Yatırım için teşvikten önce “iklime” ihtiyaç vardır
Türkiye’de iş dünyasının en büyük şikayeti, “Yasal olan imkanların bile bürokrasi engeline” takılmasıdır. İş dünyası çıkan yasaları değerlendirirken çoğu zaman, “Ama bir uygulamayı görelim. Bürokratlar ne engeller çıkaracaklar...” diye kuşkulu değerlendirmeler yaparlar. Bu durum “teşvik yasaları için de” böyledir. Çok iyi olduğu düşünülen teşvikler “bürokratik engellerle” ancak yüzde 5-10’lar seviyesinde sonuç verebilir.
Dün, 17 kümelenme teşvik başvurusundan sadece biri, 42 üniversite öğretim üyesinin değerlendirmesi sonucunda teşvikten yararlanabilecek sözleşmeyi imzaladığını, Bakan Işık’ın “Paramız var, ama verecek nitelikte proje yok” dediğini yazmıştım. Ya şartnameler uygun hazırlanmadığı ya başvuranların gerekli özeni göstermediği ya da değerlendirme ekibinin kılı kırk yardığı için, 17 projeden sadece biri desteğe hak kazanabilmiş.
Oysa, son dönemde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, hem katma değerli orta üstü ve yüksek teknolojili ürünlere yönelinmesi için yeni teşvikleri gündeme getiriyor hem de bu teşviklerde bürokratik engelleri ayıklamaya çalışıyor.
Bakanlık, dün de “Ar-Ge sonucu üretilen, ancak yeterli iş deneyimi olmadığı için kamu ihalelerine giremeyen teknoloji şirketlerine kolaylık getiren bir projeyi” hayata geçirdi. Bürokrasisini de azalttığını açıkladı.
Ar-Ge ve yenilik projelerinde yeterli iş deneyimi olmayan firmaların önü tıkanıyordu. Firmalar TOBB ve TESK’ten “yerli malı belgesi” alarak Kamu İhale Kurumu'na başvurup “Teknolojik Ürün Belgesi" alarak kamu ihalelerine başvurularını yapıyorlardı. Ama ihale şartnamelerinde yerli firmaların girmelerinin engellenmesi için, “x miktarda üretim yapıp teslim etmiş olmak” gibi engeleyici hükmüler yer alabiiliyordu.
Bakanlığın yeni girişimiyle, “Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi" ne sahip firmalar için, kamu ihalelerine girerken bu belge yeterli olacak. “x miktarda üretim yapıp teslim etmiş olmak” gibi şartnameleri “adrese teslim” hale getiren koşullar, yerli firmalardan istenemeyecek. Böylece, Teknoloji Üretim Belgesi'ni, kamu tarnafından Ar-Ge desteyi alan şirketler alarak ihalelere engelsiz katıbilecekler.
Bu konuyu değerlendiren ASO Başkanı Nurettin Özdebir, düzenlemenin sanayicinin önünü açacağını ve sanayicimize önemli katkıda bulunacağını söyledi. Bunun yanı sıra, yeni dönemde “Kamunun alım garantili ihtiyaç listesini" önceden ilan etmesine sıra geldiğinin de altını çizdi.
OSTİM Başkanı Orhan Aydın ise gerek yerli üreticiye yüzde 15 fiyat avantajı gerekse Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi'nin uygulanmasının, Türk sanayi hayatında dönüm noktası olabileceğini söyledi. Buna karşın belediyelerin, yerli üreticiyi devre dışı bırakan, yabancılar için adrese teslim ihale şartnamelerinden de şikayet etti.
Bakanlığın adımlarının, yerli firmaları kamu ihalelerinde avantajlı kılarak, bürokratik engelleri ortadan kaldırarak, önemli bir gelişmeye yol açacağına inanıyorum. Başlıkta yer verdiğim “Yatırım için teşvikten çok iklime ihtiyaç var” noktasına bu tür düzenlemelerle gelinir...