Yapılandırma yasalarına başvuruda yargısal yaklaşım-I

Doç. Dr. Ayhan Selçuk ÖZGENÇ
Doç. Dr. Ayhan Selçuk ÖZGENÇ [email protected]

Politik bir tercih olarak yapılandırma ve/veya af yasaları tüm ülkelerde çeşitli tartışmaları beraberinde getiriyor. Ulusal ve uluslararası tartışmaların eksenini, anayasallık, ekonomik et­kinlik, vergi ahlakı ve bazı yönlerden uluslararası anlaşmalarla uyumluluk oluşturuyor. Özellikle, AB üyesi ülkelerde iç hukukta yapılan bu düzenleme­lerin AB hukuku ile uyumluluğu da tartışma konu­su oldu.

Yapılandırma ve af yasaları çoğu ülke mahkemesinde tartışılıyor

Anayasa ve uluslararası sözleşmeye uygunluk konusunda, ölçülülük ve mükellefe getirilen yük­ten hareketle ayrık bazı sonuçlar olsa da gerek ulu­sal gerekse ulusal üstü mahkemeler (Örneğin; İn­san Hakları Avrupa Mahkemesi) genel olarak ko­nuyu devlet veya yasa koyucu takdir alanı olarak görmüştür. Görünen o dur ki, bu tartışmalar yine yeniden aynı içerikle yapılmaya devam edecek. Bu tartışmalarla birlikte, bugüne kadar ülkemiz­de çıkarılan af/yapılandırma yasaları teknik yönle­riyle de vergi yargısında tartışma konusu oldu. Yeni af yasası gündeminde bu tartışmaların bir kısmını hatırlamakta fayda var.

Yapılandırma sonucu borcun hukuki niteliği değişiyor

Yapılandırma sonucu şirkete ait kamu alacakları­na ilişkin yeni bir hukuki durum ortaya çıktığından yapılandırılan borcun süresi içinde ödenmeme­si ve yapılandırmanın ihlal edilmesi halinde, vade­si değişen borç için öncelikle şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmesi gerekiyor. (İstanbul BİM, 6.VDD, T.29.01.2020 E.2019/2917, K.2020/230)

Yapılandırma yasasına başvuru tahsil zamanaşımını kesiyor

Tahsil zamanaşımı süresi içinde gerçekleştirilen yapılandırma işlemi nedeniyle zamanaşımı kesildi­ğinden yapılandırma tarihinden sonra yeniden iş­lemeye başlayan zamanaşımı süresi içinde ilgili dö­nem kanuni temsilcisinin sorumluluğuna gidilebilir. (İstanbul BİM, 6.VDD, T.27.02.2020, E.2019/3048, K.2020/561)

Zamanaşımı dolduktan sonra yapılan yapılandırma başvurusu zamanaşımını canlandırmaz

Alacaklar zamanaşımına uğradıktan sonra ya­pılandırma yasaları kapsamında yapılan yapılan­dırma işlemleri sona eren zamanaşımı süresini yeniden canlandırmayacağı için alacaklar zama­naşımına uğradıktan sonra tesis edilen e-haciz iş­lemlerinin de zamanaşımını kesmesi mümkün de­ğil. (İzmir BİM, 1.VDD, T.11.06.2020, E.2020/164, K.2020/391)

Yapılandırma sonucunda eski ortağın sorumluluğu ortadan kalkıyor

Yapılandırma yasasına başvuru ile eski borç so­na eriyor ve yeni bir borç doğuyor. Eski borçlunun sorumluluğu da ortadan kalktığından yenilenen bu borcun ödenmemesi halinde, önce asıl borçlu şirkete, şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıl­ması durumunda da yapılandırma ve yapılandırma üzerine belirlenen yeni vade tarihlerinde asıl borç­lu şirketin temsilcisi veya ortağına gidilmesi gereki­yor. (Danıştay 4. Daire, E.2020/2615, K.2021/4581)

Matrah artırımında bulunduktan sonra düzenlenen raporda devreden KDV’nin değişmesi

6736 sayılı Kanun kapsamında 2011-2015 yıl­larına ilişkin olarak matrah artırımında bulunma­sından sonra düzenlenen vergi inceleme raporu­na dayanılarak katma değer vergisi beyan tablo­sunun ve devreden katma değer vergisi tutarının değişmesi nedeniyle, 2014 yılına ilişkin dönem­ler için 6736 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan ödeme tablosunun bu tutarlar dikkate alınarak ye­niden düzenlenmesi istemiyle davalı idareye yap­tığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istenil­miş ancak 6736 sayılı Kanun'da böyle bir düzenle­meye yer verilmediği için idari işlem hukuka uygun bulunmuştur. (Danıştay 4. Daire, E. 2019/5121, K. 2022/1947, T.29.03.2022)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar