Yatırım yaparken zamanın ruhunu yakalamak
Son yıllarda ülkemizdeki gelişmeler yatırım yapma konusunda herkesi mecburen bir miktar eğitti. Zira yatırım yaptığımız enstrümanlara dikkat etmediğimizde zaman içerisinde tasarruflarımızın alım gücünün eridiğine üzülerek şahit olduk. Fakat hanehalkı ya da şirketlerin tercih ettikleri yatırım enstrümanlarını ya da finansman yöntemlerini değiştirme konusunda bazen geç kaldığını görüyoruz.
Örneğin döviz cinsinden enstrümanlara yapılan yatırımların faiz kadar getiri sağlamadığı bir döneme geçtiğimiz konusunda ekonomik aktörler çok geç ikna oldular. Böyle olunca da aradaki dönemde dövizde kaldılar ve elde edebilecekleri faiz getirisinden mahrum kaldılar. Diğer taraftan şirketlerin kredi tercihlerinde de benzer bir durum oluştu. Döviz cinsinden kredi kullanabilen şirketlerin bu kredilere yönelmesi de biraz gecikmeli gerçekleşti.
Diğer bir örnek de taksitli nakit avans, tek hesap kullanımı gibi şu anda son derece yüksek faizli olan enstrümanların kullanımından vazgeçilmesinde yaşandı. Bir dönem uygulanan politikalar sonucu ilgili enstrümanların faizleri düşük tutulduğundan özellikle hanehalkı bu finansman yöntemlerini yaygınca kullandı. Fakat maalesef faizlerin yükseldiği gerçeğini biz her ne kadar farklı platformlarda söylesek de kişiler kendi ekstrelerinde görmeden ikna olmuyorlar. Şimdi bu ikna durumu biraz da olsa gerçekleşmiş gibi gözüküyor verilere bakınca.
Hisse senedi guruları
Değişen şartlara uyum konusunda bir diğer örnek de yatırım fonları. Alınan her hissenin para kazandırdığı bir dönem yaşandığı için yatırımcılar kendilerinde üstün bir hisse seçme yeteneği olduğunu düşündüler. Hal böyle olunca da iyi yönetilen hisse senedi fonlarına yatırım yapmak yerine kendileri hisse seçerek yatırım yapmayı tercih ettiler.
Bu alanda da aynı geç kalma durumu yaşanmadan uyarımızı yapalım. Hisse senedi seçmek eğer çok yakından ilgilenmiyorsanız zor bir iştir. Ve hisse senedi yatırımı yapmak istiyorsanız hisse senedi fonları uzun vadede çoğunlukla bireysel seçimlere göre daha iyi performans gösterir.
Para piyasası fonlarının vitamini yakında kaçabilir
Bir diğer konu da para piyasası fonları. Hanehalkımız para piyasası fonlarını artık öğrendi. Rakamlar da bu argümanı destekliyor. Fakat para piyasası fonları kısa vadeli yatırım araçlarıdır. Ve her gün fonun fiyatı tekrar hesaplanır, kısa vadeli yatırım araçlarının getirisine paralel olarak şekillenir.
Faizlerin yükseldiği dönemlerde yükselen faizlerden nemalanmak için tasarruflarınızı ne kadar kısa vadeli enstrümanda değerlendirirseniz o kadar fayda sağlarsınız. Çünkü her yenilenmede yeni getiri oranından faydalanırsınız. Fakat faizlerin düşüş trendine girdiği dönemlerdeyse kısa vade yerine uzun vadeli enstrümanların tercih edilmesi gerekir. Mevcut faiz oranlarından mümkün olan en uzun vadede yatırımını kilitleyen tasarruf sahibi düşen faizlerden etkilenmeyecektir.
Piyasa da bu varsayıma göre şekillendiği için uzun vadeli yatırımların getirisi düşen faiz ortamında kısa vadeye göre daha düşük olacaktır. Yine de henüz düşüşün başlamadığı ama başlama emarelerinin alındığı dönemlerde uzun vadeli enstrümanlar fırsat sağlayabilir. Bunlar 6 ay ve daha uzun vadeli mevduat, devlet tahvili, özel sektör tahvilleri, borçlanma araçları fonları olabilir. Son çeyrekte olası bir düşen faiz ortamında yukarıdaki örneklerdeki gibi bu alanda da geç kalınması meyvenin vitaminli kısmını kaybetmeye sebep olabilir.
Yatırım yapmak biraz zamanın ruhunu önceden kestirmekle ilgilidir. Piyasa getirilerinin çok üzerinde değil ama makul seviyede üzerinde bir getiri hedefiyle, zamanın ruhunu da doğru okuyarak tasarrufları korumak mümkün olabilir. Tabii ki her yatırım tercihinde olduğu gibi bu alanda da kişinin hayata bakışı, risk algısı, tasarrufuna hangi vadede ihtiyacı olacağı gibi unsurlar başat rol oynayan faktörlerdir.