Yaşananlardan ders alamamak!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

ARKA PLAN / Mehmet Uğur CİVELEK Son aylarda kamuoyuna yansıyan bazı yorum ve beklentiler ile finansal piyasa beklentileri arasındaki çelişki büyümeye devam ediyor. Özetle söylemek gerekir ise orta vadeli bakış açısı ile mevcut yönlendirme ve buna bağlı eğilimleri irdeleyenler durumun kademeli olarak kötüleşmeye devam edeceğini ima etmeye çalışıyor, fakat finansal piyasaların bu gerçeği kabullenmesi mümkün olamıyor. Sonuçta aradaki çelişki büyüyor, yaşananlardan daha ciddi dalgalanmaların tahribatı artırması ihtimali büyüyor. Tanınmış iktisatçılardan Paul Krugman, ABD'de iyi giden tek şeyin doların değer kaybı olduğunu söylüyor; herhalde bu eğilimin bilançolardaki tahribatı sınırlayan en önemli değişken olduğunu düşünüyor. Zira dolar değer kaybetmese idi denizaşırı gelirler daha düşük düzeyde kalır, bilanço aktiflerinin değeri daha düşük bir seviyede olur ve sorunlu hale gelmiş aktifler çok daha büyük olurdu. Eğer dolar değer kazanma eğilimine girer ise kısa vadede belki enflasyon endişeleri görece azalabilir, fakat bilanço tahribatı hızla artabilir ve durgunluk deflasyonist bir karaktere dönüşerek çok daha yıkıcı olabilir. Eski FED Başkanı Greenspan bir ay kadar önce petrol fiyatı ile ilgili bir soruyu "sonsuza kadar yükseleceği" şeklinde yanıtlamış bu yanıt olumsuz alternatifler arasında, daha az olumsuzunun doların değer kaybetmeye devam edeceği olasılığı üzerinde yoğunlaşıyor. Başka bir ifade ile doların değer kaybettiği, petrol başta olarak emtia fiyatlarının yükselerek enflasyon baskısını artırdığı fakat bilanço tahribatının sınırlı kaldığı bir durumu ehveni şer olarak görüyor. Dünya Bankası'nın tarımsal ürün fiyatlarının 10 yıl boyunca daha fazla gerilemeyeceği ve mevcut düzeylerini koruyacağı kanaati de kötü alternatifler arasında daha az kötü olanın doların düşük değerli konumunu koruduğu veya değer kaybettiği senaryo olduğuna işaret ediyor. Günü kurtarmaya odaklanmış finansal piyasalar ise ya bu durumu anlayamıyor, ya da beklentileri yönlendirmek ve risk alma isteğini yeniden canlandırarak bir süre nefes alabilmek için farklı konuşuyor. Doların değer kayıplarını geri almaya başlamasını, emtia fiyatlarının bu sayede gerilemesini, merkez bankalarının faizleri düşürebileceği beklentisinin canlı tutulmasını temenni ediyor. Belki de petrol ve gıda maddelerinde yaşanan yükseliş onları paralize ederek algılamalarını köreltiyor. Sorun risk almaktan kaçınma eğilimini ortadan kaldıracak durumun dolardaki trend farklılıklarına göre değişebileceği yanılsamasından kaynaklanıyor. Oysa sonuç değişmiyor dolar ister değer kazansın isterse değer kaybetsin sonuç değişmeyecek, fakat dolar önce değerlenme eğilimine girer ise mali sektörde bilanço tahribatı daha büyük olacak ve bu olasılık Merkez Bankası'nı da çok yıpratacak, çok daha yıkıcı dalgalanmalar yaşanacak. İşsizlik ve enflasyon kademeli olarak birbirini besleyerek tırmanacak. Mali sistemin rehavete kapılıp, olumsuzluğa neden olan yanlışları, nasıl olsa kurtarılacağız anlayışı ile sürdürmesi en kötü olasılık olacak. Bu açıdan bakıldığında enflasyon baskılarının yüksek düzeyini koruması, merkez bankalarından beklentilerin azalması gerek mali sektörü gerekse finansal piyasaları yanlışlarından vazgeçmeye zorlayarak sorunun kontrolsüz bir şekilde büyümesini önleyebilir. Konuya bu açıdan bakıldığında önemli yatırım bankalarından Bear and Stears'ın kurtarılması büyük bir hata sayılabilir. Küresel düzeyde bir daralma yaşanacak ve mevcut fiyat düzeyleri pastadaki bölgesel ve sektörel payları değiştirecek. Piyasaları manipüle ederek yeni bir dengeye gelmek mümkün olamayacağı için sorun ağırlaşacak. Bu gerçeği görmezden gelmenin ilerideki faturası ise katlanılabilir olmaktan çıkacak, yanlış yapılanları ödüllendiren bir düzen varlığını koruyamaz. Görünen o ki finansal piyasalar fırsat bulduğu sürece sıkıntıya yol açan yanlışlarını büyüterek sürdürmeye devam edecek... Nush ile uslanmayanın hakkının ne olacağı da malum!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar