“Yaramaz çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var”
13 yaşında bir “hacker” olan, bugün ise dünyanın önde gelen siber güvenlik araştırmacısı ve strateji analistleri arasında yer alan Keren Elazari, “Hackerlardan korkmamalı, onlardan öğrenmeliyiz. Siber güvenlik saldırılarına nasıl yaklaştığımız, kurumların gelecekteki siber dayanıklılığını belirleyecek en büyük unsur. Beyaz ya da siyah şapka farketmez; hackerlardan öğrenmeme lüksümüzün kalmadığı bir dönemdeyiz. Çocuklarınızı hacker olarak yetiştirmekten korkmayın” diyor.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı, “Daha Yeni Başlıyor” isimli kitabında, yaşadığımız dönemi şu sözlerle özetlemişti: “Geçen çeyrek yüzyılda yeni bir kuşak yetişti ve artık üretim evresinde yer alıyor. Bu kuşağın; temel alışkanlıklarını internet öncesi dönemde edinmiş bizim kuşağı anlamasının imkânsız olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda endüstri döneminin, taş üstüne taş koyularak yapılandığı birçok sistemin yeni modeller tarafından sorgulandığını, hatta çökertilmeye başladığını gözlemliyoruz(...) Ara bir dönemde yaşıyoruz: Bugünkü kıdemli kuşakların hayatını şekillendiren eski modeller geçerliliklerini kaybediyor ama yeni modeller de yerlerini henüz almadı.” Eczacıbaşı, yaşadığımız dijital çağda olup bitenlerin, endüstri çağından çok daha farklı dinamiklere sahip olduğunu ifade ediyor ve bu süreçte “Yaramaz çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var” diyor.
Bu yaramaz çocuklardan biri de, gençlik yıllarında bir “hacker” olan, bugün ise dünyanın önde gelen siber güvenlik araştırmacısı ve strateji analistleri arasında yer alan Keren Elazari. Elazari, Faruk Eczacıbaşı’nın kurucusu olduğu Biznet Bilişim tarafından düzenlenen “Ya Haclenirseniz?” isimli etkinliğin onur konuğuydu. Etkinlik sonrasıda sohbet etme fırsatı bulduğumuz Eczacıbaşı ve Elazari, yarının tehditlerinin farklı çözüm modelleri ile aşılabileceği konusunda hemfikir.
“Geleceği planlamak mümkün değil. Devamlı kırılımlarla yaşıyoruz. Hepimiz yeni tüketim ürünlerini kullanmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu ürünler hayatımızı kolaylaştırıyor, şirketlerin de büyümesi sağlıyor. Fakat şirketlerin oluşturduğu üstyapı hızla gelişirken, devletlerin oluşturduğu altyapı bu hıza yetişemiyor. Yaşadığımız sorunlar da işte bundan kaynaklanıyor” diyen Faruk Eczacıbaşı, temel alışkanlıklarımızdan, ekonomi kavramlarına kadar hayatımızı belirleyen süreçlerin köklü bir değişim içinde olduğunu söylüyor.
Çocuklarınızı hacker olarak yetiştirmekten korkmayın
Keren Elazari ise, karşımıza çıkacak farklı tehditlere çözüm üretme yeteneğine sahip olan hackerları dinlemek gerektiğini söylüyor. “Hackerlardan korkmamalı, onlardan öğrenmeliyiz. Siber güvenlik saldırılarına nasıl yaklaştığımız, kurumların gelecekteki siber dayanıklılığını belirleyecek en büyük unsur. Beyaz ya da siyah şapka farketmez; hackerlardan öğrenmeme lüksümüzün kalmadığı bir dönemdeyiz. Çocuklarınızı hacker olarak yetiştirmekten korkmayın. Hacker’lık kötü bir fikir ya da iş değildir. Önemli olan hackerların bu yeteneklerini nasıl kullandığıdır. Siber güvenlik sanat ve bilimin bileşimidir. Bilim işini zaten bilgisayarlar yapıyor. Sanat kısmı insanlar tarafından gerçekleştirilmeli” diyen Elazari’ye göre, siber dayanıklılığı artırmanın yolu, işbirliği ve bilgi paylaşımından geçiyor. Nitekim bugün dünyanın büyük bankaları birbirleri ile “zafiyetlerini” paylaşıyorlar; siber güvenlik alanında yapılan akademik araştırmalar bu zafiyetlerin kapanmasını hedefliyor ve insan kaynakları ihtiyacı her zamankinden çok önem kazanıyor.
Görünen o ki, bugünün “yaramaz çocukları” yarının güvenlik uzmanları olacak.. Onları ne kadar iyi anlarsak o kadar iyi...
Sadece 15 parola ile 500 bin Iot cihazına erişim mümkün
Son olarak, durumun ne kadar önemli olduğunu anlamak için rakamlara bakmakta yarar var. Biznet Bilişim Genel Müdürü Serdar Yokuş’un dediği gibi, dünya genelinde 4 milyar internet kullanıcısı var. İnternet bağlantılı cihaz sayısı ise 17 milyar civarında. 2025’te bu sayının 100 milyara ulaşması bekleniyor. Bugün sadece 15 tane parola ile 500 bin IoT cihazına erişim sağlanıyor. Dünya genelinde 1,9 milyar web sitesi var. Yıllık içerik artışı 50 zettabayta ulaşmış durumda. Yine dünya genelinde varlıkların yüzde 85’i artık dijital formda yer alıyor. Türkiye’deki siber güvenlik pazarının bu yıl yüzde 9 büyümesi öngörülüyor. Siber güvenlik yatırımları, mevcut şirketlerin yatırımlarından daha fazla yatırım alıyor. Siber saldırıların yarattığı hasar ise tam 3 trilyon dolara ulaşıyor.