Yaş meyve ve sebzede Rusya umudu...

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Rusya Federasyonu ile bakanlar düzeyinde görüşmeler başladı.Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Nihat Zeybekçi'nin temasları ve 9 Ağustos 2016'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Vladimir Putin'in buluşacak olması tarım sektörünü özellikle yaş meyve ve sebze sektörünü umutlandırdı.

Yaş meyve ve sebze ihracatçıları, Erdoğan-Putin buluşmasının tarım ürünleri ambargosunun kaldırılmasında önemli bir dönüm noktası olacağı görüşünü paylaşıyor.

Rusya pazarı konusundaki gelişmeleri şöyle özetleyebiliriz:

1- Kasım 2015'te Türkiye hava sınırını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürülen Rus savaş uçağı, büyük bir krize neden oldu. Rusya Federasyonu deyim yerindeyse Türkiye ile ilişkilerini dondurdu. Bir çok yaptırımı devreye soktu. Turizmden enerjiye, müteahhitlik hizmetlerinden tarıma çok etkili bir biçimde uygulanan bu yaptırımlar tarım sektörünü de derinden etkiledi. Özellikle yaş sebze ve meyve ihracatında Türkiye'nin en büyük pazarı konumundaki Rusya, bir anda kaybedilmiş oldu. Bu yaptırımlar sonucu zor duruma düşen, iflas edenler oldu.

2-Türkiye, 2015 verileriyle yıllık ortalama 2.5 milyon ton yaş meyve ve sebze ihraç ediyor. Kriz öncesinde bu ihracatın yaklaşık 1 milyon tonu Rusya'ya gerçekleştiriliyordu. Hem miktar bazında hem de değer bakımında yaş meyve ve sebze ihracatında Rusya, yüzde 40'ın üzerindeki pay ile ilk sırada yer alan çok önemli bir pazar. Kaybedilen Rusya pazarının yeniden kazanılması gündemde.

3- Krizin başladığı 2015 sonu ve yaptırımların uygulamaya konulduğu 1 Ocak 2016'da yaş meyve ve sebze ihracat sezonu büyük oranda tamamlanmıştı. Bu nedenle gelecek sezon için endişeli olan ihracatçılar alternatif pazar arayışlarını sürdürdü. Şimdi yeni ihracat sezonunun başlamasına kısa bir zaman kala Rusya ile görüşmelerin başlaması umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

4- Rusya ile yaşanan kriz hem Rusya hem de Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı olacak. İlişkilerin ve ticaretin kriz öncesi düzeyde olması beklenmiyor. Yapılan açıklamalar da bunu gösteriyor. Rusya Federasyonu Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev daha geçen hafta Türkiye’ye uygulanan gıda ambargosunu kaldırmayı henüz değerlendirmediklerini söylemişti. Tkaçev “Türk gıda ürünlerine pazarımızı açmakta aceleci davranmayacağız. Bunun anlaşılır sebepleri var. Hepsinden önce kendi tarım üreticilerimizi desteklememiz gerekiyor”  diyerek bu konudaki yaklaşımları hakkında önemli ipuçları vermişti.

5-Tarım sektörü açısından bakıldığında Rusya, krizin etkili olduğu 8 aylık dönemde kendisine yeni tedarikçiler buldu. Bu ülkelere veya tedarikçilere  "biz Türkiye ile anlaştık, kusura bakmayın sizden ürün almayacağız" diyebilir mi? Ayrıca, Rusya Federasyonu, bu kriz dönemini fırsat bilerek ithal ettiği ürünlerin en azından bir bölümünü kendisi üretmek üzere bir strateji benimsedi. Rus Bakan'ın açıklamasından da anlaşılacağı üzere bu stratejiden de kolay kolay vazgeçmeyecek. Yine açıklamalardan anlaşılıyor ki, Rusya bu krizi Türkiye'ye karşı hep kullanacak. Ürünleri daha uygun fiyata almak için bir pazarlık konusu yapacak. Pazarı kapatırız sopasını zaman zaman gösterecek.

6- Yoğun bir pazarlık döneminin yaşanacağı bu hafta Rusya'da yapılan ki müzakerelerde çok net olarak görüldü. Rus Yetkililer, Türkiye'den ihraç edilecek ürünlere kapıların açılması için Türkiye'den de bazı adımların atılmasını istedi. Örneğin, Türk şirketlerin Rusya’ya süt ürünleri ihraç ettiği belirtilerek, Türkiye'nin de süt ürünleri pazarını Rus firmalara açması istendi.

7- Türkiye de bu krizden önemli dersler çıkardı. Başta ihracatçılar olmak üzere tek pazara bağımlılığın ne kadar sakıncalı olduğu görülmüş oldu. İhracatçılar, Rusya pazarının önemini biliyor. Türkiye'ye yakın olması, çok büyük bir pazar olması gerçeği elbette gözardı edilemez. Fakat tek pazar bağımlılığının kriz döneminde nasıl bir yıkıma neden olduğu da görüldü. Bu nedenle eskisi gibi tek pazar bağımlılığı olmayacak ve alternatif pazarlar değerlendirilecektir.

8- Hem Rusya pazarının hem de alternatif pazarların değerlendirilmesi Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatında bir atılım yapılmasını sağlayabilir. Bu fırsatın değerlendirilmesi halinde ihracatta büyük bir sıçrama yapılabilir.

Özetle, Rusya Federasyonu ile 24 Kasım 2015'ten bu yana yaşanan kriz, başlayan üst düzey müzakerelerle yeni bir döneme giriyor.Bu yeni süreç tarım sektörü için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu umudun gerçeğe dönüşmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Putin ile buluşmasında tarım konusunu mutlaka gündeme getirmesi gerekiyor. Fakat, unutulmamalı ki, tarımda Rusya ile olan ilişkiler 24 Kasım öncesi gibi olmayacak.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar