Yarın bayram

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Sayın okuyucularım, yarın bayram. Bayramınızı bugünden kutluyorum.

Bu sütunda 30 yıldır dinimizin önemli günleri hakkında bilgi vermeye, daha önce verdiğim bilgileri hatırlatmaya çalışırım.

Bu kurban bayramı öncesi de vazifemi yerine getirmek istiyorum.

1.Teşrik tekbirleri

Kurban Bayramı kameri aylardan zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder. Bayramın dört gününe arefe günü de ilave edilerek bu beş güne "eyyam-ı teşrik" denilir ki, farz namazların peşinde aldığımız tekbir günleri demektir. Bu tekbirlere de "teşrik tekbirleri" denir.

Arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar devam eden 23 vakittir. Bu teşrik tekbirleri vaciptir ve yüksek sesle getirilir.

Tekbirin metni şöyledir. “Allahu ekber, allahu ekber. La ilahe illallahu allahu ekber.

allahu ekber ve lillâ ilhamd.”

Bu metn-i şerif; Hz.İbrahim'e kadar yükselir. Peygamberimizden zamanımıza kadar aralıksız devam edip gelmiştir. Bu teşrik tekbirlerini ister cemaatle, ister yalnız başına namaz kılan erkek ve kadın farz olan her namazın peşinde bir defa getirirler. Bu vaciptir. Vaktinde kılamayıp da teşrik günlerinde kaza edilen namazın peşinden de getirilir.

2: Bayram günü ve namazı

Bayram, hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Peygamberimiz Efendimiz Medine-i Münevvere'ye hicret buyurduklarında, Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardır.

Peygamberimiz:

-"Bugünler ne oluyor?” diye sorduğunda, Medineliler:

-"Biz cahiliyetten beri bugünlerde oynayıp eğleniriz" dediler:

Bunun üzerine Peygamberimiz:

“Bunların yerine Allah Teâlâ size daha hayırlı iki gün verdi Fitre günü, kurban günü" buyurdu.

Ramazan, bayram namazı gibi, Kurban Bayram namazı da vaciptir ve cuma namazının şartlarına tabidir. Bayram namazı, güneş doğduktan ve kerahat vakti çıktıktan sonra, zevalden öğleye kadar kılınabilir. Her hangi bir sebeple ilk günü kılınmazsa ertesi günü kılınır. Cemaatle kılınması zorunluluğu olan iki rekat bayram namazının birinci rekatında "süphaneke" okunduktan sonra, imam tarafından açıktan, cemaat tarafından da gizlice üç defa "Allahuekber" diye tekbir alınır. İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir. Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır. İmam, fatiha ve sure okur. Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukü ve secdeler yapılır. İkinci rekata kalkıldığında imam önce fatiha ve sure okur. Sonra birinci rekatta olduğu gibi üç defa tekbir alınır. Her üç tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir. Dördüncü bir tekbir daha alınarak rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tahiyyat, salli-barik ve rabbenâ dualarından sonra selam verilir.

İmam, bundan sonra hutbe okumak üzere minbere çıkar ve hutbeyi okur. Dua yapılarak namaz tamamlanmış olur.

3. Bayram gecesi ve günlerinde yapılması müstehap olan şeyler;

a) Bayram gecelerini dua ve ibadetle ihya etmek, kaza namazı kılmak, Kur'an okumak ve istiğfar etmek. Çünkü bayram gecelerinde yapılacak dualar makbuldür.

Taberâni'nin Ubâde b. es-Sâmit radiyallahuanh'len rivâyetine göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz "Ramazan ve Kurban Bayram gecelerinin, sevabını hesaba katarak ibadetle ihya eden kimsenin, kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez" buyurmuşlardır.

b) Bayram sabahı erken kalkarak namaza gitmeden önce yıkanıp temizlenmek.

c) Temiz ve yeni elbise giymek.

d) Güzel koku sürünmek.

e) Gücü yetiyorsa namaza yürüyerek gitmek. Çünkü peygamberimiz böyle bayramlarda namaz kılınacak yere yürüyerek giderlerdi.

f) Güler yüzlü ve neşeli görünmek.

g) Fakirlere ve yoksullara çokça sadaka vermek.

g) Bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek.

h) Kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar oruç tutuyormuş gibi birşey yiyip içmemek.

i) Kurban etinden iftar etmek. Çünkü Peygamberimiz böyle yaparlardı.

i) Çoluk çocuğuna bolluk göstermek.

Bayramın toplum hayatımızda üstün yeri ve değeri vardır. Bayram günleri toplum şuurunun bütünleştiği, toplum ferdlerinin birbirleriyle sevişip kaynaştığı günlerdir. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanları bayramlar dinçleştirir ve çalışma azimlerini artırır.

Bugünlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran kalabalıkların hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah'a yönelmeleri, O'ndan af ve mağfiret dilemeleri ayrı bir önem taşır.

Bugünlerde annemizin-babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. İslamiyette yüce Allah'a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş, onlara karşı "öf" demek dahi yasaklanmıştır. Akraba ve komşularla tebrikleşerek karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarılmalı. Karşılaştığımız herkese selâm vermeli, tanıdığımız ve tanımadığımızın bayramını kutlamalıyız. Tanıdıklarımızı ziyaret ederek hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız. Hastanelerde ve evlerde yatan hastaları görmeli, şifa dileklerimizi sunmalıyız. Yetimlerin ve kimsesiz çocukların başlarını okşamalı, onlara anne ve baba gibi davranmalıyız. Çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç çocuklara yardım ellerimizi uzatmalı, onların da bayram sevinci yaşamalarını sağlamalıyız. Bizden hayır dua bekleyen ölülerimizin mezarlarına giderek ruhlarını şad etmeliyiz. Tanıdıklarımızdan dargın olanları barıştırmaya çalışmalı ve aralarını bulmalıyız. Çocuklara hediyeler dağıtmalı ve onları sevindirmeliyiz.

Her zaman olduğu gibi bayram günlerinde de İslam'ın emrettiği şekilde çevremizdeki insanlara iyi davranmalı, incitici ve zarar verici davranışlardan sakınmalıyız.

Bütün bunlar, toplumu oluşturan, ferdleri birbirleriyle kaynaştırarak milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında ve toplumu rahatsız eden ayrılık ve düşmanlıkların yok olmasında etkili olur.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018