“Yaşasın cumhuriyet”
Kurtuluş Savaşı içersinde 23 Nisan 1920’de Büyük Milet Maclisi'ni toplayan savaşın kahraman kurmayları, savaşın sona erdirilmesinin ardından yeni rejimin şeklinin nasıl olması gerektiğini ele alırlar. Mustafa Kemal’in Nutuk'ta anlatığına göre, 28 Ekim1923 günü Çankaya sofrasında İsmet Paşa, Kazım Paşa gibi yakınlarımilletvekilleriyle yemek yerlerken, Mustafa Kemal, “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” der. Bunun üzerine misafirleriyle yemekten kalkarlar. Odadakilerle nasıl hareket edecekleri konusunda kısa bir plan yaparlar.
Daha sonra Mustafa Kamal ile İsmet Paşa Cumhuriyetin ilanı ile ilgili kanun tasarısının hazırlığını birlikte ele alırlar.
Bunu Mustafa Kemal’in anlatımıyla Nutuk’tan aktaralım:
“20 Ocak 1920 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun (Anayasa) devlet şeklini tespit eden maddesini şu şekilde değiştirdim. Birinci maddenin sonuna ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin şekli Cumhuriyettir’ maddesini ekledim. Üçüncü maddeyi şu yolla değiştirdim:‘Türkiye Cumhuruyeti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Meclis hükümetin ayrıldığı idare konularını Bakanlar vasıtasıyla yürütür. Türkiye Cumhurbaşkanı TBMM genel kurulu tarafından kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için saçilir. Cumhurbaşkanlığı dönemi yeni Cumhurbaşkanı seçimine kadar devam eder. Görev süresi biten Cumhurbaşkanı yeniden saçilebilir.”
Bu tasarı önce parti grubunda, ardından İsmet Paşa’nın başkanlık kürsüsünde oturduğu Meclis oturumunda kabul edilir. Cumhuriyetin kabulu Meclis’te‘Yaşasın cumhuriyet’ söylemiyle ilan edilirken, İsmet Paşa,”Türkiye Cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamaya 158 kişi katılmış ve Cumhurbaşkanlığına 158 oyla oy birliğiyle Ankara Milletvekili Mustafa Kemal Paşa hazretleri seçilmiştir” der.
Cumhuriyet ilan edilirken 1923 yılında savaş yorgunu genç Türkiye Cumhuriyeti’nin büyüklükleri şöyleydi. İlk resmi nüfus sayımı 1927’de yapılmasına karşın Argus Maddison’un hesaplarına göre 1923 yılında Cumhuriyet ilan edilirken nüfus 13 milyon 900 bin kişiydi. Kişi başına milli gelir 712 dolardı. Toplam işyeri sayısı 33 bin 58, toplam işçi sayısı 76 bin 58’di. 5 bin 62 okulda 12 bin 437 öğretmen, 358 bin 548 öğrenciyi eğitiyordu. Okur yazarlık oranı yüzde 19.2 idi. Ülkede ortalama yaşam süresi 35.5 yıldı.
Cumhuriyetin 90.’ıncı yılında bugün nüfusumuz 5,4 kat artarak 75 milyon 627 bine ulaşmış durumda. Kişi başına milli gelirise 14.7 kat artışla 10 bin 497 dolar düzeyinde. Toplam işyeri sayısı 2 milyon 591 bin, toplam işçi salyısı ise 11 milyon 531 bin rakamlarında. Okul sayısı 43 bin 694’e, öğretmen sayısı 871 bin 405’e, öğrenci sayısı 19 milyon 848 bine ulaşmış durumda. Bugün okur yazarlık oranı yüzde 94 düzeyinde. Ülkede ortalama yaşam süresi de 74.5 yıl seviyesinde.
Bütün bu veriler Cumhuriyetin 10.’uncu yılında ulaşılan büyüklükleri coşku ile dile getiren 10. Yıl Marşı'nda olduğu gibi 90'‘ıncı yılda ilk günde olduğu gibi bize “Yaşasın cumhuriyet” dedirtiyor. Ama buna bir “amma “ eklentip, “Daha iyi sonuçları elde etmemize ne engel oldu?” sorusuna cevap aramamızı da zorunlu kılıyor...