Yanlıştan dönülüp doğru adım atılınca
Arkadaşımız Ali Ekrem Yıldırım'ın haberinde 2009'da et ithalatında vergi kararından, ithal son gümrük vergisi yükseltme kararına kadar, 3 milyar dolarlık canlı hayvan ve karkas et ithalatının maliyetinin 3 milyar dolar olduğunu, bunun yerli üreticiye zararının da 5 milyar lira olduğu bilgilerine yer veriliyor. Bakan Eker'de ithal azalırsa fiyat artara cevap niteliğinde yaptığı açıklamada karkas fiyatlarının iki lira kadar artabileceğini, buna karşın yerli besicilerin korunacağını söylüyor.
2007-2008 yıllarında ülkemizde yaşanan kuraklık sonrası 2009 yılında kırmızı et krizini ortaya çıkınca Hükümet sorunu ithalatla çözebileceği düşüncesiyle harekete geçti. Bir yandan ithal canlı hayvan ve karkas et ithalatında gümrük vergi oranlarını indirdi ithalatı kolaylaştırdı. Bir yandan ana görevi piyasa regülasyonuyla tüketiciyi korumak olan Et Balık Kurumunu ithalatçı yaparak yerli besicilerin rakibi haline getirdi. Bunun sonucunda perakende et satış fiyatları yeterince aşağıya çekilemedi. Çünkü ucuza giren karkas ithal etin büyük çoğunluğu tüketicilere yerli et üretimi fiyatına yerli gibi sunuldu.
Arkadaşımız Ali Ekber Yıldırım, Bakanlığın 31.10.2012'de ette gümrük vergilerini artırması sonunda çıkan "Et satış fiyatları artar" söylemleri üzerine, ithal etin üç yıllık dönemde besicilere ve tüketicilere verdiği zararı içeren bir araştırma haber hazırlardı. Yıldırım 2010-2012 yılları arasında ülkemize 3 milyar dolarlık canlı hayvan ve karkas et ithal edildiğini, bu ithalatın yerli üretici üzerinde yarattığı zararın da 5 milyar lira olduğu bilgisine haberinde yer veriyor. Hükümetin ithal görevi verdiği EBK'nun 2010 yılında kestiği hayvanın yüzde 75'inin ithal ve ancak yüzde 25'inin yerli olması da bu olumsuzluğu ve yerli besicilere verilen zararı açıklıkla ortaya koyuyor.
Bilindiği gibi Bakanlığın son kararı ile kasaplık canlı hayvan ithalinde gümrük vergisi yüzde 30'dan 40'a, karkas ette de yüzde 75'ten 100'e çıkarıldı. Bakan Mehdi Eker de, aldıkları ithal ette gümrük vergi artışı sonrası yükselen, "İthal azalırsa fiyatlar artar" değerlendirmeleri karşısında aldıkları kararları dün yaptığı açıklama ile savunurken, "Türkiye'de bu yıl itibariyle kasaplık havya varlığında önemli artış sağlandı. 170 bin civarında yeni işletme açıldı. 6 milyar lira faizsiz kredi kullandırıldı. Ne için? Türkiye'de hayvancılığa yeni yatırım yapılsın geliştirilsin diye." Diyerek aldıkları kararları açıkladı, ithalde vergileri artırdıklarını belirterek, "Bunun karkas maliyetindeki etkisi 2 liranın altında olur. Ama öbür tarafta yerli üretim var. Milyonlarca üretici var. Yatırım yapılmış durumda. Biz eğer yerli üretim maliyetiyle ithal maliyeti arasındaki farkı çok açarsak o zaman Türkiye'deki yerli üreticinin aleyhine olur" son aldıkları kararın gerekçesini açıkladı.
Bana göre bu karar ithalata dayalı son dönemde yaşadığımız zarar veren ve Yıldırım'ın haberinde ortaya konan olumsuz tabloya son verme kararını Bakanlığın aldığını gösteriyor.
Sanırım buna meraların geliştirilmesi, yem bitkilerinde verimin artırılması gibi alanlarda yeni desteklerle önemli gelişme elde edebileceklerini iddia eden besicilere kulak vererek yeni bir boyut kazandırılabilir.
Geçen ay Ankara Sohbetinin konuğu olan Türkiye Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, yerli üreticileri uygun desteklerle Gross Marketler zinciri altında toplayarak tüketici lehine regülasyon yapabileceklerini ve destekler sonunda üç yıl içersinde Türkiye'nin ithalatçı ülke olmaktan ihracat ülke safına geçeceği iddiasını oraya atıyordu.
Bütün bu gelişmeler son dönemde ithalata dayalıv modeli terk ederek, yerli üretime destek vererek kendimize yeterli bir hayvancılık politikasını geliştirebileceğimizin müjdesi olarak algılanmalıdır. Benim gibi birçok kişinin talebi budur…