Yalancı çoban…

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Kuzey Kore’nin yeni bir füze denemesiyle haftayı bitirdik. Japonya’nın Hokkaido adasının üzerinden geçerek denize düşen füze atışı sonrasında piyasalar görece sakin bir seyir izledi. Güney Kore ve Japonya borsaları füze denemesi sonrasındaki kayıplarının çoğunu geri aldı.

29 Ağustos füze denemesine göre tepkinin sınırlı olması piyasaların Kuzey Kore riski için “yalancı çoban” fiyatlaması yapmaya başladığını gösteriyor. Kuzey Kore’nin ergen çıkışlarının arkasında ABD ve Çin arasındaki güç savaşı olduğunu bilen piyasalar füze atışlarını yaklaşan bir sıcak savaşın işareti olarak okumuyor.

Beklentilerden zayıf gelen ekonomik veriler ve sürpriz bir yükseliş gösteren tüketici enflasyonu verileri Wall Street’in keyfini kaçırmak için yeterli olmadı. Jeopolitik riskleri ve zayıf ekonomik verileri umursamayan S&P 500, 2.500 seviyesini aşarak yeni bir zirve yaptı.

Wall Street’in yükselişini sürdürmesinin arkasında iki temel gerekçe görüyoruz.

(i) Ağustos ayında perakende harcamalarında ve sanayi üretimindeki gerilemenin ve tüketici fiyatlarındaki yükselişin arkasında Texas ve Louisiana’yı vuran Harvey fırtınası yatıyor.

Ay başında Florida’yı vuran Irma nedeniyle Eylül ayında da benzer bir resim ortaya çıkabilir. Ancak bu zayıflık önümüzdeki aylarda çok daha güçlü bir büyümeye eşlik edecek. Bu nedenle zayıf ekonomik verilere rağmen piyasalar yükselişini sürdürebiliyor.

(ii) Piyasalardaki yükselişin arkasındaki asıl önemli neden ekonomi cephesinden değil politikadan kaynaklanıyor. Cumhuriyetçi bir gurubun oluşturduğu barajı aşamayan Trump sürpriz bir hamle ile Demokratlarla uzlaşarak politikadaki tıkanıklığı aşmaya başladı.

Bu işbirliğinin ilk örneğini borçlanma limitlerinin artırılması sırasında yaşamıştık. İkinci örneğini demokratların hassas olduğu göçmenler konusunda varılan anlaşma ile gördük. Benzer bir sonucun vergi reformu konusunda alınması çok zor. Ancak ihtimal az bile olsa böyle bir senaryonun gerçekleşmesi piyasalarda sert bir şekilde fiyatlanır.

Vergilerin indirilmesi ve bütçe açığının artırılması ile sonuçlanacak bir anlaşma ABD hisse senetlerini yeni zirvelere taşırken tahvil piyasalarında sert satışlara yol açabilir. ABD’deki politika tıkanıklığının ideal bir şekilde olmasa da açılmaya başlaması ve tahvil faizlerindeki yükseliş yılın son çeyreğinde doların yeniden gülümsemesine yol açabilir. ABD büyümesinden daha çok faiz oranlarına ve doların seviyesine duyarlı Borsa İstanbul böyle bir senaryoda gelişmekte olan piyasalardan olumsuz ayrışır.

Kuzey Kore jeopolitik riski nedeniyle gelişmekte olan ülke varlıklarındaki satış baskısının artmasını beklemiyoruz. Beklentilerin üzerinde gelen tüketici enflasyonu ve Kuzey Kore füze denemesine rağmen gerileyen dolar gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskıyı azaltacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019