Yapay zekâya nasıl davranmalı?

Ufuk TARHAN
Ufuk TARHAN FÜTÜRİST UFUK ufuk.tarhan@dunya.com

Yapay zekâ (YZ), Silikon Vadisi’nin son moda oyuncağı olmaktan çıktı; artık ku­rumların strateji üretme, karar alma ve uy­gulama hızlarını kökten değiştiren, oyunun kurallarını yeniden yazan bir güç. Onu sis­temlerinize nasıl entegre ettiğinizden çok, ona nasıl bir anlam ve konum yüklediğiniz önemli.

Yapay zekâ bir araçtan öte, bir zih­niyet meselesi; çünkü bu yaklaşım yalnızca şirketinizin kaderini değil, sizin ve ekibi­nizin kariyer geleceğini de doğrudan şekil­lendiriyor. Bu durumda, liderlerin aynaya bakıp sorması gereken o kritik soru şu: Biz yapay zekâya nasıl davranıyoruz ve nasıl davranmalıyız?

YZ: Otomasyon makinesi mi, dijital ortak mı?

İlk ve en temel yanılgı, yapay zekâyı yal­nızca maliyet düşüren bir otomasyon aracı olarak görmek. Oysa potansiyeli bundan çok daha fazlası. Onu bir “dijital ortak” olarak konumlandırmak gerek. Müşteri hizmetle­rinde YZ, yalnızca sıkıcı talepleri sıraya di­zen bir robot değil; müşteri duygu haritasını çıkaran, proaktif çözümler fısıldayan, hatta markanızın o ince ayarlı ses tonunu koruya­rak iletişim kuran bir partner olabilir. Asıl değer, derinlerdeki stratejik ortaklıkta gizli.

Sorumlulukla yaklaşın: Korku ya da kör hayranlık tuzaklarına düşmeyin!

YZ’ye “işimizi elimizden alacak” korku­suyla ya da “her derde deva olacakmış gibi” abartılı bir hayranlıkla yaklaşmak, madalyo­nun iki tehlikeli yüzüdür. Doğrusu, bilinçli bir sorumlulukla yaklaşmaktır. Unutmayın, yapay zekâ sizin kurumsal DNA’nızı, verile­rinizi, kültürünüzü ve ne yazık ki önyargıla­rınızı da öğrenip yansıtan bir ayna gibidir.

Eğer iş yapış biçimlerinizde etik ya da yapı­sal sorunlar varsa, YZ bunları çözmek yeri­ne daha da büyüterek sistemlerinize entegre eder. Örneğin, geçmiş verilerde cinsiyet ve­ya ırk ayrımcılığı barındıran bir işe alım al­goritması, YZ ile bu ayrımcılığı otomatikleş­tirip meşrulaştırabilir.

Maliyet düşürmenin ötesi: Zihniyet dönüşümü için bir katalizör

YZ’nin en büyük vaadi, sadece operasyo­nel maliyetleri kısmak değil; aynı zamanda organizasyonel zihniyeti dönüştürme po­tansiyelidir. Onu yalnızca verimlilik artışı için değil, derin içgörüler elde etmek, yeni­likçi fikirler üretmek ve kurum kültürünü iyileştirmek için kullanın. Bir üretim şirke­ti düşünün: YZ’yi yalnızca makinelerin ne zaman arızalanacağını tahmin etmek için değil, aynı zamanda hangi vardiya düzenle­melerinin işçi güvenliğini ve memnuniye­tini artıracağını modellemek için de kulla­nabilir.

İnsan sermayesi: YZ yatırımının olmazsa olmazı

YZ’ye milyonlarca dolarlık yatırım yap­mak denklemin yalnızca bir yarısıdır. Diğer yarısı –ve belki de daha kritik olanı– insan sermayesine yapılan yatırımdır. Çalışanla­rın YZ okuryazarlığını artırmak, onları bu yeni dijital ortakla nasıl verimli çalışacak­ları konusunda eğitmek ve en önemlisi, kor­kularını anlayıp onları sürecin bir parçası hâline getirmek şart.

Salesforce’un başarısı tesadüf değil; yeni YZ sistemlerini devreye almadan önce kapsamlı iç eğitimlerle çalı­şanlarını hazırladılar. Sonuç? Teknoloji bir tehdit değil, bir yardımcı olarak algılandı, benimsendi ve hızla şirket kültürünün par­çası oldu.

Dilin gücü: YZ duygusuz olabilir, ama komutlara duyarlıdır

Son olarak, sıkça unutulan bir gerçek: Ya­pay zekânın duyguları, incinecek bir kalbi yok. Ancak ona nasıl “konuştuğunuz”, yani verdiğiniz komutların ve girdilerin kalitesi, alacağınız çıktıların niteliğini doğrudan et­kiler. Tıpkı “çöp girerse çöp çıkar” (garba­ge in, garbage out) prensibi gibi. Kaba, belir­siz, çelişkili veya sürekli değişen yönergeler, sistemin kafasını karıştırır ve vasat sonuç­lar üretir.

Oysa açık, net, tutarlı ve iyi tanım­lanmış girdilerle YZ’yi beslerseniz, çok da­ha anlamlı, doğru ve kullanışlı çıktılar elde edersiniz. Yapay zekâ, tıpkı bir çocuğun ebe­veyninden ya da öğretmenden öğrenmesi gi­bi, esas eğitimini sizden alır; sizin düşünce yapınızı, önceliklerinizi ve iletişim tarzınızı modellemeye başlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Agentic şirket ne demek? 25 Şubat 2025
Geleceği hackleyin! 18 Şubat 2025