Yatırımcı açmazı
UZMAN GÖRÜŞÜ / Serhan Yenigün / Finansinvest
2009 yılının ikinci yarısına girdiğimiz bugünlerde, yatırımcıların ağırlıklı olarak "iyimser piyasa ortamının daha ne kadar süreceği" konusuna odaklandığını görüyoruz. Bu sorunun net bir yanıtını bulmak ne yazık ki o kadar kolay değil. Bu konuda piyasa oyuncuları temel olarak iki kampa ayrılıyor. Bu görüşleri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
İyimserlere göre, resesyon ve kriz algılamalarının artmasına bağlı olarak aşırı panik ile fiyatlanan varlıklar mart ayından bu yana sadece düzeltme gördü. Burada bahsi geçen düzeltmenin normalizasyon şeklinde algılanması gerektiğini düşünen iyimserler, son 4 ayda yaşanan olumlu piyasa ortamının sadece bir dengelenme dönemi olduğuna inanıyorlar. İyimserler, makro ekonomik toparlanma senaryolarının daha yeni yeni fiyatlara yansıtılmaya başlandığını, bundan sonraki dönemde makro göstergelere ilişkin açıklanacak verilerin izlenmesi gerektiğini düşünüyorlar. Resesyondan gerçek anlamda çıkışın kabul görmesi ile küresel çapta şirket kârlılıklarına ve gelirlerine ilişkin beklentilerin olumlu anlamda revize edilmesini bekleyen iyimserler, kredi koşullarındaki rahatlamanın, düşük faiz ortamının sürmesinin ve tüketim-talep dengelerinin büyümeyi desteklemesinin de piyasalara güç katacağını öngörüyorlar.
Karamsarlara göre ise, mart başından bu yana yaşanan ralli, olumsuz piyasa ortamında ters yönlü ve geçici bir toparlanma olarak görülmeli. Henüz daha tüm sıkıntıların atlatılmadığını, krizin artçı etkilerinin (hatta kendisinin) henüz tam anlamıyla geride bırakılmadığını düşünen karamsarlar, mevcut seviyelerden ciddi boyutlu bir geri çekilme bekliyorlar. Mevcut iyimserliğin aşırı olduğunu düşünen karamsarlara göre makro verilerin önümüzdeki dönemde karışık sinyaller vermesi risk iştahında daralma ve satış getirecek.
Esas dikkat çeken nokta ise, taban tabana zıt olan iki görüşün de aynı fikir etrafında birleşmesi: "Makro veriler izlenmeli". Çünkü, resesyon ve kriz atmosferinden gerçek anlamda çıkılıp çıkılmadığını ve kimin haklı olduğunu önümüzdeki dönemde açıklanacak makro veriler belirleyecek. Bu kapsamda, yurtdışında ve yurtiçinde ilerleyen dönemde açıklanacak makro göstergeler kritik önem taşımakta. Verilerin toparlanma beklentilerini desteklemesi iyimser piyasa momentumunun sürmesine neden olabilir. Diğer yandan algılamaların tersine dönmesi halinde hemen hemen tüm varlık sınıflarında (hisse senetleri, emtia, tahvil vs.) ciddi boyutlu satışlar görülebilir. Yatırımcıların bu kırılganlığa dikkat etmeleri ve risklerini yakından izleyerek pozisyonlarını kontrol altında tutmaları gerekiyor.