Yapay zekânın sigorta sektöründeki etkileri

2015 yılında izlemekten keyif aldığım ve Ali Atay’ın yönetmenliğini yaptığı Türk filmi Limonata'da, karakterlerin ha­yatlarının karmaşıklıklarıyla yüzleştiği ve yeni başlangıçlara adım attığı bir yolcu­luk anlatılır.

Bu yolculuk, bana göre sigor­ta sektöründeki dönüşümle benzer bir te­ma taşıyor; teknoloji ve yapay zekânın si­gorta dünyasında yarattığı değişimi gözler önüne seriyor. Günümüzde sigorta sektö­rü, Limonata'daki karakterlerin yeni bir yön arayışına benzer şekilde, yapay zekâ ile modernleşme sürecine giriyor.

Sigorta kavramı, Antik Mezopotam­ya'da ticaretin risklerini paylaşmak ama­cıyla ortaya çıktı. M.Ö. 2000'lerde tüc­carlar yüklerini paylaşarak risklerini azaltıyordu. Orta Çağ'da, deniz sigortası uygulamaları yaygınlaştı ve 17. yüzyılda Londra'daki Lloyd’s Coffee House'da mo­dern sigortacılığın temelleri atıldı. Bu ge­lişmeler, günümüz sigorta sistemlerinin temel taşlarını oluşturdu.

Günümüzde geldiğimizde Amerika Bir­leşik Devletleri’nin, sigortacılıkta dünya­nın en büyük pazarlarından biri olduğunu söyleyebiliriz. 2024 itibarıyla, ABD sigor­ta sektörünün büyüklüğü yaklaşık 1.3 tril­yon doları bulmaktadır. Ülkede 5.000’den fazla sigorta şirketi faaliyet göstermekte ve toplamda 350 milyondan fazla kişi si­gorta kapsamındadır. Bu dev ekosistem, geniş müşteri tabanı ve büyük hacmi ile global sigortacılık pazarının merkezlerin­den biridir.

Ekosistemi iş süreci açısından değer­lendirdiğimizde geleneksel sigorta şirket­leri, genellikle manuel işlemler ve insan gücüne dayalı yönetim sistemleri kullanır. Poliçe başvuruları, risk değerlendirmele­ri ve hasar talepleri çoğunlukla fiziksel ev­raklarla ve manuel incelemelerle yapılır. Bu süreçler zaman alıcı olabilir ve hataya açık olabilir. Müşteri hizmetleri de genel­likle sınırlı saatlerle çalışır, bu da müşteri deneyimini etkiler.

Yapay zekâ ile sigortacılık!

Bu tekrarlayan manuel işlere karşılık yapay zekâ, makine öğrenimi ve veri ana­litiği, işlemleri daha hızlı ve doğru bir şe­kilde gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor. Sigortacılıkta yapay zekâ, risk analizleri­ni iyileştiriyor, sahteciliği tespit ediyor ve müşteri deneyimini artırıyor. Bu tekno­lojiler, sigorta şirketlerinin poliçe yöne­timinde ve hasar taleplerinde verimlilik sağlıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde sigor­tacılık sektörünün önemli aktörlerinden biri olan Lemonade, 2015 yılında Daniel Schreiber ve Shai Wininger tarafından kuruldu. Şirket, sigorta sektörüne yenilik getirme hedefiyle yola çıktı. 2021 yılında halka arz edilen şirket, hızla büyüyerek önemli bir oyuncu haline geldi. 2024 iti­barıyla, Lemonade’in müşteri sayısı 2 mil­yonun üzerine çıktı ve yıllık prim üretimi 500 milyon doları aştı.

Müşteri hizmetleri 7/24 aktif

Şimdi ise Lemonade, yapay zekâ tek­nolojilerini sigortacılıkta kullanarak sek­törde önemli bir dönüşüm sağladı. Yapı­lan teknolojik yatırımlar sayesinde şirket, yapay zekâ destekli sistemleri sayesinde poliçe başvurularını hızlı ve otomatik bir şekilde işliyor, bu da sigorta sürecini çok daha verimli hale getiriyor. Hasar taleple­ri ise yapay zekâ ile analiz edilerek, daha hızlı ve doğru kararlar alınabiliyor. Sahte­ciliği tespit etme yeteneği de yapay zekâ algoritmaları tarafından güçlendiriliyor, bu sayede dolandırıcılık faaliyetleri erken aşamada belirlenebiliyor.

Ayrıca, yapay zekâ destekli chatbotlar ve sanal asistan­lar sayesinde müşteri hizmetleri 7/24 ak­tif tutuluyor, bu da müşteri memnuniye­tini önemli ölçüde artırıyor. Lemonade’in bu yenilikçi yaklaşımı, sigorta sektörünün dijitalleşmesini hızlandırıyor ve gelenek­sel sigorta şirketlerinin iş yapma biçimle­rini yeniden şekillendiriyor.

Sonuç olarak, teknoloji ve yapay zekâ, hayatımıza büyük katkılarda bulunuyor ve bu etki her geçen gün artıyor. Geleceğe yönelik bu adımlar, daha etkili ve kişisel­leştirilmiş sigorta hizmetlerinin kapısını aralıyor.

Güzel bir gelecek için…