Yarının yatırım alanlarından biri de su fonları olacak
· 2.4 milyar: Sağlıklı içme suyuna yeterince ulaşamayan nüfus oranı (BM)
· 17: Dünya genelinde susuzluk yüzünden her bir saniyede hayatını kaybeden çocuk oranı (Water Aid)
· 10 milyar Euro: İçme suyuna ulaşamayan nüfusa su sağlamak için 2015 yılına kadar gerek duyulan yatırım oranı (OECD)
· Yüzde 20: Borulardaki kaçak yüzünden gelişmiş batıda yaşanan su kaybı oranı (Goldman Sachs)
· 77 litre: Bir Afrikalı tarafından günlük tüketilen ortala su oranı (EPA)
· 600 litre: Bir Amerikalı tarafından günlük tüketilen ortalama su oranı (EPA)
· 12 Varil: 1 varil petrol üretimi için gerekli olan su oranı (OPEC)
· Yüzde 2.5: Dünya genelindeki su kaynaklarının insanlar tarafından kullanılabilme oranı (Dünya Su Enstitüsü-WWI)
· 4.100 litre: Bir adet pamuklu t-shirt için kullanılan su oranı (WWF)
· 13 bin: Dünya genelinde deniz suyunu arıtma faaliyetleri yürüten fabrikaların sayısı (Water-Technology.net)
· Yüzde 70: Suudi Arabistan'ın su tüketiminde arıtılmış deniz suyu kullanımının oranı (Water-Technology.net)
· Yüzde 20: İnsan yerleşimleri yüzünden yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan tatlı su balıklarının oranı (People and Planet, 2008)
· 10 bin: 2003 yılından bu yana Avustralya'da susuzluk yüzünden topraklarını terk etmek zorunda kalan nüfus oranı.
· Yüzde 10: Aral Denizi'nin kurumayan bölümü.
· Yüzde 4: Çad Nehri'nin kurumayan bölümü.
· 21: Yakın tarihte su yüzünden çıkan silahlı savaş oranı (3. Dünya Su Konferansı)
Tüm bu rakamlar, dünyanın su sıkıntısına ne derece yakın olduğunu ortaya koyuyor. Bugün Doha gibi bazı başkentlerde su için petrolden 20 kat fazla para ödemeniz gerekebiliyor. Her ne kadar bu düşünce hâlâ gelişmiş batı ülkeleri için uzak bir düşünce olarak görünse de, bugün dünya genelinde milyarlarca insan susuzlukla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler yaklaşık 1.1 milyar insanın suya ulaşımının yetersiz olduğunu, 2.6 milyar insanın ise sağlıklı suya erişemediğini ortaya koyuyor. Basra Körfezi'nde birçok hükümet, deniz suyunu arıtarak içme suyu elde etmeye başladı bile.
İsviçreli Picket&Cie bankasının Su ve Temiz Enerjiler Kıdemli Yatırım Yöneticisi Philippe Rohner, sekiz yıl önce su fonunu kurduklarında, insanları suyun bir yatırım alanı olabileceğine ikna etmekte zorlandıklarını, fakat bugün durumun çok farklı boyutlara geldiğini ifade ediyor.
Su artık sadece en önemli sürdürülebilirlik başlıklarından biri değil, aynı zamanda, temiz teknoloji ve alternatif enerjiler gibi, 21. yüzyılın en önemli yükselen pazarlarından biri olmuş durumda. Picket'in yatırım yöneticileri deniz suyu arıtma faaliyetlerinin kaynayan bir pazar olduğunu söylüyorlar. 40 yıldır konuşuluyor olmasına rağmen, bugün bu pazara yönelik dev yatırımların söz konusu olduğunu ifade ediyorlar.
Bu durum sadece Körfez ülkeleri için değil, tüm dünya için söz konusu. Özellikle kalkınmakta olan ülkeler, hızla artan nüfusları karşısında yetersiz kalan su kaynaklarına karşı çaresiz durumdalar. Deniz suyunun arıtılması ise son derece masraflı bir çözüm sunarken, aynı zamanda su yönetimi becerisi, yeni sulama teknolojileri, su kültürü teknikleri gerektiriyor.
