Yapay zekâ: Dördüncü sanayi devrimi

Koray ÖZTOPÇU
Koray ÖZTOPÇU Mobilitiye Doğru

Yapay zekâ, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin diğer yenilikleriyle toplumu büyük ölçüde değiştirmeye hazırlanırken, bu yenilikler aynı zamanda hepimizde artan gelecek kaygısını da körüklüyor.

Dördüncü sanayi devrimi

Dördüncü sanayi devrimi, yaşama, çalışma ve birbirimizle ilişki kurma biçimimizde köklü bir değişikliği getiriyor. Birinci, ikinci ve üçün­cü sanayi devrimleri ile orantılı olarak olağa­nüstü teknoloji gelişmeleriyle değişim hızı, ül­keleri ve coğrafyaları etkilemeye devam ediyor.

Günümüzde yapay zekâ, dar bir görevden di­ğer bir deyişle sadece yüz tanıma veya internet aramaları veya bir araba sürmek için tasarlan­mışken genel AI (AGI veya güçlü AI) neredey­se her bilişsel görevde insanlardan daha iyi per­formans göstermeyi hedefliyor.

Mavi yakalarla birlikte beyaz yakalar açısın­dan da toplumda artan işsizlik şu aralar oto­masyonla birlikte en sık tartışılan konular ara­sında yer alırken, ekonomistlerin tümü, yapay zekâ ile işsizliğin eşi benzeri görülmemiş bir öl­çek ve hızda yerinden edilebileceği, bunun da eşitsizliği daha da kötüleştirebileceği, sosyal uyumu zayıflatabileceği ve yoksulluğu artırabi­leceği yönündeki endişelerini dile getiriyor.

Gelişmiş ekonomilerin üretimi yeniden can­landırması ve otomasyonu benimsemesi nede­niyle gelişmekte olan ekonomilerin “erken sa­nayisizleşme”, ekonomik çıktıdan payı olarak sanayinin düşüşü riskiyle karşı karşıya olabilir.

Yapay zekânın gücü dünya coğrafyasının gelişimini nasıl etkileyebilir

Dördüncü sanayi devrimi gelişmekte olan ülkeleri hem olumsuz hem de olumlu etkiler­ken, kalkınmanın gücü olan imalat sektörleri otomasyon riskiyle ve robotik süreç otomasyo­nu ile istihdam artışını tehdit ediyor. Bu tehdit yapay zekâyla orta sınıftaki milyonlarca kişi­yi yeniden yoksulluğa sürükleyebilirken, diğer taraftan da oluşan yeni ekosistem ile ülkelerin yeni gelirler sağlamasına olumlu etkide bulu­nacak. Yapay zekânın değişime ve gelişime yö­nelik ilerlemeyi yeni ekosistemde hızlandırma potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyor.

Yeniliklerin etkileri ve insan tercihleri, bu teknolojik değişim çağının getirdiği toplumsal sonuçları şekillendirirken, ülkelerin ve şirket­lerin, sürdürülebilir kalkınmanın üç alanı olan ekonomik, sosyal ve çevresel alanda riskleri yö­netmek ve otomasyon ile yapay zekânın avan­tajlarını en üst düzeye çıkarmak için adımlar atması gerekliliğini daha da öne çıkacak.

Ülkeler, teknolojik, jeopolitik ve politika araçlarından, yeni fırsatlardan yararlanarak, çevreye verilen zararları azaltan da dahil olmak üzere yeni ekonomik kalkınma politikalarıyla büyüme stratejileri geliştirecekler.

Gelişmekte olan ülkeler için yapay zekâ bir tehdit mi?

Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeleri yakalaması ve onunla rekabet etmesi uzun za­man alırken, üretimden farklı olarak, yeni eko­sistem, yapa zekâ, otomasyon, dördüncü sanayi devrimi yerel şirketlerin kendi pazarlarına hız­la hakim olmalarına olanak tanıyor. Dijital plat­formların artışı ile arz ölçek ekonomileri yerine “talep” ölçek ekonomilerinden yararlanan özel­likle güçlü yenilikler, tüketicileri daha da de­ğerli hale getiriyor.

Yapay zekânın gelişen yeni dijital ekonomi­nin sosyal sonuçları üzerinde olumlu etkisi de güçlü olacak. Ülkeler yapay zekâyı, makine öğ­renimini, büyük verileri işleyerek benimser­ken, verimliliği artırarak ve maliyetleri düşü­rerek, kritik alanlara odaklanmak ve en çok ihtiyaç duyanlara ulaşmak için kaynaklarını verimli kullanmada daha serbest hale gelirken, Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılma­sını destekleyecek.

Sürdürülebilirlik yapay zekâ ile daha sürdürülebilir olacak

Yeni gelişen teknolojiler sayesinde enerji ve­rimliliğini artırma, verimli kullanım, gelenek­sel üretim süreçlerine göre daha mikro üretim ve ürün tasarımlarına imkan tanırken, verim­lilik artışı sürdürülebilirlik ve israfının azal­tılması açısından güçlü faydalar sağlayabilir ve otonom sistemler güvenliği artırarak mobilite de adımları desteklenebilir.

Ülkeler çevrenin korunmasını desteklemek ve sürdürülebilirliği teknolojiler geliştirebilir ve uygun düzenlemeler geliştirerek, yerel üre­ticilerin yeni teknolojilerden faydalanmasını sağlayacak mekanizmalar sağlayabilir. Riskleri yöneterek ve olumlu ekonomik, sosyal ve çev­resel sonuçları desteklemek için inovasyona rehberlik ederek, Dördüncü sanayi devriminin yansımalarını etkileyebilir. İleriye dönük ve proaktif bu yaklaşım refahı artıran, kapsayıcı ve üretken toplumlara yol açacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar