Yavaş açılan PC sendromu
Tabletlerin klasik PC'lere karşı her gün cazibesini daha da artırmasının en büyük nedenlerinden biri anında çalışmaya başlamaları. 2000'li yıllarda ilk Tablet PC'ler ortaya çıktığında, hani şu ekranı dönüp klavyenin üzerine oturanlar, pek de ilgi görmemişti. Çünkü klasik PC çalışma biçiminden tek farkı olan dokunmatik ekran yeterli cazibeyi sunmuyordu. Yine yavaş açılan bir PC ve parmakla kullanım için uygun olmayan bir işletim sistemi. Bence 2010 yılında Steve Jobs'ın getirdiği en büyük yenilik işte bunların alt üst etmesiydi. Anında kullanıma hazır hale gelen bir cihaz.
Geçen hafta klavyesiz bir yaşam mümkün mü diye sormuş ve cevabını hayır olarak vermiştim.
Ancak sizden gelen mesajlardan görüyorum ki bu biraz tablet karşıtlığı olarak algılanmış. O yazımda da belirttiğim gibi, tabletlerin önlemez yükselişine katılıyorum. Zaten katılmamamak mümkün değil, ben de sıkı bir tablet kullanıcısıyım. Gartner raporlarına göre de 2016 yılına geldiğimizde tablet satışları klasik PC'leri geçebilir. IDC'nin bu konudaki yaklaşımı ise daha düşük ve 200 milyon tablet satışından bahsediyorlar. Demekki önümüzdeki birkaç yıl içerisinde tabletler çok daha fazla kullanıcının elinde olacak. Tabletler için uygulama geliştirmek, aksesuar üretmek, tabletlere uygun web siteleri ve iş çözümleri geliştirmek karlı bir yatırım gibi görünüyor. Ancak öğrencilerin, kendilerini geliştirmeleri ve üretken olabilmeleri için klavyeye ve klasik PC'lere ihtiyaç duyduklarında halen ısrarcıyım. Nokta.
Yazımın başında tabletlerin özellikle hızlı bir şekilde göreve hazır hale gelmelerinin en büyük rekabet avantajı olduğunu söylemiştim. Şimdilerde PC'ler bu algıyı değiştirecek karşı atak içerisinde.
Özellikle Intel'in Ultrabook hareketi burada başı çekiyor. Daha ince, daha taşınabilir ve SSD diskleri sayesinde daha hızlı açılabilir notebooklar kullanıcıların beğenisine sunuluyor.
Bu güne kadar farklı üreticilerden gelen ürünleri test etme şansı yakaladım. Gerçekten de klasik notebooklarımızdan çok daha hızlı bir açılış performansı sundukları bir gerçek. Ancak iş yine dönüp dolaşıp işletim sistemine geliyor. Windows 7, her ne kadar bugüne kadar geliştirilmiş olan en başarılı masaüstü işletim sistemlerinden biri olsa da, hızlı açılmaya geldiğinden tablet işletim sistemleri ile baş edebilecek bir yapıya sahip değil. Gerçi iOS ve Android'in de her yeni sürüm ile birlikte açılış sürelerine birer saniye eklediklerini belirtmekte fayda var. Yani işletim sistemi
ne kadar karmaşıklaşır ve daha geniş yelpazede işler yapabilmenize izin vermeye başlarsa, açılış süreleri de o kadar artmaya başlıyor.
Benim özellikle dikkatimi çeken husus bulut uygulamalarının klasik PC'leri gittikçe yavaşlatıyor olması. Tecrübe etmek için hemen hemen tüm bulut sürücülerini kullanıyorum ve bunlara ait uygulamaları PC'me yüklüyorum. Şu anda bilgisayarım açıldıktan sonra yaklaşık 3 ila 5 dakika, Amazon, Apple, Microsoft, Dropbox ve SugarSync uygulamalarının yüklenmesini ve sunucuları ile oturum açmalarını bekliyorum. Klasik PC'lerin en büyük sorunu olan yavaş açılmanın birincil kaynağı halen hantal kalmış olan diskler olmuştur. Şimdi SSD'ler ile bu sorun çözüme kavuşturulacak. Ancak bu sefer de sunucuları ile bağlantıya geçmeye çalışan ve sürekli online çalışan uygulamaları beklemeye başlayacağız gibi görünüyor.