Yapı marketindeki Çin malı hâkimiyeti ve genç işsizlik

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Yrd. Doç. Dr. Esra KABAKLARLI

Hafta sonu gece lambası almak için Konya’da yeni açılan bir yapı marketine gidişim yazının başlığının doğmasına neden oldu. Yazı başlığına bakılarak yapı marketi, Çin malı ve genç işsizlik arasında nasıl bir korelasyon olduğu sorgulanabilir ama derinlemesine iktisadi bir analiz yapıldığında gerçekten bir korelasyon bulunmakta. Gittiğim yapı marketindeki satılan malların (tornavida, matkap, vb…) yaklaşık yüzde yüzde 70’i (bu oran yüzde 10 yanılma payına sahip) Çin malıydı. Örneğin, 20 çeşit gece lambasından bir tanesi Türk malı olup fiyatı 50 TL iken, diğer Çin malı gece lambaları 36 TL’den başlıyordu. LED ampul için Türk malı bir ürün bulamadım. Sonuç olarak Çinli bir üretici, bu ürünlerde navlun bedelini ekledikten sonra bile Türk imalatçıdan daha ucuza üretme avantajına sahipti. Bu resim oyuncak mağazaları ve bir milyoncu marketlerde de değişmiyor. O sektörlere ait mağazalar da Çin mallarıyla dolu . Bu durumda Türkiye yapı marketinde satılan malların (pil, tablo, lamba. vb.) ya da oyuncak imalatının mutlak üstünlüğünü Çin’e kaptırmış durumdaydı. Ama bu sadece Türkiye’nin sorunu değil dünyadaki diğer ülkelerin de sorunu. Bu durum pek çok ülkenin imalat sanayinin toplam katma değer içindeki payının yıllar itibari ile azalmasına yol açıyor. (Tablo 1’deki seçilmiş ülkelerden sadece Çek Cumhuriyeti, Güney Kore ve Almanya’nın imalat sanayi payı yüzde 20’nin üzerinde ). Türkiye’nin 1999 yılında yaratılan toplam katma değer içinde, yüzde 21 olan imalat sanayinin payı 2015 yılında yüzde 18’e düşmüştür. Avrupa’nın pek çok ülkesinde de imalat sanayinin yarattığı katma değer azalmakta. AB, açtığı yeni projelerde imalat sanayini canlandırmak için yeniden sanayileşme (Re- industrilisation ) başlıklı hibeler veriyor.

Yukarıda sayılan sektörlerdeki Çin malı hâkimiyetinin genç işsizlik üzerindeki etkisine gelirsek, son dönemde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) mezunu olup birkaç yıldır bekleyen gençlerden özel banka ve finansal kurumlarda iş bulmalarında yardımcı olmam için fazlaca CV alıyorum. Dünyada bankaların şube sayılarını azalttığı daha az personelle aynı iş yükünü devam ettirdiği bu dönemde imalat sanayindeki yeni yatırımlar, Türkiye gibi cari açık ve genç işsizlik sorunu olan bir ülkede finans sektörünün ve istihdamın gelişmesini sağlar. Ekonomide yaşanan dijitalleşme ile artan mobil ödemeler ve fin-tech uygulamaları gelecek yıllarda daha fazla banka şubesinin kapanmasına yol açacaktır. Amerika’nın perakende devi Amazonun, içinde kasiyer bulunmayan yeni süper marketi Amazon Go, müşterilerin cep telefonunu ile ürünü satın alıp kasada ödeme yapmadan çıkmasını sağlamaktadır. Yani yeni teknolojilerle genç işsizler için istihdam açısından daha zor günler beklenebilir.

Türkiye pil, LED ampul, tornavida, oyuncak gibi cari açık verdiğimiz tüketim mallarını Çin’le rekabet edecek düzeyde üretse ,yeni açılan fabrikalar pek çok genç işsizi istihdam eder . Artan imalat sanayi rekabet gücü ile açılan yeni fabrikalar finans sektörünü de tetikler ve yeni açılan banka şubeleri ile finansal kurumlar işsiz gençlere iş imkanı sunar. Bu durum mevcut maliyetlerle, şu an pembe bir tablo hayali gibi görünse de, devletin yeni fabrika yatırımlarında verdiği teşvikler düşünüldüğünde çok da zor değil. Tabi ki Türkiye’nin yapı marketindeki ürünler ve oyuncak için Çin’le rekabette mutlak üstünlüğü bu saatten sonra kazanması zor.. Ancak Türkiye’nin belirli bir imalat sanayi politikası belirleyip nerede rekabeti yakalayabileceğini ortaya koyması gerekiyor. Türkiye, gümrük birliğinden bu yana artan bir şekilde otomotivde yan sanayi boyutunda üretim yaparak büyük uluslararası markalara tedarik zinciri oluşturmuş. Yerli bir otomobil (binek ve ticari) için sürücüsüz ya da elektrikli modellerle gelecekte diğer markalarla yarışılabilir.

Çünkü Avrupa ve Japonya’daki pek çok otomobil üreticisi 2025 yılına kadar, benzin ve dizelli otomobil modellerinin üretimini durdurmayı hedefliyor. Bu durumda artık pil, tornavida ve oyuncakta karşılaştırmalı veya mutlak üstünlüğü yakalayamayacaksak yazılım, finansal teknoloji, elektrikli otomobil, biyoteknoloji gibi katma değeri yüksek ve cari açık verdiğimiz yüksek teknolojili ürünleri hedeflememiz gerekmekte. Öteki türlü genç işsizlik meselesi ve giderek artan ümitsiz İİBF mezunu gençlerin durumu yeni bir üretim ve ekonomi politikasıyla ancak çözülebilir gibi görünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar