Yalnızca MB faizi değil, mevduat ve kredi faizi de artıyor
Aslında zaten bankaların uyguladıkları faizle Merkez Bankası'nın faizini birbirinden tümüyle kopuk oranlar olarak düşünemeyiz. Faiz, bir çeşit fiyattır ve bir ekonominin temel göstergelerinden biridir. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın faiziyle bankaların faizi birbirine paralel hareket etmek zorundadır; bu oranlar ters yönde seyrediyorlarsa bir sorun var demektir.
Bu köşede dün Merkez Bankası'nın "faizi artırmıyormuş" gibi yaparak aslında son yedi ayda ortalama fonlama maliyetini nasıl artırdığının üstünde durduk. Merkez Bankası'nın piyasayı fonladığı ortalama faiz, yedi ayda 4 puandan fazla artış gösterdi. Merkez Bankası her ne kadar normal fonlama kanallarının faizini pek artırmadıysa da, tali yol diye nitelediğimiz geç likidite penceresini normal fonlama kanalı haline getirdi, bu kanaldan verdiği paranın faizini artırdı ve ortalama fonlama maliyeti de ekimden bu yana 4 puanı aşkın artış gösterdi.
Merkez Bankası faizi durup dururken artırmadı kuşkusuz. Ve Merkez Bankası'nın faizi artırmasının sonuçlarının olmayacağı da beklenemezdi.
Ne ölçüde etkilediğini kestirmek elbette tam olarak mümkün değil ama Merkez'in faiz artırması döviz kurunu baskı altında tuttu. Diğer yandan bir başka sonuç daha ortaya çıktı. Merkez Bankası paranın maliyetini artırdıkça bankalar da kaynak bulmak için daha fazla ödeme yapmaya başladı; yani mevduata daha fazla faiz verilmek zorunda kalındı. Bunun bir yansıması olarak da kredi faizleri yukarı çekildi.
İşte tablo ortada... Merkez Bankası kayıtlarından aktaralım. Nisan ayı itibariyle son yedi ayda TL cinsi ticari kredilerin faizi 1 puandan fazla arttı. Yine TL cinsi olmak üzere ihtiyaç kredilerin faizinde kayda değer bir değişiklik olmadı, ama taşıt kredilerinin faizinde ticari kredilerde olduğu gibi 1 puandan biraz fazla artış görüldü. Konut kredilerinin faizi ise 0.6 puan geriledi.
Mevduat faizi de artıyor
Biraz önce vurguladığımız gibi son yedi aylık dönemde faiz artışı kredilerle sınırlı kalmadı. Özellikle TL mevduat faizinde 1 puana yaklaşan bir artış var. Dolar ve euro cinsi mevduat faizindeki artış ise daha sınırlı oldu.
Ne var ki, Merkez Bankası'nın mevduata ilişkin bu verileri tüm bankacılık sisteminin ortalamasını kapsıyor ve uç değerler hakkında bilgi vermiyor.
Ama uç değerlerle ilgili hiç veri yok da değil. Yine Merkez Bankası kayıtlarına başvuralım. Hangi bankalar tarafından ve hangi koşullarla uygulandığını bilmiyoruz ama Türk Lirası cinsi mevduata yüzde 20 faiz uygulayan banka ya da bankalar var. Dolar ve euro cinsi mevduata yüzde 10 faiz veren banka ya da bankalar da var.
Bunlar mevcut koşullarda adeta tefeci oranları. Ama ne ölçüde yaygındır, bu oranlar kağıt üstünde mi kalmaktadır, onu bilemeyiz. En azından bu oranlar Merkez Bankası'na "azami faiz oranı" olarak bildirilmektedir. Ve bu oranlar 4 Mayıs itibariyledir.
Faizi aşağı çekmek çok zor
Yıllık enflasyon yüzde 12'ye dayandı. Önümüzdeki aylarda yön biraz aşağıyı gösteriyor olsa bile yılı yüzde 10.5 dolayında kapatacağımızı beklemek durumundayız. En iyi ihtimalle yüzde 10 dolayında bir oran görebiliriz, gidişat o yönde.
Enflasyon bu düzeyde gerçekleşecekken faizin çok daha aşağılarda oluşmasını herhalde beklememek gerek.
Yok hala, "Faizi düşürürsek enfl asyon düşer" diyorsak, bu yönde atılacak adım Merkez Bankası'na verilecek bir talimata bakar. Ama herhalde böyle bir niyet yok ki Merkez Bankası değil faizi düşürmek, her geçen gün daha yüksek faizden para kullandırıyor.