Yasaları hakkıyla uygulamalı
Vapurlar ve sigara
Yılda 3-4 kez Çanakkale Boğazı’nı arabalı vapurla geçeriz. Her geçişimizde de arabalı vapurda aynı sorunla karşılaşırız: Sigara. Konu sigara olunca halkımız arasında tam bir eşitlik vardır. Tütünün özünden midir, yoksa içindeki kimyasal maddelerden midir, bilinmez; sigara herkesi ortak bir kadere bağlıyor, eşitliyor. Okumuşu, okumamışı; yaşlısı, genci; şehirlisi, köylüsü hiç fark etmiyor. Eğer kişi sigara tiryakisi ise, vapura biner binmez yakıyor sigarasını. En lüks arabadan inen yakıyor; otobüsten inen yakıyor; kamyon sürücüsü yakıyor. Çanakkale Boğazı’nın temiz havasını ciğerlerinize çekmek istiyorsunuz, ama nafile. Sigara dumanından kurtulmak için vapurun içine girip, büfenin tost makinesinden gelen yanık yağ kokusuna razı oluyorsunuz.
Vapurda sigara içmek yasak mı? Yasak. Ama halkımız aldırmadan, özgürce içiyor. Kaç kez vapurların kaptanlarına çıktım. Ama imam ve cemaat meselesi: Kaptan köşkünde sigarasını tüttüren kaptanlar da var. Bazen kaptanlar “Yapalım bir anons da, Abi’nin gönlü hoş olsun” bakışı ile bir anons yaptırıyorlar. Fakat bir görevlinin sigara içenleri ikaz etmesi gibi bir uygulama yok. “Bu ölümlü dünyada bununla da mı uğraşalım?” mantığı ile üç maymunu oynuyorlar. Bir iki kere de “Polise şikâyet edin” tavsiyeleri oldu. Belediye otobüsünü karakola çektirirsiniz de, koskoca vapuru karakola nasıl çektireceksiniz? Sahne gözümün önüne gelince ürktüm. Düşünün karşı iskelede polis arabası bekliyor. Siz sigara içenleri tek tek gösteriyorsunuz. Bunun üzerine tiryakiler tarafından linç ediliyorsunuz. Ama kamera kayıtlarından linç edenler tespit ediliyor, yakalanıyorlar. Sonra da sigara tiryakisi hâkim tarafından serbest bırakılıyorlar. Yani tam bir kâbus (!).
Arabalı vapur böyle de diğerleri nasıl? İstanbul’da boğazda, adalar arasında işleyen vapurlarda, teknelerde de aynı durumu gözlemek mümkün.
Otobüs ve otobüs durakları
Halkımız sigarayı her yerde, her zaman içiyor. Ama herhalde hareket halinde iken daha fazla içiyor. Örneğin, otobüste içemezse de durağında içiyor. Üstelik otobüs geldiğinde sigaradan son nefesini çekip otobüse o ciğerlerindeki dumanla biniyor. Otobüsteki tiryakilere bir kıyak yapar gibi, kokan nefesini otobüse üflüyor. Bırakın yolcuyu, bazı otobüslerde ve minibüslerde sürücüler sigara içiyor. Bazı sürücüler, camı açarsa ve sigarayı avucunda saklarsa kimsenin dumandan ve kokudan rahatsız olmayacağını sanarak içiyor. Daha delikanlı (!) sürücüler ise fütursuzca, korkusuzca içiyor; “Hele bir şey söyle de görürsün dünyanın kaç bucak olduğunu” dercesine içiyor.
Bu devirde insanlara bir şey söylemeye de cesaret edemiyorsunuz. Her yer “Hem suçlu, hem de güçlü”lerle dolu. Toplum, fünyesi çekilmiş el bombası gibi. Ekonomik zorluklar, çaresizlikler insanları barut fıçısı yapmış. Sanki hınçlarını sigaradan alıyorlar. Aslında dolaylı olarak kendilerinden alıyorlar. Sigara ile yavaş yavaş kendilerini zehirliyorlar.
Yasada yeri olan başka bir durum
Geçen hafta polis özel arabasında sigara içenlere ceza yazmaya başladı. Ve ortalık ayağa kalktı. Bir kişinin tasarrufu ile yapılan özel yaşam alanına müdahale olarak nitelendirildi. Hatta “Yasalarda yeri yok, bu da nerden çıktı” diye haber bültenlerinde ve sosyal medyada fırtınalar koptu. Ama 4207 sayılı Tütün ürünlerinin zararlarının önlenmesi ve kontrolü Hakkında Kanun’da, 24/5/2013 tarihli 6487 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile bir değişiklik yapılmış. Bu haliyle 4207 sayılı Kanun’un 2. maddesi (c) fıkrası şu hale gelmiş: “Tütün ürünleri, Hususi araçların sürücü koltukları ile taksi hizmeti verenler dâhil olmak üzere karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu toplu taşıma araçlarında tüketilemez.”
Demek ki, özel arabalarda da sürücü koltuğunda tütün ürünlerini içme yasağı yasada var. Ancak şu ana kadar uygulanmıyordu. Cumhurbaşkanı’nın talimatı ile uygulamaya konuldu.
Yasa koyucunun, özel arabalardaki sürücüye tütün içme yasağını koyarken gerekçesi neydi bilemiyoruz. Arabadakilerin sağlığı düşünülmüş olabilir ki, doğru bir gerekçedir. Sigarasını üstüne düşürür, yanma telaşı yüzünden kazaya neden olabilir endişesi ile konulmuş olabilir ki, doğru gerekçedir. Sigarasını ve çakmağı ararken veya sigarasını yakarken dikkati dağılabilir, kazaya neden olabilir gerekçesi ile konulmuş olabilir ki, doğru gerekçedir. Gerekçenin ne olduğunu bilmiyoruz, ama ortada bir yasa var. Yasada da sürücünün arabada sigara içmesi yasak. Eğer bir yasa maddesi uygulanıyorsa buna itiraz etme hakkı olmaz. Eğer hususi araçlarda sigara yasağı özel yaşama müdahale olarak görülüyorsa, yasanın bu maddesi yasal yollardan iptal ettirilmelidir.
Bir yorum
Demek ki, özel arabasında sigara içen sürücüye ceza kesmede yasa dışı bir durum yok. Ancak bir yasa bütün maddeleri ile, hakkıyla uygulanmalıdır. Özel arabasında sürücü koltuğunda sigara içen cezalandırılıyorsa, aynı hassasiyet toplu taşıma araçları dahil diğer yasak yerlerde içenlere karşı da gösterilmelidir. Bu, Cumhurbaşkanı talimatı olmadan da yapılabilmelidir.