Yaşlılar için hangi telefon?
Akıllı cep telefonları gelişiyor, işletim sistemleri çok daha fazla özellik ile doluyor, bu küçük cihazlara farklı yetenekler geliyor. Akıllı cihazlar için önce iş dünyasında, hemen sonra iPhone’un çıkması ile beraber genç tüketicilerde hızla yaygınlaştı. Günümüzde genç ve orta yaşlı tüketicilerin neredeyse tamamında akıllı telefon bulunuyor. 60 yaş üzerindekiler ise klasik telefonlarda kalmayı tercih etmişlerdi.
2012’den bu yana işler değişmeye başladı. Baby Boomer olarak isimlendirilen 50 ila 65 yaş arasındaki kitle, hızlı bir şekilde Facebook’a ilgi duymaya başladı. Facebook ile başlayıp Instagram ile devam eden bu ilgi kaçınılmaz bir şekilde akıllı cep telefonlarına da bir talep doğurdu.
65 yaş üstü kullanıcılar için akıllı cep telefonlarını kullanmak ise büyük bir dert. Hem Android hem de iOS işletim sisteminin ekranları ve kullanım yapıları biraz daha keskin gözler ve hassas dokunma becerisi gerektiriyor. Eğer ebeveynlerinizin gözlerinde biraz bozulma, ellerinde azıcık titreme varsa bu telefonları kullanmak işkenceye dönebiliyor. Daha da önemlisi, sürekli gelen anlamsız bildirimler yalnızca yaşlı kullanıcıları değil, teknolojiye uzak kişileri bile deli etmeye yetiyor. Her şeyi doğru ayarladığınız bir cihazda bile güncellemeler ya da yetersiz bulut depolama ile ilgili gelen mesajlar kafa karıştırıcı oluyor.
Yaşlı kullanıcılar ve engelliler için akıllı telefon giderek artan bir ihtiyaç. Tüm dünyada bu kitleye yönelik farklı çözümler geliştiriliyor. Örneğin halen mekanik tuşlara sahip, daha büyük ekranlı telefonlar. Ya da özel bir arabirime sahip Android işletim sistemli cihazlar gibi. Ancak çoğu halen ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kalıyor.
Benim bu konudaki bir hayli kafa yormuş ve farklı uygulamalar denemiş bir kişi olarak tecrübelerim şunları gösteriyor.
• Android ve iOS işletim sistemlerinin engelli dostu özellikleri (kontrast ekran, daha büyük font vs) maalesef yeterli değil. Her iki işletim sistemi de tamamen değişen bir arabirim sunabilmeliler.
• 5.5 ve hatta 6 inç büyüklüğündeki telefonlar kesinlikle bu alanda çok daha avantajlı konumdalar. Asus Zenfone ya da LG G4 gibi tuşları yanda olmayıp arka yüzeye kocaman tuşlar koyan modeller kullanım açısından büyük kolaylık sunuyor.
• Android işletim sistemi Big Launcher gibi farklı arabirim uygulamaları sayesinde görme ve dokunma yetenekleri zayıfl amış kullanıcılar için çok başarılı arabirimler sunuyor. Bunlar sayesinde çok daha kolay, yalın ve kullanışlı bir arabirim yapabiliyorsunuz. Ancak yine de üçüncü parti uygulama oldukları için sorunlar çıkabiliyor.
• iOS’un Siri’si açık ara en başarılı engelli dostu asistan. Dokunma işlemleri yapmadan arama yapabilmek, uygulama açmak kolay ve zahmetsiz. Dijital asistanlar bu konuda çok yardımcı olabilir.
• Windows Mobile, arabirim olarak en kolay işletim sistemi. Cortana ile birlikte kullanıldığında bu alanda rakipsiz olabilir.
• Telefonun kamerasını kullanarak nesneleri tanıyan ve okuyan (bu bir muz, bu bir bardak vs.), ön kamera sayesinde gözü takip edip işaretçi olarak kullanan dolayısıyla parmakla dokunmaya ihtiyaç bırakmayan yeni teknolojiler gelişiyor. Birkaç sene içerisinde engelliler akıllı cep telefonları ile yaşamlarını çok daha kolaylaştırmış olacaklar.
Hepimiz bir gün yaşlanıp şu anda yapabildiklerimizin pek çoğunu yapamayacağız. Akıllı cep telefonlarının dijital asistanları, gelişmiş kameraları ve diğer sensörleri yaşlıların, engellilerin ve bakıma muhtaç kişilerin yaşamlarını çok daha kolaylaştıracak gibi görünüyor. Yazılımcıların ve girişimcilerin bu alanda çok daha fazla yatırım yapmaları, kafa yormaları gerekiyor.