Yaşlı nüfus artış hızı, gençlerin 23 katı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 sonu nüfus istatistiklerini yayınladı. Nüfusumuzun geçen yıl 1 milyondan biraz fazla artarak 78.74 milyonu aştığını öğrendik.
Nüfus verilerinin ayrıntılarına girince önemli sonuçlar çıkarmak mümkün. Bunların en önemlilerinden birisi nüfusun yaş dağılımındaki değişim. Burada hakim olan başlıca eğilimler şöyle:
• Nüfus yaşlanıyor. Nüfusun yaşlanmasının en anlaşılır işareti ortanca yaşın yükselmesi. Ortanca yaş, tüm nüfusu yaş sırasına dizince en ortadaki kişinin yaşını ifade ediyor. Bunun yükselmesi yaşlı nüfusun genç nüfusa göre daha hızlı arttığını gösteriyor. Ortanca yaş son üç yılda 1 yıl yükseldi.
• Genç nüfus artışı çok düşük. 2007-15 arası 8 yılda toplam nüfus yüzde 11.55 artarken 15 yaş altı nüfus sadece yüzde 1.31 arttı. 8 yıllık sürede 2012 ve 2013’te üst üste 15 yaş altı nüfusta düşüş bile yaşandı. 2007’de nüfusun yüzde 26.41’ini oluşturan 15 yaş altı çocuk ve gençlerin oranı 2.43 puanlık bir kayıpla yüzde 23.99’a geriledi.
• Yaşlı nüfus artışı, gençlerden çok çok hızlı. Son 8 yılda 65 yaş üstü nüfustaki artış yüzde 29.90’ı buluyor. Bu toplam nüfustaki yüzde 11.55’lik artışın 2.59, çalışma çağındaki 15-64 yaş grubundaki yüzde 13.67’lik artışın 2.19 katı. Asıl önemlisi 65 ve üzeri yaştakilerin nüfus artış hızı, 15 yaş altı nüfus artışının tam 22.86 katı. 2007’de nüfusun yüzde 7.08’i 65 yaş ve üzerindeyken, bu oran 8 yılda 1.17 puan artarak yüzde 8.25’e çıktı.
• Genç bağımlılık oranı hızla düşüyor. 15 yaş altı nüfusun çalışma çağı kabul edilen 15-64 yaş nüfusuna oranını ifade eden genç bağımlılık oranı sürekli düşüyor. Genç bağımlılık oranı 8 yılda 4.32 puanlık bir düşüşle yüzde 39.71’den yüzde 35.39’a indi.
• Yaşlı bağımlılık oranı yükseliyor. 65 yaş üstü nüfusun 15-64 yaş grubuna oranı olan yaşlı bağımlılık oranı ise 8 yılda 1.52 puan yükselerek yüzde 10.65’ten yüzde 12.17’ye çıktı. 8 yıldaki 1.52 puanlık artışın 0.83 puan ile yarıdan fazlasının son iki yılda gerçekleşmiş olması, yaşlı bağımlılık oranı artışındaki hızlanmayı gösteriyor.
• Toplam yaş bağımlılık oranındaki düşüş durdu. 15 yaş altı gençler ile 65 ve üzerindeki yaşlıların toplamının, çalışma çağındaki nüfusa oranı olan toplam yaş bağımlılık oranı, son üç yıldır yüzde 47.6’da sabit. Daha önceki yıllarda toplam bağımlılık oranında etkili bir düşüş yaşanıyordu. Bunun nedeni genç bağımlılık oranındaki düşüştü. Son üç yıldaki duraklama ise çalışma çağındaki nüfusun artışı ve daha çok da yaşlı nüfusundaki artıştan kaynaklanıyor.
• Sosyal güvenlik sistemi tehlikede. Toplam yaş bağımlılık oranında yaşanan duraklama yükselişe dönerse bu ekonomi için çok riskli bir durum yaratır. Çünkü artık bu artış, genç nüfusun artışından değil yaşlı nüfusun artışından kaynaklanacak. Bir yandan istihdama katılacak genç nüfus artışı düşerken diğer yandan üretim dışındaki yaşlı nüfus artışı ekonomiyi, özellikle de sosyal güvenlik sisteminin zaten bozuk olan mali dengesini iyice bozacak.
Bu sorunun, mevcut ekonomik, sosyal ve kültürel şartlar altında doğum sayısını artırarak çözüleceğini beklemek de boş hayal. Sorunun çözümü, en başta üretimde katma değeri yükseltmekten, istihdam oranını ve özellikle de kadın istihdamını artırmaktan ve kayıt dışılığı sıfırlamaktan geçiyor.