Yaklaşan vergi reformları üzerine

VERGİ PORTALI
VERGİ PORTALI [email protected]

RAMAZAN BİÇER

Değerli DÜNYA gazetesi okuyucuları, son yazımda 2015 yılı içinde ülkemizin evsahipliği yapacağı G-20 2015 İstanbul Zirvesi hakkındaki gelişmeleri sizlerle paylaşmıştım. Bu yazımda ise önceki yazımın devamı olan vergi reformları üzerine değerlendirmelerde bulunacağım. Asıl konuya geçmeden önce, bu köşede sizlerle paylaşacağım konuların tamamen uluslararası arenada ortaya çıkan gelişmeler ışığında kaleme alındığını belirtmek istiyorum. 

Dolayısıyla, Türkiye’nin uluslararası vergi dünyasındaki gelişmelere tepkilerinin ne olacağını şu an için tam olarak kestirmek zor ancak bu değişim rüzgarından kaçmamız da pek mümkün görünmüyor. Gelelim asıl konumuza. 

Uluslararası vergi gündeminden yansımalar 

Daha önce de defaatle yazdım. OECD olarak da bilinen Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı son iki yıldır bir çok ülkeyi vergi sistemlerini reforme etmeye zorlayabilecek bir çalışmaya imza atıyor. Bu anlamda, OECD ekim ve kasım aylarında çok sayıda rapor ve rehber yayınladı. Çalışmalar son hızla devam ediyor ve OECD, projenin tamamına yakınını 2015 yılı sonuna kadar bitirmeyi planlıyor. O yüzden, gündem çok yoğun ve birkaç ay içinde yine çok sayıda çalışma ile karşı karşıya kalacağız. Peki, bunlar Türkiye için ne anlama geliyor? 

Türkiye’nin OECD çalışmalarına katkısı 

Tahmin ederim bir çok kişi Türkiye’nin OECD’nin kurucu üyelerinden birisi olduğunu duymuştur. Kurucu üye olarak Türkiye OECD düzeyindeki çalışmaları yakından takip etmiş ve bu çalışmalardan da doğrudan etkilenmiştir. Vergi kanunlarımızda son on yılda yapılan değişikliklere bakılırsa bu durum rahatlıkla görülebilir. Bu kez de durum farklı değil. Türkiye, OECD çalışmalarını çok yakından takip ediyor ve söz konusu çalışmalara bizzat katkıda bulunuyor. OECD çalışmaları az önce de belirttiğim gibi önümüzdeki sene tamamlanacak. Ancak, asıl sorum bundan sonra bizleri ne bekliyor olacak Bu soruyu cevaplamadan önce OECD’nin yürüttüğü çalışmalardan Türkiye’yi en çok ilgilendiren konulardan bahsetmek gerekiyor. 

OECD çalışmalarının Türkiye’ye olası etkileri 

OECD, uygulamaya koyduğu “Eylem Planı” kapsamında çok sayıda başlıkta çalışma sürdürüyor. Bunlardan bir kısmı sadece mali idareleri ilgilendirirken, diğerleri hem mükellefl eri hem de mali idareleri ilgilendiriyor. Yürütülmekte olan çalışmaları incelediğimde ise Türkiye için ön plana çıkabilecek konuların şunlar olduğunu düşünüyorum: 

● Transfer fiyatlandırması 

● Daimi işyerleri 

● Grup içi borçlanma işlemleri 

● Dijital ekonomideki faaliyetler 

● Kontrol edilen kurum kazançları 

Bir konu daha var ki aslında vergi reformlarının yapılıp yapılmayacağını tamamen belirleyici etkiye sahip. OECD, daha önceki çalışmalardan edindiği tecrübelerden olacak bu kez işi sıkı tutuyor. Bunun nedeni ise OECD düzeyinde alınan kararların ülkeler üzerinde bağlayıcılığının olmaması. O yüzden, çok taraflı bir anlaşmanın hazırlanarak katılımcı tüm ülkeler tarafından imzalanmasını amaçlanıyor. Bu ise anlaşmaya imza atan ülkeler için vergi reformlarını bir yerde zorunlu hale getirecek. 

Vergi reformu yapılacak mı? 

En başta da söylediğim gibi, Türkiye’de bir vergi reformunun yapılması yönünde alınmış henüz bir karar yok. Burada asıl belirleyici konu, Türkiye’nin bahsi geçen çok uluslu anlaşmayı imzalayıp imzalamayacağı. Kişisel kanaatim Türkiye’nin böyle bir anlaşmayı imzalayacak olması yönünde çünkü hem G-20 hem de OECD ülkesi olması bir yerde Türkiye’yi bu yönde adım atmaya zorlayacaktır. Dolayısıyla, vergi reformu açısından iki olasılıktan bahsetmek mümkün. İlki, belki de en olası olanı, baştan aşağı yeni vergi kanunları hazırlamak yerine mevcut kanunlarda yukarıda belirttiğim konularda gerekli olan değişiklikleri yapmak olabilir. İkincisi ise -aslında Türkiye’nin ihtiyacı olduğuna inandığım- yepyeni ve uluslararası vergi konularına özgü bir kanunun çıkarılması. 

Zaman çabuk geçiyor, yakında dünyadan esen vergi rüzgarlarının bizlere neler getirdiğini hep birlikte göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar