Yavaşlayan (soğuyan) bir ekonominin resmi
Açıklanan ekonomik göstergeler beklendiği ve istendiği gibi ekonomide soğuma sürecinin etkileri artık daha yoğun olarak hissedilmeye başlandı. Burada belki temel paradigma bu soğumanın kontrolden çıkarak bir resesyona dönüşmesi ile bu kontrolden çıkma korkusu ile zamanından önce faizlerin düşürülmesi arasında oluşmaktadır. Bugün soğuyan ekonominin temel göstergelerinden olan işsizlik, sanayi üretimi, ve ödemeler dengesi göstergelerinden bahsetmek istiyorum.
İşsizlik artışı başladı
İşsizlik rakamları son dönemlerde ekonomideki yavaşlamaya rağmen en dirençli gösterge olmuştur. Ancak artık haziran ayı verisi olmasına rağmen bu değer de de artışı görmekteyiz. (GRAFİK 1)
Bu tabloda özellikle işgücüne dahil olmayanlardaki artış ile genç nüfustaki işsizlik oranındaki artış dikkat çekici bir bozulma görülmektedir. Bu rakamların temmuz ve ağustos aylarında mevsimsel olarak bir miktar düzelme görülse bile trendin uygulanan politikaların bir sonucu olarak beklendiği gibidir. Ancak bu konudaki ve diğer göstergelerdeki genel değerlendirmemi yazının sonunda yapacağım.
Sanayi üretimi büyümenin öncü göstergesi de düşme trendini devam ettiriyor
Sanayi üretimi 2024 Şubat ayından itibaren yavaşlamanın özellikle faizin krediye ulaşılabilirlikte yarattığı etki ve yatırım verimliliklerinin düşüyor olması, sanayi üretiminin düşmesinde belirleyici olmaktadır. Özellikle imalat sanayinin 2024 Haziran itibariyle aylık % -3,1, yıllık da ise % -6,9 düşmüş olması piyasalarda resesyon algısını da arttırmaktadır. Bu sürecin 2024 yıl sonuna kadar devam etmesi öngörülebilir. (GRAFİK 2)
Cari işlemler dengesi (döviz dengesi – dış denge) 9 ay sonra aylık fazla verildi
Cari işlemler dengesi ile ekonomik büyüme arasında Türkiye ekonomisinde ters bir korelasyon vardır. Bu konu temel yapısal sorunlardan biridir. Büyüme dönemleri cari açık artar, durgunluk ve küçülme dönemlerinde ise cari fazla verilir veya cari açık azaldığını görürüz. Dönüşüm bu fazlanın ekonomide büyüme dönemlerinde verilebilmesindedir. Haziran 2024 itibarıyla cari işlemler dengesi aylık 407 milyon dolar fazla verirken 2024 yılının ilk 6 ay toplamında -16 milyar 494 milyon dolar açık verilmiştir. Bu açık 2023 aynı döneminde -36 milyar 670 milyon dolardı. Burada pozitif gelişmeyi sağlayan temel faktör ithalattaki azalış olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak uygulanan kur politikasının da etkisiyle ihracat fiyatlamalarında yaşanılanlar ihracat karlılıklarını düşürmektedir. 2024 yılını da yaklaşık 25 milyar dolar civarında kapatması beklenmektedir. (GRAFİK 3)
Değerlendirme
Sanayi üretimi, işsizlik ve cari açık rakamları birbirleriyle bağlantılı ve ekonomideki beklentileri öngörmemizde belirleyici olan makroekonomik göstergelerdir.
Ekonomideki uygulanan programında istediği ve artık yaşanmaya başlayan soğumanın en fazla hissedilecek olan bu üç gösterge beklentilere paralel olarak sanayi üretimi azalmaya, İşsizlik artmaya ve Cari açık azalmaya başlamıştır. Bu gelişmeler 2024 Eylül ayından itibaren daha hissedilir olması yönünde beklentiler güçlenmiştir.
Haziran 2023 ile başlayan rasyonel politikalar ve öngörülen uygulamalarda özellikle dezenflasyon sürecinin getireceği faturanın toplum kesimlerinin geneline ve payı ölçeğinde dağıtılacağı yönündeydi.
Ancak bugüne kadar ki hayata geçen politikalar ve son açıklanan vergi paketi bu beklentileri karşılar yönde olmamıştır. Genel itibarıyla alt ve orta gelir satın alma performansına yönelik bir kategoridedir. Özellikle yavaşlayan ve durağanlaşan ekonomilerde bu kesimler en büyük riski yaşayanlardır. Bir başka umudumuz bu yılsonunda yeni bir vergi paketinin açıklanması yönündedir.
Ülkemiz temelde yapması gereken 5 yapısal dönüşümü tamamlamadığı taktirde enflasyonu yüzde 30 seviyesine çekse bile bu seviye bizi gelişmiş ekonomiler sınıfına taşımayacaktır. Bu 5 dönüşüm konusu : 1- Vergi yapısı, 2- Tarım reformu, 3- Eğitim yapılanması, 4- Hukuk sisteminin dönüşümü, 5- Teşvik sistemi ve rekabet politikaların değişimi. Son söz “Para ile satın alınan sadakat, daha fazla para ile de satılır” Seneca