Yatırım iştahımız, büyüme ve gelişme arzumuz azalmamalı...

Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği (TAYSAD ) ve yönetimini, 1994 yılında Ahmet Arkan başkanlığında Başkan Vekili Abdullah Kanca, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Bayraktar, Yunus Çiftçi ile birlikte KOSGEB’de ilk kez bir araya geldiğimizde yakından tanıma olanağını bulmuştum.

KOSGEB-TAYSAD işbirliği bağlamında ISO standartları eğitimi ve sertifikaları alınması, 1995 yılında ülkemizde ilk kez AB kaynaklı hibe projesi gibi çalışmalarını başarıyla sonuçlandırdık.
Bu ekipten 2007 yılında Abdullah Kanca'yı , 2015 yılında ise Ahmet ARrkanı'ı yitirmiştik.
2016 yılında 38. TAYSAD Olağan Genel Kurulu’nda yapılan seçimle başkanlığa seçilen Alper Kanca bugün Bentley, Porsche, BMW, Mercedes, Audi, Volkswagen gibi markaların da aralarında bulunduğu çok sayıda otomotiv firmasının en önemli tedarikçileri arasında yer alan Kanca El Aletleri Dövme Çelik AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı ile TOSB Başkan Vekilliği görevlerini de başarıyla sürdürmekte.

Geçtiğimiz günlerde ziyaretine gittiğim Alper Kanca ile sohbet etme olanağını buldum.
TAYSAD’ın geçmişinden bugüne başarıyla yönetimlerde görev yapan başkan ve yönetim kurulu üyelerinden özellikle babası değerli dostum rahmetli Abdullah Kanca’dan, Ahmet Arkan'dan sevgi ve saygıyla söz ederek kendisinden, sektöre ilişkin değerlendirme yapmasını rica ettim.
”Mevcut kapasitelerimizi, son birimine kadar kullanıyor; yatırım yapıyor, yeni tesisler inşa ediyoruz. Ülkemizde en fazla Ar-Ge merkezi kurmuş sektörüz, bu merkezlerin sayıları her geçen gün artıyor. İhracat rekorları kırıyoruz, sürekli cirolarımız artıyor. Müşterilerimizin işleri de yurt içinde ve yurt dışında o kadar olumlu seyirde ki, yetkin beyaz ve mavi yakalı çalışan bulsak, ciro artışımız mevcudun en az yarısı kadar fazla olurdu. Bu şekilde olumlu birçok konu başlığı bulmak mümkün” sözleriye başladığı konuşmasını Alper Kanca, şu sözleriyle devam ettirdi; “Otomotiv sektörü gerçekten de tarihi anlamda başarılı bir dönem yaşıyor. Tabii ki ülke içinde bazı ekonomik ve siyasi sıkıntılarımız var. Belki bunlar eskisinden daha az şiddette ama yurt dışındaki algı sorunu ile birleştiğinde bizim daha fazla canımızı sıkıyor. Endişeler yaşadığımız tarihi başarılarımızı coşku ile kutlama hevesini azaltıyor. Tedbirli olmalıyız tabii ki, ama keyfimizi bozmamalıyız; yatırım iştahımız, büyüme ve gelişme arzumuz azalmamalı. Elli seneden beri sürdürdüğümüz mücadele sayesinde -kısa vadede baktığımızda- bugün gerçekten de iyi sonuçlar ile karşı karşıyayız.

'Orta ve uzun vadede otomotiv sektörü, tedarik sanayi nereye gider, gelişmeler karşısında neler yapmalıyız?' soruları ise, hepimizin ara sıra arkaya yaslanıp düşünmesi gereken ciddi ve önemli konular. Araç teknolojilerinin değişimi biz tedarikçileri nasıl etkileyecek, 20 sene sonra hangi ürünler, parçalar ve tedarikçiler hala daha gerekli olacak? İşlerimizin yoğunluğu, iyi olması bu sorulara da zaman ayırmamızı engellememeli. Yarınlara umutla bakmayı yitirmediğimiz; hep ileriye, büyümeye, gelişmeye odaklandığımız, başarılarımıza yenilerini eklediğimiz bir yıl diliyorum. Türkiye, AB’ye en çok araç satan ülke olmakla birlikte, AB’nin de en çok araç sattığı ikinci pazar.

Son dönemlerde ihracat başarımızı en çok frenleyen konu, lojistik maliyetler ve gümrük kapılarında kaybedilen zaman. Türkiye’nin rakibi AB ülkeleri lojistikte, Türkiye’ye göre yüzde 87 avantajlı durumda.

Sınır kapılarında kaybedilen zaman, çoğunlukla bürokrasiden kaynaklanıyor.

Gümrük Bakanlığı’na sunmak üzere rapor hazırlıyoruz.

Lojistik maliyetlerin azaltılması ve sınır kapılarındaki engellerin kaldırılmasıyla, ihracatta daha başarılı olacağımız şüphesiz” Sözleriyle konuşmasını sonlandırırken bir başka zamanda fabrikayı ve üterim sürecini görmeye karar verdik.."

Rakamlarla TAYSAD

Üye sayısı: 400 (40. yılında)
Sektörde temsil büyüklüğü: %80
Üyelerin işlem hacmi: 25 milyar dolar
Üyelerin ihracatı: ~ 8.5 milyar dolar
Doğrudan istihdam: + 200 bin
Sermaye yapısı: %80 yerli, %20 FDI + JV
KOBİ: %80
Aile şirketi: %75
Küresel yatırımlar: 51 ülkede, 60’dan fazla üyenin, 200’ün üzerinde yatırımı mevcut. 1 milyar euroyu geçen bu yatırımlar, yaklaşık 2 milyar euro ciro elde ediyor ve 15 binden fazla istihdam sağlıyor.
Ar-Ge/Tasarım Merkezi sayısı: 121 Üye (Toplam +775 - Otomotiv 147)
Ar-Ge harcaması / Ciro: % 2-2,5
Ürün yelpazesi: Aracın %80-85’ini üretebilme kapasitesi (Bir araç ortalama 30 bin parçadan oluşuyor)

2017’de otomotiv sektörü

- 1,7 milyon adedi aşan araç üretimi
- 1 milyon düzeyinde iç pazar satışı
- Türkiye’de 1000 kişiye düşen otomobil sayı 191. Dünya ortalaması 212.
İç pazar potansiyeli yeterince değerlendirilemiyor.
- 28,5 milyar dolar ihracat ile üst üste 12 yıldır ihracat şampiyonu
- Sektörün, ülke ihracatından aldığı pay %18,2
- Tedarik sanayinin ihracatı 9,7 milyar dolar
- 2017’de 5 kıtada 182 ülkeye ihracat yapıldı.
En büyük ihracat pazarı AB ülkeleri; ihracatın %70’den fazlası AB’ye.