Yat alım-satımında KDV ve ÖTV uygulaması

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ [email protected]

 

27 Ocak 2011 tarihli DÜNYA Gazetesi'nde yayımlanan “Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden Ve Devrinden Elde Edilecek Kazançlara İlişkin İstisna” başlıklı makalemizde; yolcu ve gezinti gemileri, yatlar ve diğer deniz taşıtları için, mevcut yasal düzenlemelerde “Milli Gemi Sicili”, “Türk Uluslararası Gemi Sicili” ve “Bağlama Kütüğü” olmak üzere 3 ayrı sicil tutulması ve bu araçların bu sicillere kaydedilmesinin öngörüldüğü belirtilmiş ve 4490 numaralı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu'na göre oluşturulan sicile tescil edilecek gemiler ve yatların “ticari amaçla işletilen” gemi ve yatlar olduğu belirtilmişti. Keza, 4490 numaralı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca, Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisna olduğu belirtilerek konuya ilişkin açıklamalar yapılmıştı.

Bu yazımızda ise, yat alım-satımında katma değer vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulamalarının nasıl olacağı özet olarak açıklanmaya çalışılacaktır.

1. Satan kişinin durumuna göre
a) Satıcı gerçek kişi ise ve bir ticari işletmesine kayıtlı olmayan yatını satacaksa, bu satışta KDV ve ÖTV olmayacaktır. Başka bir deyişle bu gerçek kişinin şahsi kullanımında olan yat, 2. el olarak satılacaksa bu satış işleminde KDV ve ÖTV olmayacaktır.
b) Satıcı bir gerçek kişi olmasına rağmen bu yat bir ticari işletmesine dahilse (ticari işletmenin bilançosunda kayıtlı ise) ya da satıcı bir kurum ise bu yatın satışında %18 oranında KDV uygulanacaktır.

Öte yandan ÖTV Kanunu'na göre; yatların ilk iktisabında (ilk olarak Türk Uluslararası Gemi Siciline veya Milli Gemi Siciline ya da Denizcilik Müsteşarlığı'nca liman başkanlıkları bünyesinde oluşturulacak bağlama kütüğüne ilk tescillerinde) ÖTV söz konusudur, ikinci elden alımlarında ÖTV söz konusu değildir. Dolayısıyla, satışa konu olacak yat kullanılmış(daha önce sicile kaydedilmiş) ise bu satışta ÖTV olmayacaktır. Şayet alınacak yat ilk kez sicile kayıt edilecek yeni üretilmiş bir yat ise bu satışta ÖTV olacaktır.

2. Alıcının durumuna göre
a) Şayet alıcı “faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz taşıma araçlarının kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükellef” niteliğinde ise; başka bir deyişle; bu yatı ticari olarak işletecek ve gelir elde edecek şekilde esas faaliyette bulunuyorsa ve Vergi Dairesine başvurarak “İstisna Belgesi” almışsa, bunlar ticari işletme bünyesindeki ya da kurum bünyesindeki bir yatı alsalar bile, bu alım KDV’den istisna olacak ve KDV ödenmeyecektir.

Ancak bu alınacak yat ilk kez sicile kaydedilecek nitelikte ise (ikinci el alım değilse), ÖTV ödenecektir.
b) Şayet alıcının esas faaliyet konusu alınacak yatın yukarıdaki şekilde işletilmesi değilse, bunlar, ticari işletme bünyesindeki ya da kurum bünyesindeki bir yatı alırlarsa, bu yatın alımında %18 oranında KDV ödenecektir. Keza, alınan yat ilk kez sicile kaydedilecekse ÖTV’de ödenecek, ikinci el yat satın alınıyorsa ÖTV ödenmeyecektir.
c) Şayet alıcı yurt dışında yerleşik bir şahıs ya da kurum olursa, bunlar ticari işletme bünyesindeki ya da kurum bünyesindeki bir yatı alsalar bile, bu yatın kendilerine satışı ihracat kapsamında olacağından KDV için ihracat istisnasından yararlanılacak ve KDV de ödenmeyecektir. 

ÖTV kapsamına giren malların ihracat teslimleri, Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şartlar dahilinde vergiden istisna edilmiştir. Şayet bu kapsamda ÖTV mükelleflerinden alınan yat olursa ÖTV için ihracat istisnasından yararlanılacak ve ÖTV ödenmeyecektir.

ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi olan araçlardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların ihracı halinde Türkiye'de ilk iktisap söz konusu olmayacağından, bu araçların ihracı ÖTV'nin konusuna girmemekte ve dolayısıyla ÖTV doğmamaktadır. 

Ülkemizde gerek bu vergi avantajlarından gerekse diğer avantajlardan yararlanmak amacıyla yabancı bir ülkede şirket kurularak o şirket üzerine yatların alındığı ve bunların yabancı bayraklı olarak Türk sahillerinde dolaştığı sıklıkla görülmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin f bendi hükmü “Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ve amortismanları” nın gider kabul edilmeyeceği şeklindedir. Dolayısıyla, esas faaliyet konusu bu taşıtların işletilmesi değilse, bu taşıtlara ilişkin giderler ve bu taşıtların amortismanları kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olacaktır. Bu giderlere ilişkin KDV tutarları da KDV beyannamesinde indirim konusu yapılamayacak, KKEG olarak kaydedilecektir. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019