Yardımseverlik ve sürdürülebilir kalkınma
25 Eylül 2015'te kabul edilen "2030 Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi" ile ulaşmak istediğimiz 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi ve ilintili 169 amaç, "İnsanlar, Gezegen, Refah, Barış, Ortaklık" adlı beş kritik alanda büyük bir dönüşümdür. Bu hedeflerle tek bir cümlede şöyle anlatabileceğimiz bir dünya istiyoruz: Gezegenimizdeki iklim değişimine dur diyerek sudaki ve karadaki yaşamın korunduğu, sürdürülebilir şehir ve yaşam alanlarında erişilebilir ve temiz enerji ile temiz su-sıhhi koşullarının olduğu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve de barış-adaletin sağlandığı, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme ortamında nitelikli eğitim almış sağlıklı bireylerle sanayi-yenilikçilik-altyapının geliştirildiği, sorumlu tüketim ve üretimi başarıp hedefler için ortaklıklar yaparak ve eşitsizlikleri azaltarak, yoksulluk ve açlığa son verilmiş dünya. Cümle bitti ve "Kim istemez ki?" dediniz. Bu gündem bir ütopya mı? Ekonomik ve sosyal kalkınma ile çevremizi koruma başarılabilir mi? Sürdürülebilir kalkınma mümkün mü? Yoksulluk küresel ölçekte ortadan kalkıp barış sağlanabilir mi? Fakir ve savunmasız insanlar ile harika gezegenimiz korunabilir mi? Güçlü bir küresel dayanışma olursa hepsine "Evet" yanıtı verebiliriz. Bugünkü kanlı savaşlar ve ekonomik savaşlarla hem insanın hem gezegenimizin işi zor. Gidişat iyi değil. Ancak yılmadan hedef için uğraş verilmeli. Hedefe giden yoldaki iyiliklere ihtiyacımız var. İlk küresel anlaşmanın kapsamı geniş gündemi, yoksul-zengin ülkelerin ulusal politikalarına giriyor. Girmeli. Mikro şirketlerden çok uluslu dev firmalarıyla geniş yelpazedeki iş dünyasına ve sivil topluma da büyük görev düşüyor. Yaşamımızı ve gezegenimizi dönüştürmemiz gerek. Bu dönüşümde yardımseverlik anlamlı ve önemli bir konuma sahip. BM Genel Kurulu Aralık 2012 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni temel alarak barış kültürü yerleşmesi, dayanışma değerinin yaygınlaştırılması, insani ıstırapların azaltılması, karşılıklı anlayış ile dayanışmanın arttırılması için Uluslararası Yardımseverlik Günü’nü ilan etti. Tarih olarak başardığı yardımseverliklerle örnek olmuş Rahibe Teresa'nın ölüm günü olan 5 Eylül seçildi. Kendini "Üsküp'te doğmuş, dünya vatandaşı bir Katolik olarak tanımlayan Nobel Barış Ödülü sahibi Arnavut Rahibe Teresa(Agnes Gonca Boyacı) yardımseverliğin ne olduğunu dünyaya en iyi öğretenlerden biri oldu. Yaşarken ve ölümü ardından kökeni sahiplenme tartışmalarına neden olan Rahibe Teresa'nın, dirayetinin, inanç gücü ve enerjisinin topluma yansımasının meşhur "Arnavut İnadı" kaynaklı olduğu kanaatindeyim. BM sürdürülebilir kalkınma için tek başına hükümetlerin yetemeyeceği, hareket edemeyeceği gerçeğinden hareketle, gönüllülük ve yardımseverlikle sivil toplum katılımının ciddi önemini kabul etmekte, bireyin toplumu için sorumluluk duygusunun geliştirilmesi, toplumsal ve kültürel engellerin ortadan kaldırılması, farklı gruplar arasında güven geliştirilmesi sürekli vurgulanmakta. Yardımseverlik sürdürülebilir kalkınmanın en insancıl hızlandırıcısıdır. Yardım kurumları ve yardımseverler umut arttırır. Kelimenin tam anlamıyla yoksullara, yardıma muhtaç olanlara iyilik ve yardım etmesini seven yardımseverlere, hayırperverlere acısı-tatlısıyla güzel dünyamızın ihtiyacı var. Milyarlarca insan, hayvan, ağaç, bitki bir arada milyarlarca farklı sorunla yaşıyoruz. Ferdi dokunuşumuzu yapabileceğimiz yardımseverlik seçeneklerini bulabiliriz. Yardımseverlik sadece sadaka değildir. Bu yıl BM'den bir açıklama olmadı. BM Ankara Enformasyon Merkezi'nden de bilgilendirme yoktu. Önceki Genel Sekreter Ban Ki-moon 2016 yılında "Ortak geleceğimize yapabileceğimiz en iyi yatırımlardan biri de yardımseverliktir" demişti. Ancak Genel Sekreter Antonina Guterres 5 Eylül günü çok mühim bir açıklama yaparak, uluslararası en önemli girişimlerden biri olan Ekonomi ve İklim Küresel Komisyonu'nun Yeni İklim Ekonomisi Raporu'nu açıkladı. Sevindik. Umutlandık. 2018 Uluslararası Yardımseverlik Günü küresel sosyal medyada yer aldı. Etkinlik haberlerini okuduk. Lakin çok ses çıkmadı. Bizler Orta Asya'dan Rumeli'ye uzanan yolda yardımseverlik ulus kültüründe olan bir milletiz. Semavi dinlerin de Anadolumuza kattığı değerlerle hayır işleri yaşamın parçası. "Bir elin verdiğini öbür elin görmesin" atasözünün hakkını veren yardımsever kişilerin çok olduğuna inanıyorum. Ancak yardımsever sivil toplum örgütlerinin başarılarını duymak yardımlaşma kültürümüzü canlı tutacak, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına etki edecektir. Bugünlerde güzelim coğrafyamızda yaşarken endişe duyacak konu çok. İnsan ve doğamızı koruma, kollama, yardımımız, kaygılı mutluluğumuza mutluluk ve huzur katacaktır. Kültürümüzde nesilden nesile geçen yardımseverliği günlük yaşamımıza katmak gerek.