Yanıtlanmaya muhtaç 'skandal' sorular...
Mayıs ayı başında hükümet yeni teşvik sistemini açıkladı...
Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan'ın tabiriyle, "cari açığa ilaç gibi gelecek" teşvik sistemini...
Bakan Çağlayan, yeni teşvik sistemini açıklarken, eski teşvik sistemi döneminde yapılan 'büyük ölçekli yatırımlar' konusunda da bilgi verildi...
Bakanın açıklamasına göre 45 yatırım yapılmış bu kapsamda...
Biz konuyu başka açılardan da bakmak istedik...
Okurlarımıza sunduğumuz bilgiyi biraz daha derinleştirmek amacıyla...
***
Öyle ya...
İki buçuk yıl yürürlükte kalan son teşvik sistemi ne getirdi? Özellikle de yatırımlar bakımından...
Acaba 100 milyon liranın üzerinde kaç yatırım teşvik aldı? Ya da 200 milyon liranın üzerinde kaç yatırım teşvik aldı? Sektör ayırmadan bakalım istedik...
***
Yazı İşleri Müdürümüz İbrahim Ekinci kolları sıvadı...
Nereye bakacağız? Tabii ki, öncelikle teşvik kararlarının yayımlandığı Resmi Gazete'ye...
Ekonomi gazetecileri için Resmi Gazete bu konuda en önemli kaynaklardan biridir...
İş dünyasını ilgilendiren pek çok başka konuda olduğu gibi...
Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazete'nin bir web sayfası var...
www.resmigazete.gov.tr Doğal olarak oraya baktık...
Ancak doğrusu içinden zor çıkılır bir durumla karşılaştık...
***
Neden mi?
Resmi Gazete'de bizim teşvikleri izlemek için baktığımız dönemden 2010 yılı mart, nisan ve mayıs ayları için çifte kayıt gözüküyor...
Dahası, kayıtlar birbirini tutmuyor...
Örneğin "1/03/2010 – 31/3/2010 TARİHLERİ ARASINDA YABANCI SERMAYELİ FİRMALARIN YATIRIMLARI İÇİN VERİLEN TEŞVİK BELGELERİ" başlığı altında, tarih ve ibareler birebir iki ayrı dizin var...
Nisan ve mayıs ayları için de öyle...
***
Kayıtların birbirini tutmaması işin bir tarafı...
Aslına bakarsanız sorun daha da ciddi...
Çünkü görüştüğümüz bazı firmalar "Biz böyle bir teşvik belgesi almadık" diyor...
Örneğin Eker Süt...
Bir listede 1.940.345.600 liralık, neredeyse 2 milyar liralık teşvik belgesi almış gözüküyor...
Diğer listede rakam 60.635.800 lira! Birbiriyle ilgisiz rakamlar...
Birbirinin yakınından bile geçmiyor ki, 'tapaj hatasıdır' diyelim...
Şirketi arıyoruz, "Herhalde büyük bir yatırım planınız var" diyoruz...
"Biz böyle 1.9 milyarlık bir yatırım teşvik belgesi almadık" diyorlar!
***
Sizce de ilginç değil mi? İlginçten de öte...
Söylemeye dilim varmıyor ama açıkçası 'skandal'...
Başka bir örnek verelim...
Alman RWE ve Turcas..
1/5/2010 – 31/5/2010 tarihli Resmi Gazete tablosunda 4.6 milyar liralık teşvik belgesi almış gözüküyor. Şirkete soruyoruz...
"Biz bu miktarda bir yatırım teşvik belgesi almadık" diyor...
RWE & Turcas bir teşvik almış almasına...
Ama gerçek rakam 1.154 milyon lira!
***
İki ayrı liste...
Şirket isimleri aynı...
Ama karşılarında aldıkları teşvik belgelerine ilişkin rakamlar tamamen farklı...
Peki, sehven bir durum söz konusu olabilir mi?
Fakat Resmi Gazete'nin resmi sayfasında düzeltme dokümanına rastlamıyoruz...
Bazı iptaller var...
2012 yılına ait...
Ama o listede bu yanlışlığı düzelten bir ibare yok...
***
TC Resmi Gazete...
Yukarıda adresini verdiğim internet sitesi ücretsiz...
Abonelik şartı aramadan da hizmet veriyor...
İlk sayısının yayınlandığı 1921 tarihinden itibaren tüm sayılara siteden erişilebiliyor...
İsteyen Resmi Gazete'nin internet sayfasına girip 2010 Mart, Nisan, Mayıs ayları için iki ayrı kaydı da aralarındaki rakam farklılıklarını da görebilir...
***
İşin açıklaması mı?
Belki bir yerlerde var...
Biz göremedik...
Olabilir...
Bu çifte kaydın bir açıklaması mutlaka olmalı...
Ama ne olursa olsun...
Resmi Gazete'de teşvik aldı denilen şirketlere sorun...
"Biz böyle bir teşvik almadık" diyorlar...
İki örnek verdik...
Dahası da var...
Kesinlikle yanıtlanmaya muhtaç sorular...
Yetkililer acaba bizi aydınlatabilir mi? Açıklamalarını, akıllardaki şüpheleri gidermek için seve seve bu köşeden duyuracağız...
Son bir söz: Resmi Gazete...
Devletin yayın organı...
Kökeni Sultan II. Mahmut'a uzanıyor...
Tarihçi Esat Efendi'nin yönetiminde yayınlanan Takvim-i Vekayi gazetesine dayanıyor...
Yani bu ülkenin ilk gazetesine...
Yeni devletin Resmi Gazetesi ise İstiklal Savaşı'nı yürütmek üzere Ankara'da toplanan Büyük Millet Meclisi tarafından tesis edilmiş...
7 Ekim 1920'de...
Hâlâ Resmi Gazetelerin ilk sayfasında görülen tarih bu...
Üzerinde TC damgası taşıyor...
Birçok resmi işlemin geçerliliği orada bağlanıyor...
Şaka değil...
Farkındayız değil mi?
Bu da mı mükellefin suçu?
Bugün sizinle açıklamaya muhtaç bir başka konuyu daha paylaşmak istiyorum...
Bir okurumuzun öyküsü...
Belgesinden de izleyebilirsiniz...
Gerçek bir öykü...
Tarih 30 Nisan 2012...
Mükellef sigorta prim borcunu yapılandırmış...
Taksit ödemesinin son günü...
Parayı denkleştirip bankaya koşuyor...
Daha birçok kişi gibi sıraya girip bekliyor...
Ama o da ne?
İşlemler durduruluyor...
Gerekçe, "Efendim sistem çalışmıyor, bekliyoruz..."
Uzun süre bekleniyor...
Mesai bitmek üzere...
Okurumuz olan mükellef müdüre gidiyor...
"Biz buradayız, paramız cebimizde ama yatıramıyoruz..." diyor ve
ekliyor: "Mesai saati bitiyor...
Yarın bizden faiz alacaksınız...
Bunu kabul etmiyoruz...
Kayda alın" diyor...
Ama nafile...
"Tahsilatınızı 2 Mayıs'ta yapmak zorundayız" diyorlar...
Ertesi gün 1 Mayıs, resmi tatil...
Mükellefimiz çaresiz, 2 Mayıs günü yeniden bankaya gidiyor... Taksitleri 15.360 lira olduğu halde 215 lira gecikme faizi bindirilerek 15. 575 lira tahsil ederler...
Bile bile lades!..
Biraz sorduk, soruşturduk...
Banka da farketmiyor...
Şube de...
Hangi bankaya, hangi şubeye gitseniz, hangi müdüre dert
anlatmaya çalışsanız aynı şey...
Hiçbir sonuç alınamamış...
Bizim okurumuz olan mükkellef de öyle...
Onun hikayesini bire bir anlatmamızın nedeni bize telefon açması...
Gördük ki, bir hayli kızgın...
Diyor ki;
"Ey hükümet... Ey yetkili...
Alacağını kapına getirip
kuyrukta bekliyorum...
Ama benim değil senin sistemin çöktüğü için ödeyemiyorum...
Senin sistemin çöktüğü halde, doğan gecikmenin faizini benden alıyorsun...
Bu işteki adalet nedir?" Bu mükellefin ödediği para çok büyük bir para olmayabilir...
Ama konunun devlet uygulamaları ile...
Hizmetle...
Hizmet standartları ile çok yakın ilgisi var!
Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, "Haksız, yanlış tahsilatları iade edeceğiz" dememiş miydi? Böyle bir gecikmeden mağdur olan...
Öyle bir, iki değil...
Muhtemelen yüzlerce kişinin uğradığı haksızlığı da gidermek gerekmez mi?