Yapay zekâ gençlerin kariyer planlarını nasıl etkiliyor?
Yapay zekâ, yalnızca iş dünyasını değil aynı zamanda bireylerin kariyer planlarını ve geleceğe bakışlarını da derinden etkileyen bir kavram haline geldi. Teknolojinin bu hızlı evrimi, özellikle genç nesil üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Peki, Türkiye’deki gençler bu dönüşüme nasıl adapte oluyor?
Yapay zekânın kariyer hedeflerine ve iş dünyasına sunduğu fırsatlar ve meydan okumalar neler? Michael Page’in 2024 Yetenek Trendleri raporu ışığında bu sorulara yanıt arayacak ve Türkiye’deki gençlerin kariyer yolculuğuna yeni bir perspektiften bakacağız. Rapora göre, Türkiye’deki gençlerin yüzde 79’u yapay zekânın kariyer planlarını önemli ölçüde etkileyeceğine inanıyor.
Bu oran, Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde. Özellikle finansal hizmetler, perakende ve hızlı tüketim ürünleri (FMCG) sektörlerinde yapay zekânın dönüştürücü etkisi hissediliyor. Ancak yapay zekâ kullanımında hala büyük bir uçurum var. Çalışanların sadece dörtte biri yapay zekâyı günlük işlerinde aktif olarak kullanıyor. Bu durum, yapay zekânın potansiyelini kabul edenlerle, onu fiilen kullananlar arasında bir fark olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de genç çalışanlar, özellikle 20’li yaşlardakiler, yapay zekânın uzun vadeli kariyer planlarını etkileyeceğine daha fazla inanıyor. Bu durum, gençlerin yapay zekâ destekli bir geleceğe daha hızlı adapte olduklarını ve bu alanda fırsatları değerlendirmeye istekli olduklarını gösteriyor. Ancak bu adaptasyonun sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için eğitim ve yetenek geliştirme programlarının önemi de artıyor.
İşverenlere öneriler
Michael Page Türkiye Genel Müdürü Fatih Cömert, işverenlerin yapay zekâ deneyimi konusunda uçurumu kapatmaları gerektiğini belirtiyor. Her seviyedeki çalışanın yapay zekâyı uygulamalı olarak deneyimlemelerine yardımcı olmak için hedefe yönelik eğitim programlarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca, insan unsuru ve insana özgü becerilerin önemini unutmamak gerektiğini ifade ediyor. Yapay zekâ, iş yerini dönüştürürken, iş birliği, empati ve eleştirel düşünce gibi insana özgü değerlerin korunması gerektiğine dikkat çekiyor. Cömert, personelin yapay zekânın faydaları ve etik kullanımı konusunda düzenli olarak bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğini belirtiyor ve önerilerini şöyle sıralıyor:
-Yapay zekâ deneyimi konusundaki uçurumu kapatın: Yapay zekâhakkında bilgi sahibi olmakla onu fiilen kullanmak arasında büyük bir fark bulunuyor. Her seviyedeki ve departmandaki çalışanların yapay zekâyı uygulamalı olarak deneyimlemelerine yardımcı olmak için hedefe yönelik eğitim ve yetenek geliştirme programları sunun
-İnsan unsurunun gerekliliğini vurgulayın: Yapay zekâ işyerini dönüştürürken, insana özgü becerilerin ve uzmanlığın kattığı benzersiz değerleri de unutmayın. Teknoloji anlayışının yanı sıra iş birliğine, empatiye ve eleştirel düşünceye değer veren bir işyeri kültürünü teşvik edin.
-Yapay zekâ entegrasyonunda başarı onu kullanan kişilere bağlıdır: Personelinizi yapay zekânın faydaları ve etik kullanımı konusunda düzenli olarak bilgilendirmeye ve eğitmeye devam edin. Yapay zekâdan başarılı bir şekilde yararlanmak için ondan en fazla verim sağlayabilecek alanlara odaklanmak önemli. Yapay zekâyı işinize entegre ederken yaptığınız her şeyin merkezinde insanın kalmasına öncelik vermek işte verimi artırıyor.