslow belgesini alarak Türkiye’nin onuncu Doğu Karadeniz’in ikinci ‘Yavaş Şehri’ oldu. 30 ülkede 199 ilçenin dahil olduğu ‘Yavaş Şehir’ hareketi içinde Türkiye, Şavşat’ın da yer almasıyla ülke olarak 4’üncü sıraya yükseldi.
TÜRKİYE’NİN 10 YAVAŞ ŞEHRİ VAR
Türkiye’nin yavaş şehirlerinin başkenti bu akıma ilk dahil olan Seferihisar. Seferihisar’ın Belediye Başkanı Tunç Soyer’in bu konudaki çalışmaları ise defalarca gazetemizde okurlarımızla buluştu. Soyer sadece Seferihisar için değil, Türkiye’de yavaş şehir olabilecek diğer adresler için de çalıştı, deneyimlerini paylaştı. Peki son katılan Şavşat ve ilk adım Seferihisar dışında Türkiye’nin diğer yavaş şehirleri hangileri… Şehirler katılma tarihleri ve özellikleri şöyle:
* Akyaka (2011) Muğla’nın ilçesi.
* Gökçeada (2011) Çanakkale’nin adası.
* Taraklı (2011) Sakarya’nın ilçesi
* Perşembe (2011) Ordu’nun ilçesi
* Yalvaç (2012) Isparta’nın ilçesi
* Vize (2012) Kırklareli’nin ilçesi
* Yenipazar (2012) Aydın’ın ilçesi
* Halfeti (2013) Şanlıurfa’nın ilçesi
Belki Taraklı’yı cumbalı evleriyle bir GSM operatörünün reklamından hatırlarsınız. Hepsinin özellikleri ayrı bir yazı konusu. Yöreye özel lezzetler, oralarda ailece yapılabilecek etkinlikler, görülecek doğal ve tarihi şaheserler… Yavaş şehir olmak için 70 kriterden geçmek gerekiyor. O bölgede yaşayan herkesin bu kriterleri gerçekleştirme konusunda gönüllü olması ve kriterlerin her birinin en az yarısının gerçekleştirilmesi de şart.
1800 METREDEN YÜKSEK AĞAÇTAN KÖYLER
‘Dağlarda kar sesi var’ diye bir Karadeniz türküsünden ismini tanıdığım Şavşat’ın kelime anlamını gazetemiz yazarlarından Dr. Rüştü Bozkurt şöyle anlatıyor: “Kadim Şavşat Gürcücesinde ‘Şavi’ siyah demek, ‘şeşe’ odun- ağaç anlamına geliyor. Şavişedi yani kara orman. Şavşat’ın iklimi Karçal Dağları’nın Karadeniz’e bakan yüzü kadar çok yağmurlu, Yalnızçam Dağları’nın doğusu kadar kurak değildir. Şavşat çam ağaçları için dünyanın en güzel iklim dengesine sahip yeridir, tabiatta bu konuda cömertliğini esirgemez. Şavşat Kara Gölü’nde geçireceğiniz bir gün size bir ömür katar.”
Ağaçtan köyler görmek isteyenler için Bozkurt’un tavsiyesi Meydancık Beldesi’nin köyleri ve özellikle 1800 metreden daha yüksekteki Maden Köyü’nün mahallesi Gamişed. Ancak Bozkurt’un bir endişesi var, “Özellikle okumuş ve dışarda çalışmış kişiler buraya dönünce beton ev yapma sevdasına düşüyorlar. Bundan hızla vazgeçilmeli” diyor. Söz Karadeniz’in yeşiline gelince ister istemez çok yakın bir zamanda bölgeyi ziyaret etme şansına sahip olan Bozkurt’a Yeşil Yol’u da soruyorum, “Şavşat Meydancık Camili’de (Maçhael) yapılan Yeşil Yol’a o yöreden henüz bir tepki yok. Yolun önemli bir bölümü de tamamlanmış durumda” cevabını alıyorum. Size bahsettiğim türkünün bir mısrasında ‘Çift jandarma bekliyor da kaymakam konağında, al jandarma vur beni de o yârin kollarında’ der. Son dönemde bölgeyi jandarma fotoğrafları ile hatırladığımızdan olsa gerek, Bozkurt bölgeyi heyecanla anlatırken adeta fonda o türkü çalıyor. Şavşat önemli bir değerimiz, gitmek görmek şart… Türküye gelince; ben onu Efkan Şeşen’den dinlemeyi severim…