Yalçıntaş "Piyasada sıkışıklık" var diyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

 

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, piyasada sıkışıklık var diyor.
Bayramda Murat Yalçıntaş'ın yayınladığı mesaj herhalde İstanbul'daki tüm ticaret erbabının ortak derdini kamu oyuna duyuruyor.
Hükümet, geçen yıl cari açığın (döviz açığının) büyümesini durdurmak için iç talepte firene bastı. 2012 yılında ekonomide büyümenin yavaşlayacağını bilerek ve görerek de 2012 yılı büyüme hedefini yüzde 4'e düşürdü.
Öncü göstergelere göre ekonomi hükümetin öngördüğü koridorda seyrediyor. Açık anlatımı ile büyüme yüzde 4 veya biraz altında, biraz üzerinde.
Hükümet açısından bir sorun yok. Ancak Bakan Çağlayan ile özel sektör temsilcileri ekonomideki duraklamanın aşırı boyuta ulaştığını dile getiriyor.
Neden? Çünkü genel kanı şu idi. Yılın ilk yarısında ekonomide belli ölçüde daralma olur, yılın ikinci yarısında işler açılır beklentisi vardı.

Fakat hükümet freni gevşetme işareti vermiyor. Daralmanın yılın ikinci yarısında da devam edeceği görülüyor.
Murat Yalçıntaş'ın mesajı, bu tablodan ticaret erbabının rahatsızlığını dile getiriyor.
Yalçıntaş. yılın ikinci üç ayında ekonomik faaliyetlerde ılımlı bir canlanma görüldüğünü, ancak kısmen haziran ayı ve özellikle temmuz ayında iç piyasada gözle görülür bir sıkışıklık yaşandığını söylüyor
Yalçıntaş, "Bu sıkışıklığın en önemli nedenlerinden biri Merkez Bankası'nın cari açığı azaltmak için uyguladığı sıkı para politikası tedbirleri. Sıkışıklığı gidermek için piyasaya bir an önce likidite sunulmalı. Merkez Bankası'nın son açıklamasında piyasalara verdiği 'para politikasını gevşetme' mesajı bir an önce yerine getirilmeli" diyor.

Yalçıntaş, yeni çek düzenlemesinin yarattığı güvensizliğin de piyasadaki sıkışıklıkta etkili olduğunu, temmuz ayında karşılıksız kalan çek sayısının bir önceki aya göre yüzde 20 artış gösterdiğini bunun da piyasaları tedirgin eden bir faktör olduğunu belirtiyor.
Yalçıntaş büyümenin yüzde 3'lere inmesi tehlikesine değiniyor, bu durumun iddialı yeni teşvik sisteminin de atıl kalması gibi bir riski beraberinde getirdiğine işaret ediyor.
Yalçıntaş, "İTO Piyasa Güven İndeksi temmuz ayında, nisan ayına göre yüzde 7.3 azalarak 98.88'e geriledi. Eğilim ve Beklenti İndeksi'nde de aynı tablo var. Bu indeks de yüzde 7.1 oranında geriledi. TÜİK ve Merkez Bankası'nın benzer araştırmaları da aynı dönemde düşüşe işaret ediyor. Bütün bu rakamlar gösteriyor ki ekonomideki sıkışıklık ciddi boyuta ulaştı" şeklinde bir değerleme yaptıktan sonra "Sıkışıklığın derinleşmemesi, aşılması için bir an önce tedbir alınmasını" öneriyor.
İşte en önemli nokta da bu: Ekonomiyi frene basarak yavaşlatmak kolay da, harekete geçirmek o kadar kolay değil.

Kriz ile boğuşan zengin ülkelerin durumu ortada. Merkez bankaları piyasaya para akıtıyor. Hazineler mali politikaları gevşetiyor. Ama ekonomiler harekete geçemiyor.
Türkiye'ye gelelim. Merkez Bankası para musluğunu açar ise, ekonomide talep nasıl harekete geçer? Talebin canlanması için halkın para harcaması gerekir. Halk ya cebine para girer ise para harcar ya da tüketim vergileri düşürülür ise para harcar.
Açık anlatım ile sıkışıklık tehlikesi önemli ama, sıkışıklıktan çıkış çok zor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018