Yapay zekâ ve müebbet öğrencilik

Ufuk TARHAN
Ufuk TARHAN FÜTÜRİST UFUK [email protected]

Şu anda iş dünyasının karşılaştığı en önemli problem ve fırsat, artık ne kadar hızlı olduğunu bile tanımlayamadığımız teknolojik gelişmelerin getirdiği dönüşüm ortamı.

Tüm sektörler ve iş birimleri, yeni bir çağa (üstelik de yapay zekâ devriminin içinde) geçişin zorluklarını yaşıyor. Şirketler ve kamu kurumları, bu sürecin üstesinden gelmek ve gereken değişim operasyonlarını başarıyla gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri belirlemeye çalışıyor.

En kritik faktör ne teknolojik alt yapı ne de finans!

Bir yandan geleceğe hazırlanmak, bir yandan da bugünü kurtarmak için, geleceğe uygun liderlerin ve insan kaynaklarının geliştirilmesi ve bulunması en kritik faktör haline geliyor. Her kurum, büyük veya küçük, startup ya da kamu-özel sektör firması olsun, bu arayış içinde. En üstten en alta kadar, rekabetle baş edebilecek, geleceğe dönüşümün vizyonunu oluşturacak, stratejisini kuracak, planlayacak ve uygulayacak versiyonu sürekli yükselen insanların peşinde.

Versiyonu yüksek çalışan lazım. Ama eğitim sistemi de yetersiz ve uygunsuz!

Bu yeni nesil ekiplerin bulunması ve kurulması, mevcut çalışanların gelişiminin ve değişiminin sağlanması için ise eğitim konusunun çözülmesi gerekiyor.

Ancak eğitim alınması ve verilmesi gereken konular o kadar çok ve çeşitli ki, artık bunları firmaların kendi olanaklarıyla sağlaması, organize etmesi çok zor, hatta imkansız. Üniversiteler ve eğitim kurumları ise bu ihtiyacı karşılamaktan çoktan uzaklaşmış durumda. Buna ek olarak, yetişmiş eleman transferinin maliyetleriyle başa çıkmak da giderek zorlaşıyor. Sistem adeta kilitlenmiş vaziyette...

Çalışmak isteyen de “future fit–geleceğe hazır” çalışan bulmak da çok zor!

 Bir yandan nitelikli iş gücü arayanların sayısı her geçen gün artarken, diğer yandan iş arayanlar için uygun pozisyonları bulma mücadelesi ve istihdam krizi katlanarak büyüyor. Özetle ihtiyaç var, arz yok.

Bu durumda, bir an önce “nasıl olsa yapay zekâ insanların yerini alacak, yapay zekâ yapar artık işleri” ya da “nasıl olsa işimi yapay zekâ kapacak, öğrensem de işe yaramayacak” şeklindeki şablonik söylemlerin histerisinden ve uyuşukluğundan kurtulup tüm sistemi “öğrenme odaklı” bakış açısına ve yaklaşıma dönüştürmeliyiz.

En az 3-5 yıl daha yapay zekâ ile çalışmayı öğrenenlere işsizlik yok!

Buradan hareketle belirtmek isterim ki, en azından gelecek 3-5 yıl içinde yapay zekâ henüz insanların önüne geçemeyecek. Bu kadar kesin konuşmamın nedeni, özellikle yeşil elektrik ve enerji ihtiyacı, internet, web 3.0, blockchain ve kripto altyapıları ile donanım, yazılım ve yasal düzenlemelerin bu kadar kısa sürede tamamlanamayacak olmasıdır.

Özetle daha birkaç yıl yapay zekâya insanlar yön verecek. Bu geçişte insanlar yapay zekâ ile çalışmayı ve entegrasyonu öğrenecek, öğretecek. Hangi işlerin yapay zekâya devredileceğini, insanların yaratıcılığı ve bilişsel yetenekleriyle hangi işlerde yükseleceğini keşfedecek.

Sonuç olarak eğer insanlar gerçekten dünyanın sorunlarını çözmek için çalışmak istiyor, işsiz, işlevsiz kalmak istemiyorlarsa bu yaklaşımı benimsemeli, bir anlamda “müebbet öğrencilere” dönüşmelidirler. Çünkü yapay zekâ devrimi ve sürekli öğrenme, özellikle iş dünyasında kaçınılmaz bir ikili haline geldi. İlerleyen 3-5 yıl içinde, teknolojik altyapı ve yasal düzenlemelerin tam olarak hazır olmaması nedeniyle, yapay zekânın insanları tamamen geçmesi beklenmiyor.

Bu süre zarfında, ‘müebbet öğrencilik’ anlayışını benimseyerek, yapay zekâ ve teknolojiyle uyum içinde çalışmayı öğrenmek, geleceğin iş dünyasında ayakta kalmak için kritik bir önem taşıyor. Evet, gelecek hala belirsiz olabilir, ancak öğrenmeye olan açlığımız ve adaptasyon yeteneğimiz bizi geleceğe hazırlayacak en değerli varlıklarımız olarak hiç de gizemli durmuyorlar…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar