Yaşam ve okul bağlantısı

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Bir haber

The New York Times gazetesinin 3 Ocak 2010 tarihli sayısındaki “Making College ‘Relevant” başlıklı haberde, Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim sektöründe yaşanan değişimler anlatılıyordu.

Yeni yıla bu haberi ve yorumumu okuyucularla paylaşarak başlamak istedim.

Maine eyaletinde Thomas College, iş garantisi ile reklamını yapıyormuş. Bu okuldan mezun olduktan sonra 6 ay içinde kendi alanında iş bulamayan öğrenciler okula geri dönüp tekrar bedava

ders alabiliyormuş veya okul bir yıl için öğrencinin aldığı kredinin taksidini ödüyormuş.

Öte yandan Louisiana Üniversitesi felsefe bölümünü kaldırmış. Michigan State Üniversitesi de Amerikan araştırmaları ve Amerikan klasikleri (American studies and classics) bölümünü kaldırmış. Çünkü bu bölümlere kayıtlar her geçen yıl azalıyormuş.

Texas Üniversitesi’nde (Austin) “İşyerinde İngilizce anadalı” (The English Major in the Workplace) dersinde ise öğrenciler “Satıcının Ölümü” yanında network oluşturma, özgeçmiş yazma

ve iş görüşmesinde başarılı olma konularını da işliyorlarmış.

Okul ücretlerinin bu kadar artması okul yatırımına daha dikkatli bakmayı gerekli kılmış. Öğrenciler ve veliler üniversitede bölüm seçmeden önce, mezuniyet sonrasına yoğunlaşmışlar.

Ne yatırıyorum, bunun karşılığı aldığım diploma ile kazancım ne olacak konusu ağırlık kazanmış. Aday öğrenciler ve velileri okulları ziyaret ettiklerinde şöyle sorular sormaya başlamışlar:

Mezuniyetten sonra öğrencilerin kaçta kaçı işe giriyor, eski mezunlar staj ve iş konusunda ne kadar yardımcı oluyorlar?

Bu değişimler, her yıl University of California, Los Angeles, tarafından üniversiteye yeni giren 400,000’ den fazla öğrenci ile yapılmakta olan bir araştırmanın sonuçlarına da yansımış. Araştırmaya katılanların %37’si 1971 yılında şöyle bir görüş belirtmiş: Yaşamda finansal olarak başarılı olmak çok önemlidir. Buna karşılık %73’lük bir kesim yaşamda anlamlı bir felsefe geliştirmenin önemli olduğunu söylemiş. Öte yandan, son yapılan (2009) araştırmaya göre çıkan sonuçlar 1971 yılı rakamlarının tersi. Araştırmaya katılanların %78’i zenginliği yaşamda bir amaç olarak koymuş; %48’i ise anlamlı bir felsefe önemlidir demiş.

Değerlerdeki bir değişim, okulların ders programlarına yansımış. Örneğin, son 15 yıl içinde iş idaresi en gözde anadal olmuş. Ayrıca halk sağlığı alanında da bir patlama görülmüş. Çevre

bilimleri ve yaşam bilimi konusunda enstitüler kurulmaya başlamış. Yeni iktisadi ve küresel gerçeklerin gereği olarak Çince ve Arapça anadalları büyümeye başlamış.

Bir yorum

Okulun amacı nedir? Neden insanlar okula giderler? Önce bu soruların cevabının verilmesi gerekir. Bu soruların en kapsamlı cevabı şöyledir: Okulun amacı, kişiyi yaşama hazırlamaktır.

Okul, kişiye yaşam için gerekli becerileri kazandırır. Okul, kişinin ruhunu, bedenini ve zihnini geliştirmelidir. Gelişmiş ruha, bedene ve zihine sahip kişi yaşamda başka insanlarla daha iyi

ilişkiler kuracak, daha iyi bir anne, daha iyi bir baba, daha iyi bir yurttaş ve daha iyi bir dünya vatandaşı olacaktır.

Kişi, okulda kazandığı becerilerinin bir kısmını kullanarak çalışacak ve hayatını kazanacaktır. İşte iş dünyası ile okul arasındaki ilişki burada gündeme gelir. Acaba okulda kazandırılan

ile iş dünyasının istediği beceriler bir uyum içinde midir? Amerikan Kolejleri ve Üniversiteleri Birliği (The Association of American Colleges and Universities) yapmış olduğu bir araştırmada

işverenlere şunu sormuş: Öğrencilerimize ne öğretmemizi isterdiniz? İşverenlerin %89’u yazılı ve sözlü iletişime daha fazla önem verilmesini istemiş. Öte yandan %81’i “kritik düşünce ve analitik beceri”, %70’i “yenilikçilik ve yaratıcılık” yeteneklerine önem verilmesini istemiş.

Acaba bizim işverenlerimize yukarıdaki soruyu sorsak buna benzer cevaplar alır mıydık? Sanırım alırdık. Aslında okullarda okunan dersler birer araç. Ders, bölüm ne olursa olsun asıl amaç, temel becerilerin kazandırılmasıdır. Şimdi can alıcı soru geliyor: Okullarımız bu temel becerileri kazandırıyor mu? Yoksa birer diploma fabrikası olarak mı çalışıyor? Farklılıkların kutsandığı ve kutlandığı bir dünyada tüm üniversiteleri tek kalıba sokmaya çalışan YÖK mü olsa faydalı, yok mu olsa faydalı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019