İçilebilir suya ulaşım ve atık su arıtımı gıda üretimine yönelik de krizlere yol açıyor. Bugün dünya genelinde su tüketiminin yüzde 70'ini tarım, yüzde 20'sini sanayi, yüzde 10'unu ise haneler oluşturuyor. Nüfus artışının yanı sıra, küresel ısınma da su kaynaklarının hızla tükenmesinde önemli bir etken.
Tabii ki su sadece gelişmekte olan ülkelerin sorunu değil. ABD'nin su tüketimi son 30 yıl içinde 3 kat artış gösterdi. Bu süreçte ABD nüfusundaki artış ise sadece yüzde 50 oranında gerçekleşti. Avrupa'ya baktığımızda ise mayıs ayında kuraklık yaşayan İspanya şehri Barselona'ya, Fransa'nın Marsilya şehrinden tankerle su getirildi. İngiltere, Almanya ve orta Avrupa'nın bazı bölgelerinde de dönemsel kuraklıklar söz konusu oldu.
Yeni fırsatlar
Rohner'e göre yaşanan tüm bu sıkıntılar, deniz suyunun içme suyuna dönüştürülmesi, filtrelemek, arıtım gibi faaliyetlerin ardından, doğru ölçümleme, su borularının döşenmesi, kaynak ve altyapı yönetimi gibi yeni ticaret fırsatlarının doğmasının başlıca nedenleri. Örneğin Avrupa ve ABD'de çok eski dönemlere ait olan su boruları ve lağım sisteminin yenilenmesine yönelik projeler önümüzdeki günlerde belediyelerin en önemli faaliyetlerinden biri olacak şüphesiz.
Goldman Sachs'a göre, su işinde en kârlı görünen alanların başında, deniz suyunun içme suyuna dönüştürülmesi geliyor. Diğer sıcak sektörler ise filtreleme teknolojileri, atık su yönetiminde yeni uygulamalar ve gelişmiş test ekipmanları.
Bugün deniz suyunun içme suyuna dönüştürülmesinde General Electric gibi büyük şirketler söz sahibi konumda. Su işinin ileri teknoloji ayağında ise Avrupalı şirketler ön sıralarda geliyor.
Avrupalılar su işinde lider konumda
2007 gelirleri dikkate alındığında, su sektöründeki ilk beş sıranın dördü Avrupalı şirketlere ait. İlk sırada Fransız Veolia Environment geliyor. Şirketin sudan sağladığı gelir 15 milyar dolara ulaşıyor. İkinci sıra yine bir Fransız şirketi olan Suez'e ait. Üçüncü sırada İspanyol Grupo Ferrovial, beşinci sırada ise İngiliz Severn Trent var. Altıncı sıra Alman RWE'ye ve 11. sıra yine Alman Siemens'e ait.
Goldman Sachs uzmanlarına göre, önümüzdeki günlerde su sektöründe önemli konsolidasyonlar yaşanırken, özellikle Asyalı oyuncuların varlığı artacak.
Çevreciler dikkatli
Bu arada çevreciler deniz suyunun içme suyuna çevrilmesinin son çare olması gerektiğini savunuyorlar. Onlara göre öncelikle su tüketiminin azaltılması gerekiyor. WWF'ye göre dünya genelinde en kötü durumda olan bölgeler, nüfusun yüksek, doğal su kaynaklarının yetersiz ve su yönetiminin başarısız olduğu bölgeler.
Deniz suyu kullanımı susuzluğu engellemede önemli bir çözüm olarak kabul edilse de, tüketim alışkanlarının değiştirilmesi de etkili bir çözüm olabilecek nitelikte. Örneğin bugün ABD'de ortalama bir ailenin günlük su tüketimi 100-150 galon arasında değişirken, bu oran Avrupa'da 74, Çin'de 23, Afrika'da ise sadece 17. Su konusunda en bilinçli davranan Avrupa ülkesi ise İsviçre. İsviçre'de günlük su tüketimi 35 galon. Yani Avrupa ortalamasının neredeyse yarısı.
Sonuçta suyun bol olduğu ve özgürce kullanılabileceği düşüncesi her geçen gün biraz daha tarihe karışıyor. Yatırımcıların "su fonları" için birbirleri ile yarışacakları günlere ise çok az kaldı…